© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi. Tüm Hakları Saklıdır.

''Her türlü müşteri ihtiyacına maksimum kaliteyle cevap veriyoruz''

Denizcilik endüstrisinde 23 yıldır faaliyet gösteren, tecrübeli ekibi ile merkezine kalite, iş güvenliği ve çevre sağlığını koruyan, ilkeli çalışmaları ile kısa zamanda önemli projelerin altına imzasını atan, Tuzla Tersaneler bölgesinde faaliyet göstermekte olan Yaşarsan Gıda Tornacılık ve Metal San. Tic. Ltd. Şti. firmasının yöneticilerinden Ömer UZUN, Yaşarsan'ı ve ileriye yönelik planlarını Deniz Ticaret Gazetesi'ne anlattı.

''Olmazsa olmazımız kalite''

25 yıldır sektörün içerisinde olduklarını, Yaşarsan adı altında da 23 yıldır sektörde hizmet verdiklerini söyleyen firma yöneticilerinden UZUN: '' Biz aslında 3 kardeş olarak bu işe başladık kardeşlerimden bir tanesini trafik kazasında kaybettik, diğeri de Yalova’da hizmet görüyor. Firmamızda şu anda 11 çalışanımız var. Yaptığımız işler spesifik, uzmanlık gerektiriyor ve bunun için de yeterli tecrübeye sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bizim yüzümüzden hiçbir zaman gemi geç kalmadı, gemiye ikinci bir defa daha havuza çıkma şansı vermedik. Bizim olmazsa olmazımız kalitedir. Kalite ile insanlar bir yerlere geliyor, neticede en çok önem verdiğimiz, üzerinde duduğumuz nokta kalite. Yaptığımız işin sorumluluğunu da biliyoruz, zorluğunu da biliyoruz buna göre de çalışan arkadaşlarımız ellerinden geldiği kadar azami şekilde sorunsuz iş bitirme gayretindeler. Genellikle Tuzla Bölgesi’nde faaliyet gösteriyoruz, gemilere çıkıyoruz, İzmir’e gidiyoruz, gemide herhangi bir parça değişmesi gerekiyorsa onun için orada hizmet veriyoruz veya açıkta, dümende bir sorun olduğu zaman da gidiyoruz, hizmet alanımız bu şekilde yani herhangi bir yere bağlı değiliz. Yurtdışında da bir kez Libya’ya gittik. Şaft işi vardı,orada bir tersaneye gittik, şaftı söktük geldik, sorunsuz olarak da teslimimizi yaptık. Pervane şaftı, geminin olmazsa olmazlarındandır. Pervane şaftı olmadan geminin gitme şansı yok, bu yüzden yaptığımız işin sorunsuz olması gerekiyor.Yaptığımız işin ne olduğunu bilen kadroyla çalışıyoruz, elimizden geldiği kadar da düzgün, sorunsuz olarak işi teslim ediyoruz. Bizim işimizi yapan bu bölgede kurumsal olarak üç tane daha firma bulunuyor.''

''Devletten hiçbir destek alma imkanımız yok''

İleriye yönelik hedefleri arasında daha büyük bir atölyeye geçmek istediklerini dile getiren UZUN; ''Bu işin ilerisi yok, ne kadar çok para o kadar çok iş ve iş imkanı demek. Bizim gibi küçük insanların, devletten hiçbir destek alma imkanı yok. Bir defa Kosgep’den aldım, bütün bankalara gittim, hiçbiri kredi vermedi. Çalışmadığım banka geldi, sana krediyi veriyorum dedi. Ama çalıştığım hiçbir banka bana o krediyi vermedi. Gerekçe ise mali verim düşükmüş, mali verim yüksek olsa zaten o krediyi neden kullanayım böyle de bir sıkıntı var ortada. Büyük yerler deseniz zaten para sıkıntısı çekmiyorlar parayı onlar tutuyorlar, onlar kullanıyorlar.''  

''SG4 belgesini veren kişiler benim işimde imtihanda kalır''
 
Mesleki yeterlilik belgesiyle ilgili sıkıntılarını anlatan UZUN: ''Bizden makine bakımcısı için  SG4 diye bir belge isteniyor, bu SG4 belgesini veren kurum, kuruluşlar orada bir eğitime tabi tutuyor. Tabi tuttukları eğitimle benim yaptığım işin hiçbir alakası yok. Bu belge beni hiç bağlamıyor. Bana bu belgeyi veren adamları benim yerimde, benim işimde imtihana soksam sınıfta kalır. Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yazı yazdık. Gelen cevap ise aynen şöyle; 'sizin işiniz uzmanlık gerektirir, uzmanlık gerektirdiği için de size şu anda bu sertifikayı verebilecek bir kurum ve kuruluş yoktur ama geçici olarak elinizdeki sertifikayla idare edin'  denildi. Bunu da tersaneler kabul etmiyor, tek sıkıntımız budur. Alt yapımızı, kaç yıldır hizmet verdiğimizi, bir işin nasıl, ne gibi işlemlerden geçtiğini, çalışanların bu işlerde yeterli bilgiye sahip olup olmadıklarını Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirdik. Yanımızda bir tane ustabaşımız var, iki tane de yardımcı var, gerisi de yardımcı arkadaşlar. Bizim sektörde bu işi bilen sayısı  ne yazık ki çok az, en çok sıkıntı çektiğimiz noktalardan biri de bu. Yetiştirmeye çalışıyoruz, yetiştiriyoruz, bu seferde elemanı tutamıyoruz. İnsanlar maddi boyuta bakıyor. Aslında sıfırdan eleman yetiştirmek istiyorum ama işimiz ağır, ağır olduğu için de herhalde çok para az iş diye bir mantık var insanların kafasında. Ben bu işte iddialıyım. İddialı olmamın nedeni altyapım iyi, kendi verimimin yüksek olmasıdır. Mesleki tecrübem 35 yıla dayanıyor. Çıraklıktan yetişmiş insanlarız biz de, belki okusaydık daha farklı bir konumda olabilirdik ama neticede buna da şükretmek lazım.

İnsanlar kendini geliştirmeli.  İnsanlarımız ne yazık ki yaptığı işin ne olduğunu bilmiyor, bilmediği için de kazalar oluyor. Önlemler alıyorlar ama önlemler de bir yere kadar her insanın başına iş sağlığı ve güvenliği uzmanı koyma imkanımız yok. İnsanların kendilerini ilk etapta bilinçli hale getirmesi lazım. İskelenin üzerinde emniyet kemeri takmadan çalışan arkadaşlarımızın çoğu düşüyorlar, ölümlü kazalar olabiliyor. Bilinçli insan olsa o kemerin ne işe yaradığını bilecek, baretin, ayakkabı veya tulumun ne işe yaradığını bilecek. Tulum deyip geçilmemesi gerekiyor bazıları basite alabilir ama tornacı arkadaşlar çalışıyor tulumlar büyük olursa, bol olursa bu tulumları tornaya kaptırmak kolay oluyor. Tulum işçinin tam üstüne göre yapılırsa bir nebze bu kazalar önlenmiş olur diye düşünüyorum. Benim tornacılarımın bütün iş güvenliği ekipmanları mevcut. Bazen ekipmanları takmadıkları zaman agresif oluyoruz, bu da çok hoş durumlar olmuyor tabi. Ben istiyorum ki buraya sağ salim gelsinler, akşam da evlerine sağ salim gitsinler. Biraz da çalışan arkadaşların kendilerinin düşünmesi lazım.''

''Ödemeler konusunda sıkıntılar yaşıyoruz''

Piyasanın mevcut durumunu da kısaca değerlendiren UZUN: ''Ödemeler konusunda ne yazık ki büyük sıkıntı yaşıyoruz. Kimse para vermek istemiyor. Bir iş yapıyorsun, para kazandırıyorsun, fatura kesiyorsun, faturayı kesince Kdv'yi  ödemek için para bulamıyorsun. Bunlar beni ve benim gibi arkadaşları üzen şeyler. Küçük bir kurumum ama geçen sene güzel bir vergi verdiğimi düşünüyorum. Vergimi verirken iyi hissediyorum, çünkü ülkeme hizmet etmiş oluyorum. Vergi vermek kutsaldır, biz bu şekilde değerlendiriyoruz, bu şekilde de devam etmeye çalışıyoruz.''    


 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER