© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi. Tüm Hakları Saklıdır.

''Hız ve Kalite Bizim İşimiz''

Tuzla tersaneler bölgesinde faaliyet göstermekte olan Duhan Mühendislik'in sahibi Mustafa YILDIZ, 2007 yılında kurulan, sektöre hızlı bir giriş yapan firmasını ve ileriye yönelik planlarını Deniz Ticaret Gazetesi'ne anlattı.

28 yıldır denizcilik sektörünün içerisinde olduğunu söyleyen YILDIZ: '' 1991’den beri sektördeyim, makine mühendisiyim. Daha önce başka bir firmanın ortağıydım, daha sonrasında ise 2007 yılında Duhan Mühendislik'i kurduk. Duhan Mühendislik, gemi bakım onarımı yapan bir firma. Ağırlıklı mekanik makine avarolleri, pompa vs. hidrolik sistemler o tür şeylerin bakım onarımını yapıyoruz. Bu işin en zor tarafı ise her zaman aciliyet gerektiren bir iş olması, çünkü gemilerin günlük raninkos dedikleri fiyatları yüksek, bu yüzden gemilerin hiçbir şekilde bekleme şansı yok. Bu rakamlar da bin dolardan, yedi sekiz bin dolara kadar çıkıyor.''

''Tuzla hızlı bir piyasa''

''Tuzla piyasası olarak avantajlıyız, rakiplerimiz mesela Romanya vs. ülkeler var. Bunların sorunu ise hız, hız olarak çok yavaşlar. Fiyat olarak onlardan yükseğiz. Ancak vakit bizde, işte çok seriyiz o yüzden sadece bizim personelimiz değil, tuzla piyasası genel itibariyle oldukça hızlı, iyi ve de bilgili bir piyasa. Malzeme tedariki anlamında İstanbul’un da avantajları var tabi ki. Bence Avrupa da dahil olmak üzere en doğru yer Tuzla Tersaneleri, Tuzla ve Yalova. Yalova’yı da bu şin içine katabiliriz. Buralarla alakalı olarak, iş güvenliği anlamında bayağı tedbirler alındı. İş kazalarının olmasını kimse istemez, sıfıra düşmesini isteriz ancak dünya standartlarının üstüne de çıkamadık ne yazık ki. ''

''Devlet bizim işimizi zorlaştırıyor''

Devletin işlerini zorlaştırdığını dile getiren YILDIZ: ''Gemiler Kartal açığa geliyor ve geldikleri zaman, Kartal açığa girmek için devletin destek vermesi gerekirken bana göre köstek oluyorlar. Maalesef giriş çıkışlarla alakalı olarak çok zaman kaybı yaşanıyor. Bu işlerde en önemli şey zaman. İzin alma süreci oluyor, mesela bir gemiye çıkacaksınız, gemi iki gün kalabiliyor. Senin işini iki günde bitirebilmen de çok kolay bir şey değil. Ben birgün boyunca evraklarla uğraşıyorum yani iş güvenliği evraklarını sağlamak için zaman kaybediyorum.İş güvenliğiyle ilgili alakalı kısımda ise şöyle bir sıkıntı var, arıyorsunuz bir günde size izin veriyorlar, geriye ise bir gününüz kalıyor, dolayısıyla büyük sıkıntı yaşıyoruz. Herkesin bir kartı olması gerekiyor. Dünyanın her tarafında öyle bir tane kartla tüm limanları dolaşabiliyorsun.Türkiye’de ise her limana her gün ayrı ayrı kart çıkartıyorsun. Denetimler yılda bir kere yapılsın veya altı ayda bir kontrol edilsin. Tekrar tekrar insanlardan niye evrak talep ediliyor anlamıyorum. Bunun için ben bu kadar zamanı neden kaybediyorum yani bu süreç bizim işimizi yavaşlatıyor ve buna doğrusu hiç gerek yok. Bize destek verilmesi gerekiliyor. Biz ihracat rakamlarını arttırmak için rekorlar kırmaya çalışıyoruz. Biz müşteri çekmeye çalışıyoruz, devlet bizim işimizi zorlaştırıyor.''

''Bizim işimiz bitmez''

''On altı, on yedi kişi yanımda çalışıyor ve bu kolay bir iş değil. Biz mekanik olarak her şeyi yapıyoruz. Ana makine ovarolleri, ana makinanın sök tak işini, jeneratörler, ırgatlar, pompalar, valfler yani mekanik olarak aklınıza gelebilecek her şeyi yapıyoruz. Bizde iş kolu olarak ahşap ve elektrik yok, onun dışındaki her şeyi yapıyoruz. Hepsine cevap vermeye çalışıyoruz, tabi bu da bir tecrübe gerektirir. Bünyemizde üç mühendis var, on dört kişi de personelimiz mevcut böyle yetinmeye çalışıyoruz. Gemiler bakım yaptırmıyorlar, gittiği yere kadar gider bir mantık yapısı var. Ancak bunlara dikkat edilmediği zaman problemler oluyor. Makinenin parçaları sürekli çalışan bir mekanizma, gemi sürekli çalışıyor. Çalışan şey de aşınır, çok doğal bir de deniz suyu, asit, tuz faktörü var yani dayanamaz. Bu yüzden bizim işimiz bitmez, bizim işimiz her zaman var. Tamir etmek zorundayız.''

''Ekonomiye büyük katkı sağlıyoruz''

Sektördeki ekonomik süreci de değerlendiren YILDIZ: ''Ekonomik olarak tabi armatörlerin parasal durumları iyi olursa bizim işler de iyi oluyor. Biz ekonomiye büyük katkı sağlıyoruz, kazancımızın yaklaşık yüzde kırkı ellisi yurt dışı firmalarıyla sağlanıyor, ihracat yapıyoruz.Yerli gemiler var, onlara da çalışıyoruz ve devlet dairelerine de iş yapıyoruz. Garantili işler yaptığımız için firmamız tecrübe anlamında iyi bir firma. Ekonomik bakımdan da ülkemizin durumu neyse, bizim durumumuz da onun bir tık üstü olabilir.''

''Meslek okullarının yaygınlaşması için Deniz Ticaret Odası girişimde bulunmalı''

En büyük sıkıntılarının kalifiye eleman bulmakta zorlandıklarını söyleyen YILDIZ: ''Bizdeki en büyük maliyetler işçilik maliyetleri, bu piyasada işçilik maliyetleri oldukça yüksek, zaten kalifiye eleman bulmakta da çok zorlanıyoruz. Deniz işinde kullanabileceğimiz adam yok ve personel sıkıntısı yaşıyoruz. Bu yüzden meslek okullarının yaygınlaşması gerekli.Bizim Deniz Ticaret Odası ile de bağlantımız var ve konuyla alakalı onlardan taleplerimiz oldu. Onlara dedik ki, siz ticaret odası olarak bizden aidat topluyorsunuz. Siz bir okul yapın, yapamayacak kapasite de değilsiniz. Denizle alakalı bir tane okul yap, çocukları direkt yetiştir. Rahatlıkla yapabilecekleri bir iş. Bu işte sadece gemi adamı veya kaptan yetmez. Motor meslekte de çalışacak adam lazım, gemiyi çalıştıracak olan kişiler o makinalar olmasa o gemiler çalışmaz. Ben gidip okul açamam, benim maddi imkanım yetmez. Ama ben odaya zaten aidatlarımı ödüyorum, gelirimin üzerinde ödüyorum. Gençlerin de gelecek kaygıları oluyor tabi ki. O yüzden her zaman gençlere yatırım yapılmalı. Çoğu kişi bilmez, eskiden Haliç tersanesi vardı. Şimdi müze yapılacak. Bu Haliç Tersanesi’nden çocukları alıyorlardı, öğrencilerin işleri sadece gemiydi. Bu firmalar, oradaki adamlar şu anda yaş ortalamaları muhtemelen 65 falan oldu. Bu adamlar ne oldu biliyor musun? Bu adamların hepsi bu piyasayı ayakta tuttu ama yaşlandılar. Yetiştirdikleri adamlar da var. Biz o yüzden şu anda sıkıntı yaşıyoruz yoksa hiç yaşamazdık. İyi adamlardı hepsi uzmanlık alanları olan adamlardı. Deniz Ticaret Odası böyle bir şey yapmalı, gençler orada çalışsın, yetişsin. ''

''İleriye yönelik amaçlarımız arasında yurt dışına açılmayı düşünüyoruz, işin doğrusu açıldığımız noktalar da var ama bu işin daha da doğrusu yabancı müşteri çekmek yani bizim özelliğimizin bu olması lazım. Zaten ülkemizdeki insanlara hizmet veriyoruz. Yurt dışındaki firmalara daha fazla hizmet verip bu ülkeye katma değer kazandırmak bizim hedefimiz. Hem kendimiz kazanırız, hem de dışarıdan devamlı buraya müşteri o yarışın içerisinde olabilmek bizim hedefimiz. Bizim eksiğimiz bir de paten konusu çok zayıf olduğumuz bir konu ülke olarak. Mümessilliklerden ziyade mümessillik vermeye başlamamız lazım. Birtakım imalatları yapıp bunları bizim dışarıya artık satma vaktimiz geçti, bizim ülkemize de bu durum yakışmıyor. Biz örnek oluruz da yeni nesil bu tarz uygulamalara geçer inşallah. Bizim eksikliklerimizden bir tanesi de bu tarz şeyleri millet olarak sevmiyoruz. Markalaşmamız zayıf, daha doğrusu firma yapılarımız zayıf. Firrmalarda kurumsallaşmalar eksik''


 


 


 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER