Gezi Teknelerinde Elektrik Sistemleri Tasarımı - 2
21 Ocak 2022, Cuma 14:48Bölüm 2 Yük Bağlantılarının Yapılması
Uyarı
Aşağıda anlatılan tüm bilgiler küçük bir gezi teknesinde temel elektrik şema ve bağlantıları hakkında genel bir bilgi sahibi olmak dolayısıyla denizde yaşanabilecek elektrik arızalarına belki ilk müdahaleyi yapabilmek, sistemde ne olup bittiğini anlamak adına verilmiştir. Elektrik şaka kaldırmaz. Bu tür sistemlerin tasarım ve kurulumları ehliyetli ve konusunda yetkin kişiler tarafından uygun evsafta cihazlar kullanılarak yapılmalıdır.
Giriş
Bir önceki yazımızın üzerinden bayağı bir zaman geçmiş. Hatırlarsanız son durumda bir gezi teknesinde elektrik sistemlerinin aküye kadar olan bağlantılarını yapmış ve olabilecek her türlü elektrik kaynağından aküleri nasıl ve hangi cihazlarla beslememiz gerektiği üzerinde konuşmuş ve aşağıdaki şemada olduğu şekilde bağlantılarımızı yapmıştık. Şimdi bunu bir adım öteye götüreceğiz ve cihazlarımızı (yükleri) bu sisteme nasıl bağlar, ürettiğimiz elektriği kullanırız buna bakacağız.
Şekil 1 Bir Önceki Durum
Kullanılacak Voltajın Belirlenmesi
Öncelikle teknede kullanmayı planladığımız cihazların çalışma gerilimine (voltajına) karar vermemiz gerekir. Bildiğiniz üzere yukarıdaki sistem tamamen düşük voltaj, 12V (veya duruma göre 24V-48V) ve DC (doğru akım) ile çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Tam da bu nedenle eğer sahil bağlantısı gibi bir AC kaynağından besleme alıyorsak bunu önce DC akıma çevirecek cihazlar (AC-DC şarj cihazı) kullanmıştık. Eğer teknemize 220V ve AC (alternatif akım) ile çalışan elemanlar kullanacak isek; öncelikle ürettiğimiz ve depoladığımız 12V enerjiyi 220V ve AC’ye çevirecek bir inverter kullanmamız gerekir.
Inverter
Inverterler çeşitli model, fonksiyon ve güçlere sahip olacak şekilde üretilir. Esas olarak inverterler sunacakları fonksiyon çeşitliliğine göre ikiye ayrılırlar diyebiliriz. Bunlar;
1. Yalnızca Inverter: Bu cihaz 12V-DC bir kaynağı alır, 220V-AC akıma dönüştürür. Bu cihazın çıkışlarına (prizlerine) kullanacağız 22V cihazın (örneğin buzdolabı) fişini takar (veya dahili bir şebeke oluşturur) ve kullanırsınız. Inverterin sorunsuz olarak karşılayacağı güç ise watt olarak ifade edilir. Örneğin 600W, 1000W, 5000W gibi. Eğer inverter 600W bir kapasiteye sahip ise bu cihaza maksimum 600W güç çeken cihaz veya cihazlar bağlayabilirsiniz. 1000W (1kW) ise en fazla bu kadar. Fazlası cihazı patlatır veya ne kadar gelişmiş bir cihaz olduğuna bağlı olarak kendini korumaya alarak kapatır. Elektriği keser. Bu seçimleri yaparken her zaman kendinize belli bir tolerans aralığı tanımanız tavsiye edilir. Örneğin 1000W bir inverter kullanacak ise cihazlarınızın toplam gücü bunun %80’ni yani 800W’ı aşmasa iyi olur.
2.Inverter/Charger: Bu tür cihazlar birkaç fonksiyonu bir arada gerçekleştirir.
- Yukarıda olduğu gibi inverter vazifesi görerek aküden gelen 12V-DC kaynağı 220V-AC akıma çevirerek sisteme verir.
- Bir dış kaynak (sahil bağlantısı) üzerinden gelen 220V-AC akımı 12V-DC aküleri besleyecek şekilde doğru akım ve voltaj değerlerine ayarlayarak aküleri şarj eder.
- Dış kaynak bağlantısı var iken, aküleri kullanmak yerine dış kaynaktan gelen enerjinin kullanımına öncelik verecek şekilde ayarlanabilir.
- Sistemi izlemenizi sağlayacak verileri üretir, bu verileri kendi panellerinde (veya ekstra alınıp sisteme entegre edilecek monitorler ile) eş zamanlı olarak paylaştığı gibi, verilerin daha sonra analiz etmek üzere log kayıtlarını tutabilir.
- Siz teknede değilken uzaktan erişim, izleme ve kontrol imkanları sunabilir.
Bu fonksiyonlar gene cihazın marka ve modeline bağlı olarak farklılıklar gösterebilir. Birkaç tanesi eksik veya fazla olabilir. Buna görede fiyatı değişecektir. Önemli olan sizin ihtiyaç ve beklentilerinizin ne olduğu ve tabi bütçenizdir…
Tabi bir de şu hususa dikkat etmek gerekir; AC akım voltajı kimi ülkelerde 110V olacak şekilde kullanılır. Kimi inverterler üzerinde bir ayar veya düğme ile seçilecek şekilde her iki voltajı da destekleyebilir veya desteklemez yalnızca bunlardan birinde gerilim üretir.
Yok eğer teknemizde sadece 12V-DC cihazlar (mesela 12V bir buzdolabı) kullanacak isek invertere ihtiyacımız olmayacak ve cihazlarımızı direk olarak akülerden beslenecek şekilde bağlayabiliriz.
Ancak bazı cihazlar yüksek güç tükettiğinden daha çok 220V olacak şekilde üretilir. Eğer bu cihazlardan teknemizde kullanacak isek inverter kullanmak zorunlu olacaktır. Örneğin çamaşır veya bulaşık makinası. Tabi bu cihazların tüketeceği elektriği depolamak kolay değildir. O yüzden genellikle teknelerde jeneratör bulunması ayrı bir gereklilik olarak karşımıza çıkar.
Diğer bir seçenek ise 220 ve 12V şebeke birbirinden tamamen bağımsız tasarlanabilir ki bu pek tercih edilmez. Söylediğimiz gibi teknede konfor denilince sizin beklentinizin ne olduğu ve ne tür şartlar altında kullanacağız önemlidir. Tesisatın tasarımı buna göre yapılır ve çeşitli şekillerde olabilir. Bunların hepsini bir seferde işlememiz gereksiz kafa karışıklığına yol açacağından biz temel bir sistem tasarımı üzerinde duracağız.
Inverter seçiminde bir diğer husus ise inverter çıkışlarının desteklediği frekans aralıkları (50-60Hz gibi) ve üretilen elektriğin dalga fonksiyondur. İki şekilde olabilir. 1. Modifiye sinüs; basit cihazların (örneğin telefon şarjı) beslemesinde ve aydınlatmada kullanılabilir. 2. Tam sinüs; özellikle sistemde elektrik motorları (buzdolabı, çamaşır makinesi vbg.) kullanılacak ise tam sinüs dalga üreten inverterler seçilmelidir. Motor kullanılmayacak ise modifiye sinüs inverterler daha ucuz oldukları için maliyetleri nedeniyle tercih edilebilir.
Bir diğer önemli husus tüm elektrikli cihazlar çektiği güç ile doğru orantılı olacak şekilde çalışırken ısınır. Inverterler de ısınır. Isınan cihazın hem verimi düşer hem de risk oluşturur. Uygun şekilde havalandırılarak soğutulması gerekir. Dolayısıyla bu tür cihazların tekne içinde doğru konumlandırılması sıcak havayı dışarı atacak, soğuk/temiz hava dolaşımı sağlayacak şekilde yerleştirilmesi gerekir. Özellikle sıcak ve güneşli iklimlerde seyir yapıyorsanız.
Inverter ve Cihaz Bağlantılarının Yapılması
Yukarıda Şekil 1.’den hareketle öncelikle sistemin elektrik kaynakları tarafındaki gösterimi basite indirgeyerek küçültelim. Diğer bir değişle sistemin sol tarafındaki bağlantıları yok sayarak sadece kırmızı noktalı çizgiler arasındaki alanı incelemeye başlayalım.
Şekil 2 Yük Bağlantıları Genel Görünüm
220V Bağlantılar ve Pano
Yukarıdaki yaklaşımdan gidersek sisteme öncelikle 220V için bir inverter cihazını (inverter/charger değil) bağlayalım. Inverterden aldığımız 220V hatları ise dağıtım panelimizin 220V cihazları yöneten kısmına girelim. Bu şekilde tesisatımızın ilk kısmını tamamlamış oluruz. Inverterden gelen 220V-AC elektriği dağıtım panosuna aktarırız.
Şekil 3 Inverter 220V Panel Bağlantıları
Dağıtım panoları tüm elektrik sistemini tek bir konsoldan, sağa sola dağılmadan, tercihen harita masası yakınında bir yerden idare edebilmek amacıyla kullanılır. Genellikle her bir cihaza giden bağlantılar üzerindeki sigortaları kendi içinde barındırır, sigortalardan biri bozulduğunda veya attığında kolaylıkla müdahale edebilme imkânı verir. Düğmelerine basıldığında küçük bir ışık vasıtasıyla hattın çalıştığını (devrenin kapalı olduğu ve elektrik geçtiği) kullanıcıya basit ve pratik şekilde bildirir. Bu şekilde kullanıcı devrenin açık veya kapalı olduğunu kolaylıkla algılayabilir. Ayrıca dijital veya analog göstergeleri vasıtasıyla sistemin voltaj değerlerini ve çekilen akımı göstererek, herhangi bir sorunu daha fazla büyümeden farkına varabilme olanağı ve kontrolü sağlar.
Piyasada çok çeşitli pano marka ve modelleri bulunmaktadır. Tahmin edebileceğiniz gibi hem ürün kalitesi hem de içerdiği fonksiyonlarına bağlı olarak ihtiyaca göre çeşitli fiyatlara satılır. Burada önemli olan husus öncelikle tabidir ki cihazın sağlam, güvenli ve deniz şartlarına uygun yapılmış olması ve mümkün olduğunca her bir cihaza giden elektrik hattını tercihen tek ve ayrı bir anahtar vasıtasıyla kullanabilme seçeneği ile yönetebilme imkanının olup olmadığıdır. Bu pano üzerindeki anahtar sayısı ile doğru orantılır.
Her bir cihaz ne kadar ayrı bir hat ve dolayısıyla ayrı bir anahtar üzerinden beslenirse özellikle bir sorun çıktığında diğer sistemlerin bundan etkilenme olasılığı azalacak ve o an için ihtiyaç duymayacağınız diğer cihazların gereksiz yere enerji tüketmesinin önünde geçilecektir. Bu şekilde arızaya geçen bir cihazın aynı hat üzerindeki diğer cihazlara da zarar verme olasılığı en az seviyeye indirilecektir. Denizde güvenlik ve sağlamlık her zaman birinci önceliğimizdir. Bunu söylerken aşırıya kaçmaya, örneğin kamarada her bir ampülü tek tek kontrol etmeye gerek yoktur.
Ancak mesela liman feneri ile seyir fenerlerinin birbirinden ayrı hatlardan beslenmesi gerekir. Zira bu iki sistem birbirinden ayrı zaman ve şartlarda kullanılacağından ayrı ayrı kontrol edilebilmesi gerekir. Ya da sürat, rüzgâr, derinlik cihazlarını aynı anda aktif edebilir olmak pratik anlamda güvenlik ve kolaylık sağlayacaktır. Tüm bu hususlar değerlendirilerek en uygun pano konfigürasyonunun bulunması gerekir.
Benzer şekilde yüksek akım çeken, güçlü cihazların veya sürekli çalışması gerekecek (buzdolabı gibi) cihazlarla, arasıra kullanılacak (bulaşık makinası gibi) cihazların hatlarının ayrıştırılmasında fayda vardır.
Fiziksel olarak panoların nasıl bağlanacağı, neresine hangi kablonun takılacağı ayrı bir husustur ve cihaza, üreticiye göre farklı şekillerde olabilir. Bunu ürünün kullanım klavuzuna bakarak öğrenebiliriz. Fakat ne olursa olsun tüm bağlantıların sağlam, yerinden çıkmayacak, titreşimlerden etkilenmeyecek ve ark yapmayacak şekilde yapılması ve tavsiye edilen bağlantı pabuçları ve kablo yüzükleri kullanılarak kabloların açık uçlarının sağlama alınması ve yalıtılması esastır.
Bağlantılarımıza devam edelim.
Panomuza 220V enerjiyi getirdiğimize göre bundan sonraki aşamada cihaz ve ilgili bağlantı elemanlarını sisteme bağlayabiliriz.
(Bu noktada bir hususu hatırlatmak isterim. Biz şu anda enerji kaynaklarından cihazlara doğru bir şema çizdiğimiz için bu şekilde ilerliyoruz. Ancak pratikte yani fiziki hayatta önce cihaz bağlantıları yapılır, sonra güç bağlantılarına geçilir, en son sisteme enerji verilir. Pano üzerinde enerji varken sistemle oynanılmaz.)
Şekil 4 220V Panel ve Cihaz Bağlantıları
Bu şekilde tasarıma göre istenilen yerlerde ve sayıda prizler ve diğer 220V cihazlar, 220V pano üzerinden bağlantıları yapılır.
12V Bağlantılar
12V panoya akülerden gelen enerjinin ulaştırılması için baralar üzerinden ayrı bir hat çekilerek 12V panonun enerji bağlantısı sağlanır ve pano üzerinden kullanılacak cihazlar için ayrılmış anahtarlar vasıtasıyla yukarıda açıklandığı gibi en uygun enerji dağılımını yapacak şekilde 12V aydınlatma ve diğer cihaz (lar)ın bağlantıları yapılır. Örneğin telsiz ayrı bir hatta, baş ve kıç kamara ayrı hatlara, seyir cihazları ayrı bir hatta, seyir aydınlatmaları, güverte aydınlatmaları ve bunun gibi ayrıca kontrol edilmesi gereken sistemler ayrıştırılır.
Şekil 5 12V Panel ve Cihaz Bağlantıları
Şalter ve Sigortalar
Prensip olarak farklı amaca yönelik her hat ve bağlantı noktası bir şalter ile kontrol edilebilir olmalıdır. Aynı şekilde gene her bir hat kendi taşıyacağı yüke göre sigorta ile donatılmalıdır.
Cihazlara giden hatlar normal şartlarda pano üzerinde kesici (sigorta) ve anahtarlar ile kontrol edilir. Bu anlamda sorunumuz olmayacaktır. Kimi AC panoların giriş hatları kendinden sigorta içerecek şekilde üretilir. Panodan invertere giden 220 hatları eğer pano bu şekilde tasarlanarak sigorta ile donatılmış değil ise araya uygun değerlerde AC sigortalar yerleştirilerek güvenliği sağlanmalıdır.
Bu amaca uygun olarak;
- Invertere giden pozitif hat üzerine,
- 12V panoya giden pozitif hat üzerine,
olacak şekilde 2 adet DC şalter yerleştirilmelidir. Bu şekilde panonun enerji kaynakları ile bağlantısı bakım vbg herhangi bir ihtiyaç durumunda istendiği an kesilebilir.
Benzer şekilde;
- Inverter ile 220V pano arasına uygun evsafta AC sigortalar yerleştirilmelidir.
Şekil 6 Sigorta ve şalter konumları
Şimdi gelelim kablo kalınlık ve sigorta hesaplarına.
Kablo Kesit ve Sigorta Değerleri
Kablo kalınlık hesaplarına girmeden bu hususta birkaç önemli prensibi hatırlamak gerekirse.
- Kablo ne kadar kısa olursa o kadar iyidir. Boyu uzadıkça direnci (R-Resistance) artar. Direnci artan kablonun diğer ucunda voltaj (V-Voltage) düşer.
- Kablo kalınlığı ve direnç ters orantılıdır. Kablo ne kadar kalınsa direnci o kadar düşüktür, kablo ne kadar ince ise direnci o kadar yüksektir.
- Kablo ne kadar kalın olursa o kadar iyidir. Ancak gereksiz kalın kablo hem maliyeti artırır, hem de bağlantıları yaparken pratik olmaz.
- Üzerinden akım geçen kablo ısınır.
- Herhangi bir nedenle ısınan kablonun direnci artar.
- Dolayısıyla taşıyabileceği maksimum akım değeri azalır.
- Dayanabileceği değerlerden fazla ısınan kablo yanar.
- Üzerinden akım geçen kablonun çevresinde elektrik ve manyetik alan oluşur.
- Belli bir voltaj değerinde kullandığımız cihazların gücü (Watt) arttıkça kablolar üzerinden geçen akım (I-Amper) artar.
- Ne yaparsak yapalım kablonun bir ucundan verdiğimiz voltaj diğer ucundan düşerek çıkar. Bu düşüşü maksimum %3 seviyesinin altında tutmak gerekir.
- Aynı güç düşük voltajda yüksek, yüksek voltajda düşük akım çeker.
Bizim görevimiz bu temel prensipler ışığında sistemimiz için en uygun uzunlukta, en uygun kalınlıkta kabloyu, en uygun yerlerden geçirerek kullandığımız elektriği mümkün olduğunca en az seviyeye indirmek, cihazlarımızdan en üstün performansı alarak en az maliyet ile ve en az risk alarak bu işi tamamlamaktır.
Bu amaçla aşağıdaki tablodan yararlanabiliriz. Tablo belli formüller sonucunda hesaplanan değerlerin işimizi pratik hale getirmesi için çıkartılmış bir özetidir.
Şekil 7 Termoplastik Kaplama ile Yalıtılmış Bakır Kabloların Akım Taşıma Kapasiteleri
Kablo kalınlığı için dünyada iki standart vardır. Avrupa ve Kuzey Amerika. Avrupa standartlarında kablo kalınlığı, kablo içindeki bakır malzeme kesitinin yüzey alanı ile ölçülür. AWG denilen Amerikan standartında birimler farklıdır.
Tabloyu şu şekilde okuruz: 30 derece santigrat sıcaklıkta, açık ve havalandırılmış bir ortamda 1 mm2 iletken yüzey alanına sahip ikili bir kablo en çok 15,5A (-Amper) akım taşıyabilir. Aynı kablo bir kanal içinde taşınıyorsa (nispeten zor havalandırılıyorsa) 13,5A, kapalı bir alanda çok kısıtlı havalandırma şartlarında ancak 10,5A akım kaldırabilir. Ortam sıcaklığı artarsa bu değerler daha çok düşer. Aynı şekilde kablonun nasıl bir ortamda yerleştirildiği de yukarıdaki tablodan anlaşılacağı gibi önemlidir.
Dolayısıyla kablo seçiminde ilk bakmamız gereken değer kablonun taşıyabileceği amper (akım) taşıma kapasitesidir. En kalın kabloyu seçelim her türlü akımı taşısın denilebilse mutlaka şahane olurdu ama maddi ve pratik nedenlerden bu mümkün değildir. Kalın kablolar kolaylıkla kıvrılmaz, eğilmez, bükülmez, her yerden geçiremezsiniz sığmaz, geçirdiniz diyelim kimi cihazlara (örneğin bir sintine pompasına) veya ampüle veya bir telsize bağlantısını yapamazsınız. Yaptınız diyelim bakır kablo pahalı bir malzemedir. Aşırı ve gereksiz masraflı olur.
Kısaca işimize en çok yarayacak, kullanacağımız yere ve cihaza en uygun, en ideal kabloyu seçmek zorunda kalırız ve zaten ciddi üreticiler cihazların klavuzlarında kullanılması tavsiye edilen kablonun evsafını ve boyutlarını belirtirler.
Kablo seçiminde bir diğer parametremiz kablonun uzunluğudur. Ancak bir gezi teknesinde kullanılacak bir kablonun olabilecek maksimum uzunluğu bu hususu fazla etkilemeyeceği için bu detaya şimdilik girmiyor ve hesap dışında bırakıyoruz. Aynı hesabı örneğin 300 m boyunda bir gemi için yapacak olsak dikkate almak zorunda kalırdık.
Kablo Hesabı Nasıl Yapılır?
Kablo seçimi yaparken öncelikle üzerinden geçecek akım değerini (amper) hesaplarız. Bunun için watt formülünü kullanırız.
Buna göre [watt= volt * amper] veya buradan akımı çekersek;
[amper= watt / volt ] formülü ile bu hesabı kolayca yapabiliriz.
Örnek vermek gerekirse;
- 48W gücünde bir cihazı 12V ile kullanmak istiyorsak;
(48/12=4A). Kablonun 4A akımı taşımaya uygun olması gerekir.
- Aynı güçte bir cihazı 220V ile kullanacak isek;
(48/220=~ 0,22A). Kablonun 0,22A’e dayanabilmesi gerekir.
- 100 watt bir buzdolabı motorunu 220V ile kullanacak isek kablonun 100/220=0,45A veya 12V ile kullanacak isek 100/12= 8,33A akıma dayanması gerekir.
- 2000 watt bir çamaşır makinesini 220V ile kullanacak isek kablonun 2000/220=9,09A veya 12V ile kullanacak isek 2000/12=166A akıma dayanması gerekir.
Görüldüğü üzere 12V ile 220V arasındaki fark kullanılacak cihazın gücü arttıkça aşırı derecede fark eder.
Bir hat üzerinde birden fazla cihaz var ise, örneğin aynı hatta 10 tane 10 watt ampül bağlı ise bunların toplamı alınır. 10*10=100 watt gibi.
Başka bir örnek; navigasyon cihazları bir tane dijital harita cihazı (30W), bir tane sürat göstergesi (2W), bir tane rüzgâr göstergesi (4W) ve bir tane derinlik (4W) cihazı aynı hatta bağladığımızı farz edelim. Bu durumda 30+2+4+4=40W olarak hesaplamamız ve kablo kalınlığını buna göre belirlememiz gerekir. *Burada belirtilen değerler yaklaşık ve örnek olması amacıyla verilmiştir. Bu kullandığınız cihaz için el kitabından bakarak tespit edilmelidir.
Her bir hattın yük ve akım hesabı netleştirildikten sonra yapılacak şey artık basittir. Bulunan amper değeri yukarıdaki tabloda onu taşıyabilecek en uygun kablonun kesit alanına karşılık gelecek şekilde okunur. En son örneğimizden hareket edersek 40W/12V=3,33A. Tabloda bu akıma dayanabilecek kablo kalınlığı her şart altında 1 mm2 olarak rahatlıkla tespit edilebilir. Diğer bir değişle en ince kablo bile yeterli olacaktır. Bu kablo en kötü şartlarda bile (kablo kanalı ve kapalı alan içinde) 10,5A taşımaya uygundur. Eğer cihazların bağlantı noktaları bağlantıları yapmaya müsait ise bir üst değerin (1,5mm2) seçilmesinde sakınca yoktur.
Benzer şekilde her bir hattın kullanması gereken anahtar ve şalterler de bu akım (amper) değerlerine dayanacak nitelikte seçilmelidir. Bu değerler cihazların özelliklerinde üretici tarafından belirtilir.
Bilmiyorum şu hususu hatırlatmak gerekir mi? Bir sisteme bağlanan cihazlar yukarı doğru birleşe birleşe giderler ve neticede enerji kaynağımız akülere tek bir hat üzerinden ulaşılır. Dolayısıyla en son noktada akülere giden hattın hepsinin toplamına dayanacak kalınlıkta seçilmesi gerekir.
Sigorta Hesabı Nasıl Yapılır?
Sisteme yerleştirilen her bir sigorta değeri gene bulduğumuz toplam amper değerleri üzerinden tespit edilir. Belli bir hat üzerinden kaç amper geçiyorsa o hatta konulacak sigorta en fazla bu değerin (amperin) bir üzerinde olacak şekilde seçilir.
Bu seçim yapılırken her zaman ve kesinlikle üzerine takıldığı hattın kablosunun taşıyabileceği maksimum akım değerini aşamaz. Ya da şöyle ifade edelim belli bir hat üzerine takılacak sigorta kablo tutuşmadan atabilir (devreyi kesebilir) olmalıdır.
AC ve DC sigortalar birbirinden farklı niteliklere sahiptir. DC bir hat üzerinde AC sigorta kullanılmaz zira hiçbir işe yaramaz. DC hat üzerinde DC, AC hat üzerinde AC sigorta kullanılır. Veya piyasada her ikisini de destekleyen sigorta elemanları vardır bunlar tercih edilebilir. Bu hususta dikkatli davranmak gerekir.
AC veya DC olsun sigorta elemanları belli değer aralıklarında üretilir. Milim milim her bir amper değerine özel sigortayı bulamazsınız. Dolayısıyla hesap şu şekilde yapılır.
Örneğin. 5A akım geçiren bir hat üzerine bir tolerans değeri (1,25) konulur. 5*1,25=6,25A gibi. Buna göre sigorta üreticilerinin bu değere (6,25) en yakın ürünü bulunarak hat üzerine yerleştirilir. Kesme değeri 5A bir sigorta koyarsanız, sigorta sürekli atar cihazı kullanamazsınız, 10A gibi yüksek bir sigorta değeri koyarsanız sistemde bir sorun olsa dahi atmaz problem çıkarır ya cihazı bozar ya da bir kazaya neden olur. Buna göre sigortalar aşağıdaki gibi örnek bir tablodan seçilebilir.
Şekil 8 Bıçak Sigorta Renk Skalası
Yukarıdaki örnekten gitmemiz gerekirse 5 amp(A) bej renkli bir sigorta seçersek sürekli atacaktır. Buna göre 6,25 amp değere en yakın bir üst değer 7,5 amp Kahverengi bir sigorta bu hat üzerine yerleştirilir. Sağlam olsun hiç atmasın diye çok yüksek değerde bir sigorta hiçbir zaman kullanılmaz. Başınıza büyük bela açabilirsiniz. Benzer şekilde tekrar hatırlatmak gerekirse bu hattın kablo kalınlığının bu değerden (7,5A) daha fazla bir dayanıma sahip olması gerekir.
Sigortalar kullanıldıkları yere uygun şekilde monte edilecek şekilde farklı tiplerde üretilir. Yukarıda bıçak sigorta olarak tanımladığımız sigortaların renk skalası verilmiştir. Bunun gibi kablo üzeri sigortalar, panel üzerine veya enerji kaynağının hemen yanına yerleştirilecek otomatik sigortalar gibi farklı niteliklerde olabilir. Dolayısıyla montaj yapılacak yere en uygun sigortayı bulup kullanmamız gerekecektir.
Tabidir deniz şartları karaya göre daha zorlu ve yıpratıcı olduğundan kullanılan her cihaz, kablo, sigorta veya bağlantı elemanının bu şartlara dayanabilecek kalitede olması maalesef gereklidir. Maalesef diyorum zira “marine grade” ürünler her zaman daha pahalıdır.
Rüzgarınız bol, yolunuz açık olsun.
