Abluka Emri Verdi

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela'ya giriş ve çıkış yapan tüm yaptırım uygulanan petrol tankerlerinin abluka altına alınması emrini vererek, ABD ile Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro arasındaki gerilimi tırmandırdı.

Truth Social'da yaptığı bir paylaşımda, "Venezuela rejiminin yabancı terör örgütü olarak tanımlandığını" söyleyen kişi, rejimi ABD varlıklarını çalmakla, ayrıca "terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve insan ticaretiyle" suçladı.

Bu adımlar, ABD'nin Trump yönetiminin "Venezuela ve İran'dan yaptırım uygulanan petrolü taşımak için kullanıldığını" söylediği bir ham petrol tankerine Venezuela kıyılarında el koymasından yaklaşık bir hafta sonra geldi.

Trump'ın açıklamasında planlanan abluka kapsamına kaç geminin dahil olduğu net değil.

Trump, 17 Aralık'ta Truth Social'da şöyle yazdı: "Venezuela, Güney Amerika tarihinde şimdiye kadar bir araya getirilmiş en büyük donanma tarafından tamamen kuşatılmış durumda. Bu donanma daha da büyüyecek ve onlara daha önce hiç görmedikleri bir şok yaşatacak – ta ki daha önce bizden çaldıkları tüm petrolü, toprakları ve diğer varlıkları Amerika Birleşik Devletleri'ne iade edene kadar."

Trump ayrıca Maduro hükümetini çalıntı petrolü "kendilerini, uyuşturucu terörizmini, insan kaçakçılığını, cinayeti ve adam kaçırmayı finanse etmek" için kullanmakla suçladı.

ABD Başkanı Truth Social'da yaptığı açıklamada, "Varlıklarımızın çalınması ve terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve insan ticareti de dahil olmak üzere birçok başka nedenden dolayı, Venezuela rejimi yabancı terör örgütü olarak ilan edilmiştir" dedi. "Bu nedenle, bugün, Venezuela'ya giren ve çıkan tüm yaptırım uygulanan petrol tankerlerine tam ve eksiksiz bir abluka emri veriyorum."

Venezuela hükümeti, Trump'ın paylaşımına yanıt vererek, bu açıklamayı uluslararası hukuku, serbest ticareti ve seyrüsefer özgürlüğünü ihlal ettiğini söylediği ülkeye yönelik "pervasız ve ciddi bir tehdit" olarak nitelendirdi.

Venezuela hükümeti yaptığı açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, vatanımıza ait olan zenginliği çalmak amacıyla, tamamen mantıksız bir şekilde Venezuela'ya sözde bir deniz ablukası uygulamayı amaçlamaktadır" dedi.

Metinde, Trump'ın "Venezuela'nın petrol, toprak ve maden zenginliğinin kendi mülkiyeti olduğunu varsaydığı ve dolayısıyla Venezuela'nın tüm zenginliğini derhal teslim etmesi gerektiği" belirtiliyor.

Bu bağlamda hükümet, "BM Şartı'na sıkı sıkıya bağlı kalarak" özgürlüğünü, yargı yetkisini ve egemenliğini "bu savaş kışkırtıcı tehditlerin üzerinde" tam olarak kullanacaktır.

Ayrıca, BM Büyükelçisinin derhal Venezuela'ya karşı uluslararası hukukun bu ciddi ihlalini kınayacağını da sözlerine ekledi.

ABD başkanına doğrudan atıfta bulunan açıklamada, Trump'ın yazdığı "daha önce bizden çalınan tüm petrol, toprak ve diğer varlıklar ABD'ye iade edilene kadar" ifadesinin reddedildiği ve bunun, "dev bir yalan ve manipülasyon kampanyasıyla ülkenin petrolünü, topraklarını ve madenlerini ele geçirme" yönündeki gerçek niyetlerini ortaya koyduğu belirtildi.

Geçtiğimiz hafta ABD güçlerinin Venezuela kıyılarında büyük bir ham petrol tankerine el koyması, yaptırımların uygulanma biçiminde bir değişime işaret etti.

Denizcilik alanında yapay zeka teknolojisi geliştiren Windward şirketine göre, bu durum daha dar kapsamlı ancak daha önemli bir değişime işaret ediyor: yaptırım ihlalleri, AIS manipülasyonu ve sahte bayrak kullanımı bir araya geldiğinde, yaptırım uygulaması artık sadece yaptırım kararıyla sınırlı kalmayabilir. Belirli ve belgelenebilir koşullar altında fiziksel müdahale uygulanabilir bir sonuç haline gelmiştir.

Windward, “Müdahaleler giderek son dakika müdahalesinden ziyade erken tespit yöntemine dayanacak. Yetkililerin, tartışmalı sulara girmeden veya kargo transferlerini tamamlamadan önce hangi gemilerin el konulma riski taşıdığını belirlemesi gerekecek. Bu da statik yaptırım listelerinden veya AIS izleme verilerinden daha fazlasını gerektiriyor” diyor.

Trump, Ocak ayında yeniden göreve geldiğinden beri Maduro üzerindeki ekonomik baskıyı artırdı.

Öte yandan, Eylül ayından bu yana ABD ordusu, uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemilere yönelik düzinelerce hava saldırısı düzenledi; Trump yönetimi bu saldırıların ABD'ye uyuşturucu akışını durdurmakla ilgili olduğunu söyledi. 

Trump yönetimi, Venezuela'yı ABD'ye uyuşturucu kaçırmakla suçluyor ve son aylarda Başkan Maduro'ya baskı yapma çabalarını yoğunlaştırdı.

Venezuela ise Washington'ı petrolünü ele geçirmeye çalışmakla suçladı. Maduro, bu eylemlerin gerçek amacının kendisini görevden uzaklaştırmak olduğunu ısrarla belirtti.