© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi. Tüm Hakları Saklıdır.

67 Yıl önce, bu gün, 81 personeli ile battı

Dumlupınar denizaltısı Nara Burnu'nda, İsveç bandıralı bir gemiye çarparak battı. Metrelerce derinlikte metanetle ölümü bekleyen Dumlupınar kahramanları ise hiç unutulmadı.

Türk denizcilik tarihinin en trajik kazalarından biri yaşandığında takvimler 4 Nisan 1953’ü gösteriyordu. Dumlupınar denizaltısı, İsveç bandıralı bir gemiyle çarpışarak Çanakkale Boğazı’nın derinliklerine gömüldü. Bu kazayı hafızalara kazıyan ise, denizaltının içinde sığındıkları küçücük bölmede ölüm kalım mücadelesi veren denizcilerin tarihe kalan son sözleriydi.

NATO tatbikatını tamamlamış, geldiği limana doğru ilerliyordu. 3 Nisan’ı 4 Nisan’a bağlayan gece, sisli ve yağmurlu bir hava karşıladı denizaltıyı Çanakkale Boğazı’nda. Saatler gece 2 civarındaydı. Dumlupınar, büyük bir gürültüyle sarsıldı. Seyrine yüzeyde devam eden Dumlupınar denizaltısı, Nara Burnu açıklarında İsveç bandıralı “Naboland” gemisi ile çarpışmıştı. Dumlupınar, makine dairesi ve burun kısmından ağır şekilde yaralamıştı. Bu yaralar, çok geçmeden Dumlupınar’ı batırdı.

Çarpışma anında köprü üstünde 8 asker bulunuyordu. Hepsi denize savruldu. Aralarından ikisi pervaneye takılarak, biri ise boğularak şehit düştü. Dumlupınar denizaltısı komutanı Yüzbaşı Sabri Çelebioğlu, Üsteğmen Kemal Ünver, Üsteğmen Hasan Yumuk, Astsubay Hüseyin İnkaya ve Astsubay Hüseyin Akış kurtulmayı başarmıştı.

Denizaltının içinde 81 mürettebat vardı. Bunlardan 22’si kıç torpido bölümüne toplanmıştı. Dumlupınar batmadan hemen önce yüzeye bir şamandıra fırlatmışlardı. Şamandıraya bağlı telefon kablosunu kullanarak yardım için gelen silah arkadaşları ile iletişim sağladılar.

İlk bağlantıda kurtarma ekibinin komutanı, “Sizi kurtaracağız,” diyerek denizcileri rahatlatmak istedi. 87 metre derinlikteki 22 asker, bunun o kadar kolay olmayacağının farkındaydı. Belki de bu yüzden Astsubay Selami Özben’in tarihe kazınan sözleri duyuldu: Sağ olun… Vatan sağ olsun!

Dumlupınar'a iniş

Dumlupınar'ın 4 Nisan 1953'te batışının üzerinden tam 50 yıl geçmişti. Günlerden 18 Mart ve yıllardan 2003'tü. Nâra Burnu'nun üzerinde hummalı bir çalışma vardı. Tek amaç, çelikten tabutta yatan 81 şehide unutulmadıklarını göstermekti. Parola ise "Vatan size minnettar"dı.

Usta belgeselci Savaş Karakaş, yıllardır üzerinde çalıştığı projenin son noktasını koyma aşamasına gelmişti. Dumlupınar şehitlerine ilk ziyaret gerçekleştirilecekti. Artık teknoloji avantajı da kullanılarak 50 yıldır denizin altında kalanlara vefa borcu ödenebilecekti.

Dumlupınar'a inmek için çalışmalara 3 yıl önce başlayan ekip, 18-23 Mart arasında projenin ilk etabını hayata geçirdi. İlk etap çalışmaları, Dumlupınar'ın tam yerinin belirlenmesi ile başladı.

Tarih 30 Mart 2003... Hazırlıklara 05.00'te başlandı. Bu sefer bir gün öncesine göre daha sakin ve problemsiz bir gün yaşanıyordu. 
Saat 09.15... Dalma vakti gelmişti... Vincin çalışmasıyla dalış asansörü ve dalgıç yavaş yavaş Nâra Burnu'nun koyu renkli akıntılı sularında dalışa başladı. Dalgıcın baş kamerasından gelen görüntüler  büyük bir heyecan içinde izleniyordu. 

Uzun süren yolculuğun ardından 1000 watt'lık projektörler artık Dumlupınar'ın üstünü aydınlatıyordu. 50 yılın ve iki denemenin ardından artık Dumlupınar"a ulaşılmıştı. "Vatan size minnettar' plaketi artık adresindeydi. Bu tarihi an, dalgıcın baş kamerasından dakika dakika kaydediliyordu.

Yapılan bu Dumlupınar Ekspedisyonu, Savaş Karakaş'ın uzun araştırma ve çalışmaları sonucunda, Detek Deniz Teknolojisi şirketinin ekipmanları ve ekibi ile gerçeğe dönüşmüştü.

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER