© © 2025 Deniz Ticaret Gazetesi

2500 Yıllık Çıpayı 250 TL'ye Sattılar

2 bin 500 yıllık ahşap çıpa yakılmak üzereyken bir restoran sahibinin dikkatini çekti. 250 TL?ye satın alınarak kurtarılan çıpa şimdi laboratuvarda sürekli ıslak tutuluyor.

Karaburun Feneri'nin hemen önünde 2011 yılının Mart ayında trolle avlanan balıkçıların ağına ağır bir cisim takıldı. Ağı güçlükle toplayan balıkçılar ahşap gemi parçasını karaya çıkardı. Ahşabın yakılması düşünülürken Hanımeli Balık Restoran'ın sahibi Selçuk Birinci üzerindeki işlemeleri ve çıpa olduğunu fark ederek balıkçılardan 250 TL'ye satın aldı. Çıpa bir süre restoranın bahçesinde bekletilirken, Milliyet Gazetesi karikatüristi ve ressam Haslet Soyöz durumu yetkililere bildirdi.

Karaburun'a gelen İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdür Yardımcısı Rahmi Asal ve Doç. Dr. Ufuk Kocabaş, ahşap parçaların antik döneme ait devasa ölçülerde bir ahşap çıpa olduğunu tespit etti. Eski İstanbul'a ait 36 geminin çıkartıldığı Yenikapı kazılarından elde edilen eserlerin de bakımının yapıldığı İstanbul Üniversitesi Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Anabilim Dalı Laboratuvarı'na getirilen antik çıpa üzerinde 5 bilim dalında uzmanlar isimler inceleme başlattı. Yaklaşık 2 yıl sürmesi planlanan incelemelerin ilk sonuçları İstanbul'un zengin tarihine dair önemli bilgiler verdi.

Ahşap çıpanın M.Ö. 5. yüzyıla yani günümüzden 2 bin 500 yıl öncesine ait olduğu düşünülürken, 4.60 metre boyunda 1.85 metre eninde olduğu belirlendi. Çıpanın devasa boyutları ait olduğu geminin de son derece büyük bir ticaret gemisi olduğunu kanıtlarken, Byzantion medeniyetinin bulunduğu dönemde geminin yüküyle İstanbul'a gelirken Karaburun açıklarında battığı belirtildi.

Çıpanın dünyanın bilinen en eski ahşap çıpası olduğunu belirten uzmanlar, üzerinde ağırlık olarak taş ya da kurşun bir bağlama demiri, bronz ya da demir tırnaklar kullanıldığını söyledi.

İki parça halinde olan çıpanın birleştirilmesinde ise kilitli zıvanalı ahşap geçmelerin kullanıldığı, Karadeniz'in dip yapısında bulunan hidrojen sülfür yüklü deniz suyunun ahşabı korumak için uygun bir ortam yarattığı ifade edildi.

Sualtında ahşaplara en çok zarar veren 'terado navalis' adlı deniz kurtlarının bu şartlarda yaşayamamasının da çıpanın korunmasında önemli bir rol oynadığını anlatan uzmanlar, hidrojen sülfürün demirden yapılan bağlantı yerlerini erittiğini kaydetti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER