Yunanistan Geri Döndü

Yunanistan'ın gemi inşa sanayisi, ONEX Shipyards & Technologies Group ile Megatugs Salvage & Towage şirketlerinin iki yeni römorkörün inşası için tarihi bir anlaşma imzalamasının ardından büyük bir ivme kazanmaya hazırlanıyor. Anlaşmada iki römorkör daha için opsiyon hakkı bulunuyor. Gemilerin tamamı Yunanistan'da inşa edilecek ve bu da ülkenin yerli gemi inşa sektörü için yeni bir dönemi başlatacak.

Bu anlaşma, Yunanistan'da uzun yıllar sonra gerçekleştirilen ilk ticari römorkör inşa projesi olma özelliğini taşıyor ve yerli gemi inşa faaliyetlerinin yeniden canlanmasında önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor.

İyimser bir atmosferde, römorkörlerin inşası için sözleşmenin imza töreni, ABD'nin Yunanistan Büyükelçisi Kimberly Guilfoyle, ONEX Başkanı ve CEO'su Panos Xenokostas, Denizcilik ve Adalar Politikası Bakanı Vasilis Kikilias ve Megatugs Salvage & Towage Direktörü Paul M. Xiradakis'in katılımıyla, ONEX'in Elefsina'daki tersane tesislerinde gerçekleştirildi.

Yunanistan Denizcilik ve Adalar Politikası Bakanı Vasilis Kikilias söz alarak, sözleşmenin imzalanmasının, Yunan ve Avrupa mevzuatı çerçevesinde olmak kaydıyla, gemi inşa sektöründe yeni yatırımların önünü açtığını belirtti.

Limanlarda ve denizlerde güvenliğin artırılmasının önemini vurgulayan yetkili, anlaşmayı Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletleri arasında denizcilik sektöründe kalkınmanın, yatırımın ve önemli iş birliğinin sembolü olarak nitelendirdi.

Bakan konuşmasında, "Yunan hükümeti ve Denizcilik İşleri ve Adalar Politikası Bakanlığı olarak, limanlardaki güvenlik konuları ve denizdeki güvenlik konuları bizim için çok önemli olduğundan, bugün burada sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk ve memnuniyet duyuyoruz" dedi.

Bakanın da belirttiği gibi, bu anlaşmayla Yunan ve Avrupa mevzuatı çerçevesinde, güvenlik açısından önemli olan vinç gemileri gibi gemilere başka yatırımlar yapma imkanı sağlanıyor.

Yetkililer, yatırımın Yunan topraklarında gemi inşa faaliyetlerini güçlendirme yönündeki daha geniş bir hedefin parçası olduğunu ve römorkörlerin seyrüsefer yönetiminde, gemilerin ve liman tesislerinin korunmasında belirleyici bir rol oynadığı göz önüne alındığında, Yunan limanlarının ticaret ve güvenlik için kilit geçiş noktaları olarak hayati önemini vurguladığını söyledi.

LNG ve ABD Ortaklıkları Etrafındaki Faaliyetlerde Artış

Yunanistan, daha fazla yatırım yaparak, altyapıyı iyileştirerek ve uluslararası konumunu güçlendirerek rolünden en iyi şekilde yararlanmayı hedefliyor.

Yatırımların ve altyapı iyileştirmelerinin ardında, enerji, savunma ve ulaşım güvenliğini birbirine bağlayan bir plan ortaya çıkıyor. ABD'nin Yunanistan'daki kritik liman altyapısını kullanma niyeti ne parça parça ne de geçicidir.

Washington, Yunanistan'ı sadece bir alıcı olarak değil, Rus gazının yerini kademeli olarak alacak yeni LNG akışlarını Avrupa'ya yönlendiren stratejik bir ortak olarak görüyor.

Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletleri enerji ortaklıklarını derinleştiriyor ve Yunanistan'ı ABD'nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatı için Avrupa'ya önemli bir giriş noktası olarak konumlandırıyor. Bu strateji birkaç yıldır devam ederken, Atina'da düzenlenen ve altyapı, yatırım ve bölgesel enerji güvenliğine odaklanan görüşmelerin yapıldığı üst düzey ABD yetkililerinin de katıldığı büyük bir enerji zirvesinde önemli ölçüde güçlendirildi.

Washington'ın amacı Avrupa ve Yunanistan'ı Amerikan LNG'siyle doldurmaktır. Rus gazının yerini almak kısa vadede enerji güvenliğini güçlendirir ancak yeni bağımlılıklar yaratır.

Analistlere göre, ABD'nin ihracat politikasında değişiklik olması veya küresel LNG fiyatlarında ani bir artış yaşanması durumunda, Yunanistan'ın yakın vadede fazla alternatifi kalmayacak.

Bu geçiş, ticari bir düzenlemeden daha fazlası; Yunanistan'ın sıvılaştırılmış doğal gaz için önemli bir bölgesel merkez olarak rolünü yeniden tanımlayan ve enerji erişimini Moldova ve Ukrayna'ya kadar genişleten jeopolitik bir yeniden şekillenmeyi temsil ediyor.

Avrupa Parlamentosu Rusya'dan LNG ithalat yasağını onayladı.

Avrupa Parlamentosu, 17 Aralık'ta boru hattı ve sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatına 2026'dan itibaren kademeli olarak yasak getirilmesini onayladı.

Rusya'dan spot piyasada satılan sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) AB'ye girişi, düzenlemenin 2026 yılının başlarında yürürlüğe girmesiyle yasaklanacak; boru hattıyla yapılan doğal gaz ithalatı ise 30 Eylül 2027'ye kadar kademeli olarak sona erdirilecek.

Müzakereler sırasında, yasa koyucular çoğu ithalat sözleşmesi için aşamalı olarak sona erme sürelerini öne çekti. Yeni yasa ayrıca, ihlaller durumunda üye devletler tarafından işletmecilere karşı uygulanacak cezaları da belirliyor.

Avrupa Konseyi'nin Danimarka başkanlığıyla yapılan görüşmeler sırasında, Avrupa Parlamentosu üyeleri (AP üyeleri) Rus petrolünün tüm ithalatının yasaklanması için baskı yaptı ve Avrupa Komisyonu'ndan bu konuda 2026 yılının başlarında bir yasa tasarısı sunma taahhüdü aldı; böylece etkili bir yasak mümkün olan en kısa sürede ve en geç 2027 yılının sonuna kadar yürürlüğe girebilecek.

Avrupa Parlamentosu üyeleri ayrıca, AB enerji güvenliğiyle ilgili acil durumlarda ithalat yasağının geçici olarak askıya alınabileceği koşulların daha da sıkılaştırılması için de baskı yaptı.

Finlandiya'dan Yeşiller Partisi/EFA'nın Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi (ITRE) baş milletvekili Ville Niinistö, "Öncelikli hedeflerimiz, boru hattı gazının yasaklanması için gereken süreyi olabildiğince hızlandırmak, uzun vadeli LNG sözleşmelerini öngörülenden bir yıl önce yasaklamak ve bu yeni kuralların ihlal edilmesini önlemekti. Şimdi, bu anlaşmayı uygulamak için gecikmeden harekete geçmeli ve dikkatimizi petrol ithalatına çevirmeliyiz; burada Avrupa Komisyonu'nun 2026 yılının başlarında bir teklif sunma taahhüdüne uymasını sağlamalıyız" dedi.