E-yakıtlarla Çalıştırma İhalesini Kazandı

Nakliye şirketleri Hapag-Lloyd ve North Sea Container Line (NCL) , hidrojen bazlı e-yakıtların kullanımına yönelik ZEMBA'nın ikinci ihalesini kazandı. Bu sayede üye şirketler, ölçeklenebilir e-yakıtlar aracılığıyla okyanus taşımacılığı emisyonlarını azaltabilecek.

Hapag-Lloyd konteyner taşımacılığı şirketi, hidrojen türevli e-metanol kullanan okyanus taşımacılığı için girdiği ikinci ihaleyi kazandı.

Hapag-Lloyd, 2027'den itibaren büyük metanol çift yakıtlı konteyner gemileriyle okyanus ötesi bir hatta e-metanol taşımacılığına başlayacak.

Öte yandan NCL, Kuzey Avrupa ticaret hattında hizmet verecek olan dünyanın ilk e-amonyakla çalışan konteyner gemisini devreye sokacak. 

Sıfır Emisyonlu Denizcilik Alıcıları Birliği (ZEMBA), denizcilik sektöründe faaliyet gösteren, kar amacı gütmeyen bir alıcı grubudur ve şu anda Amazon, IKEA ve Nike gibi uluslararası devler de dahil olmak üzere 45'ten fazla üyesi bulunmaktadır.

Bu anlaşma ile ZEMBA üyeleri, en az üç yıl içinde toplu olarak en az 120.000 metrik ton CO₂e emisyonunu azaltmayı taahhüt etmişlerdir.

ZEMBA'ya göre, bu girişim, kurucu ortaklar Amazon, Patagonia ve Tchibo'nun yanı sıra Beiersdorf, Brooks Running, Green Worldwide Shipping, IKEA, Nike, Poly Medicure Ltd. ve Sport-Thieme gibi üye şirketlerin de dahil olduğu katılımcı şirketlerin, üç yıl içinde ilk etapta 20 milyar ton deniz mili taşımacılık faaliyetinde e-yakıt kullanmalarını sağlayacak; bazı üyeler ise bu süreyi beş yıla kadar uzatabilecek.

Hapag-Lloyd CEO'su Rolf Habben Jansen, “Ölçeklenebilir e-yakıt tedarikinin tüm sektör için büyük bir zorluk olmaya devam ettiği bir dönemde, ikinci ZEMBA ihalesini kazanmak bizim için önemli bir dönüm noktasıdır. E-metanolün kullanıma alınması, 2045 yılına kadar net sıfır filo operasyonlarına ulaşma yolculuğumuzda önemli bir adımdır. Tüm ZEMBA üyelerinin yeteneklerimize duyduğu güvene minnettarız ve sera gazı emisyonlarını azaltmaya ve küresel denizcilik için daha yeşil bir geleceğe katkıda bulunmaya tamamen kararlıyız” dedi.

Her iki yakıt da yenilenebilir enerjiyle üretilen düşük karbonlu hidrojenden üretilecek ve geleneksel yüksek emisyonlu yakıtlara kıyasla yaşam döngüsü bazında karbon yoğunluğunda en az %90'lık bir azalma sağlayacaktır.