yeni
İstanbul
11 Haziran, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$
akson

Kıyılarımız Salih Orakcı'ya Emanet!

Kıyılarımız Salih Orakcı'ya Emanet!
Hocalarımız bize şunu öğrettiler: ?Gemi limanda batar evlat!? Biz o zaman geminin limanda nasıl batacağını anlamıyorduk. Yeni öğrendik; bir gemi limandan kalkmadan bütün tedbirleri almamışsa, o gemi o limanda batmış sayılır.
?Gemi Limanda Batar Evlat!?

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü?nün hizmetlerinden bahseder misiniz?

KEGM çok fazla tanınmıyor. Bu sebeple anlatmak doğru olur. KEGM tüm Türkiye kıyılarında seyir emniyetini arttırmakla sorumlu bir kuruluştur. Biz kılavuzluk hizmeti de veriyoruz. Fenerlerin işletiminden de sorumluyuz. Boğazlar bölgesinde arama kurtarmaya da yardımcı oluyoruz. Biliyorsunuz arama kurtarma işi Sahil Güvenlik?in işidir. Bizler de ihtiyaç duruyulduğunda yardım için bütün imknalarımızı sunuyoruz. Onun dışında gemi kurtarma, römorkaj hizmetleri ve deniz haberleşme hizmetleirni yerine getiriyoruz.
Gemi trafiği gemilerin gelişini izliyor. Herhangi bir yardıma ihtiyaç duyduğunda römorkör gönderebiliyor. Herhangi bir çağrı oldupunda o çağrıyı öncelikle doğrulamak için çok hızlı botlar gönderip oradaki olayı gözümüzle görmeye çalışıyoruz. Burada bilyiorsunuz yarıdm göndermek çok önemli değil, doğru yardımı göndermek önemli. Biz burada tüm sistemlerimizi modernize ederek bunu yapmaya çalışıyoruz. KEGM seyir emniyetini arttırmaya giden bir yol için de; tabi ki kendisine kanunla verilen görevlerini yerine getirirken bir takım yatırımlar yaparak, bu yatırımları hayata geçiriyor.

Ne gibi yatırımlar bunlar?

Son 10 yıl içerisinde gerçekten KEGM inanılmaz ölçüde yatırımlar yaptı. Bunu bir denizcilik temeli olan biri olarak söylüyorum. Bizim gerçekleşmesinde acaba mı diyeceğimiz unsurlar bulunan projeleri cesaretle onaylayan ve hayata geçiren bir bakanımız var. Bunu bir bürokratı olarak değil, bir denizci olarak söylüyorum. Elbette bürokratı olarak gurur duyuyoruz. Ama ben yıllarca bu boğazlardan geçtim. Yıllarca dünya denizlerinde bayrak gezdirdim ve ülkemi tanıttım. Ama geldiğiniz zaman burada yerine gelmesi gereken şu eksiklikler var diyebileceğimiz unsurlar var. Örneğin; son 9 yıldır yaptığımız yatırımı söylüyorum: Yaklaşık 185 milyon TL. Nakit ve piyasada. Son 3 yılda 11 tane deniz aracı yaptık. 4 tane can kurtarma botu... Özelliğini söyleyeyim; her türlü havada seyir yapabilen botlar bunlar. 2 tane transfer botu, bir tane yakıt toplama gemisi, 4 tane römorkör var ki; ikisi Türkiye?nin en büyük römorkörleri. Boğazlar bölgesinde ve ihtiyaç duyulan her noktada kullanılacak nitelikte. Bunlar gerçekten seyir emniyetinin arttırılmasına yardımcı olacak unsurlar.

Bir yönetici olarak baktığınızda, kılavuzlarınızın vermiş olduğu hizmeti ve diğer insanların kılavuzluğa bakış açısını nasıl yorumlarsınız?

Ben kendi kılavuzlarım adına herhangi bir eğitimsizlik, bilgisizlik ve eksiklik görmüyorum. Kılavuzluk ve römorkajlık adına gördüğüm tek eksiklik; Türk boğazlarından geçen kılavuz ve römorkaj hizmeti almayan gemiler. 12. Gemi Trafik Hizmetleri Sempozyumu?nda Sayın Bakanımız bunu vurguladı. Telafisi mümkün olmayan olaylarla karşılaşabilirsiniz dedi ve son derece haklı. Düşünebiliyor musunuz, 150 bin tonluk bir gemiyle boğaza giriyorsunuz ve kılavuz kaptan almadınız. Böyle bir şeyi kabullenmek mümkün değil. Siz kendi riskinizi hesaplayabilseniz de karşınızdakinin riskini hesaplayamıyorsunuz. Boğazda onbeşi aşkın parametrenin optimim noktada buluşup size seyir imkanı tanıması lazım. O seyir imkanını da biz oluşturmaya gayret ediyoruz. TTK?ya göre kaptan; ihtiyatlı ve tedbirli olmak zorunda olan kişidir. Siz gemi kaptanı olarak dünyanın en riskli boğazında kılavuz kaptan ve römorkaj hizmeti almayacaksınız. Bu aklından zoru olanlar için vardır.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım?ın ?kaderine terk edilmedi? dediği fenerlerin yönetimiyle ilgili son durum nedir?

Evet, terk edilmedi. Fenerler sadece ışıkların yanıp söndüğü, etrafının kapatıldığı, yasakların bulunduğu girilemeyen yerlerdi. Bakan Binali Yıldırım?ın bize bir talimatı vardı: ?Denizci millet, denizci ülke öyle lafla olmaz.? O halde bir şey yapmamız lazım. İnsanlar fenerlerin nasıl çalıştığını görmek, fenerle iç içe olmak istiyor. Biz de fener görevi devam etmek şartıyla, tarihi özellikl fenerlerimizi halkın ziyaretine açtık. Vatandaşa restoran ve kütüphane olarak istihdam yaratan modellere çevirdik. Ayrıca bir şey daha yaptık. Fenerlerin üzerine AIS cihazı koyduk. Gemilerle konuşan fenerler yaptık. Bir gemi kıyıya çok yaklaşırsa ve karaya oturm ihtimali varsa bu ihtimali sfırlamak adına her fenere şu talimatı yükledik: Daha fazla yaklaşırsan karaya oturursun açık geç. Yıl sonunda da Türkiye?nin kıyılarındaki tüm fenerlere aynı uygulamayı koymayı düşünüyoruz. Böylece ülkemizin kıyıları 2-3 ayrı sistemle izlenmiş olacak.

Biliyorsunuz İzmir?de 62 Suriyeli?nin hayatını kaybettiği bir tekne faciası yaşandı. Denizde bu tarz kaçakçılık olayına oldukça sık rastlanıyor. Bu konudaki güvenlik tedbirleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Sizler her ne kadar tedbirleri alsanız da, teknolojik yatırımları yapsanız da sonuçta bunları kullanacak olan insan faktörü var. Zaten bu art niyeti taşıyarak, bu işi yapmaya niyetlenen kişi tüm tedbirlerini de alıyor. Kazaların hepsini analiz ettiğimizde ortaya çıkan durumda % 85?leri bulan insan hatası mevcut. Oturup burada düşünmek lazım.

13 Ocak?ta yaşanan Costa Concordia kazasını hatırlıyorsun. Neresi doğru bu olayın. Milyonlarca dolarlık bir gemiyi öyle bir riske atmak kimin haddine! Ve o tarihten bugüne kadar denizde ölenlerin sayısı 700-800?lere ulaşmış. Çok büyük bir rakam. Savaş gibi...

Denizde bu anlamdaki kontrol unsurlarında bence bir sorun yok. Ama tabi bunu söyleyebilmek için tabi bunun soruştuurlması yapılacak ve neticelendirilecek. Çıkacak raporlar doğruyu ortaya koyacak. Benim ahkam kesmem yanlış olur.

Bunları önlemenin yolu bu işlerin artık oluşmaması için dünyada topluca bir önlem almaktır. Vatandaş diğer ülkeye kaçak girmeye çalışıyorsa, önce o ülkenin kabul etmemesi gerekir. Öyle bir pazar bulamazsanız buradan hareket etmezsiniz. Dolayısıyla böyle ölümcül kazalar da oluşmaz.

Bugün dünyada bir çok ülkenin kullandığı tekolojik sistemleri kullamamıza rağmen hala kazalar arızalar yaşanıyor. O zaman burada sıkıntı nerede? Bana göre sıkıntı eğitimdeki kalitesizlikte...

Bu bağlamda sektörün en büyük sorununu eğtim olarak görüyorsunuz diyebilir miyiz?

Evet, ben eğitim diyorum. Benim gözlemlediğim gerçekten yılda 50 bin geminin geçtiği boğazlar bölgesinin istatistiklerine baktığınız zaman bizim tespit ettiğimiz hususlar da bunu gösteriyor. Bizi yetiştiren kaptan ve hocalarımız bize şunu öğrettiler: ?Gemi limanda batar evlat!? Biz o zaman geminin limanda nasıl batacağını anlamıyorduk. Bir gemi limandan kalkmadan bütün tedbirleri almamışsa, o gemi o limanda batmış sayılır.

Röportaj: Filiz YÜKSEL / Deniz Ticaret Gazetesi

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!

YAT REKLAMI YABANCI