A.S.P.
İstanbul
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

İNSANOĞLU ANASINDAN ÇIPLAK DOĞAR

14 Eylül 2018, Cuma 21:14
reklam yerim makale içi
           İNSANOĞLU ANASINDAN ÇIPLAK DOĞAR

           İnsanoğlu anasından çıplak doğar, yaşar, büyür, ihtiyar olur ve ecel gelip öldüğü zaman yine toprağa çıplak olarak girer ama bir farkla. Şansı varsa birkaç metre beze sarılı olarak, ha o da kısmet işidir herkese nasip olmayabilir. İnsanlar karun malına da sahip olsalar vefat ettikleri zaman mezara çıplak olarak girerler. Boşa denmemiştir, dünya malı dünyada kalır.

         Rivayet odur ki Kanuni Sultan Süleyman’ın gül ağacından bir kutusu varmış. Zaman zaman kapağını açar, bir takım kağıtları çıkarıp okur, kapağını kapatıp kilitlermiş. Kimse de bilmezmiş kutunun içindeki kağıtların muhteviyatını. Ben öldüğüm zaman beni bu kutuyla gömün diye her zaman yanındakilere de vasiyet edermiş. Ecel gelip irtihal ettikten sonra İstanbul’a getirilen naaşı toprağa verileceği esnada vasiyeti hatırlanılmış. Tabi ulema şaşkın, şeyhülislam kararsız. Olurdu, olmazdı en nihayet kutunun açılıp içindekilerin okunmasına karar verilmiş, kutu açılmış, kağıtlar çıkartılmış ve bunların katlettirdiği insanlar için şeyhülislamın verdiği fetvalar olduğu görülmüş. O zaman şeyhülislam elleri açarak ‘’Ey Süleyman’’ demiş, ‘’sen kendini kurtardın ama beni kim kurtaracak?’’

         Ben bir garip denizciyim, ne insanları katlettirdim ne de ahirete beraberimde götürmek istediğim bir kutum var ama imkanım olsa giderken iki adet kitabımı yanıma almak isterim. Birincisi rahmetli Kaptan Oktay Sönmez’in ‘’ANILARDA GEMİLER-UFKUN ÖTESİNDE KAYBOLDULAR’’ isimli eseri ki piyasada çok uzun müddet aradığım halde bulamamıştım. Sonra bir gün tesadüfen Kadıköy - İş Bankası Yayınları'nın vitrininde gördüm.Hemen mağazaya girip istedim kitabı. Görevli ellerinde hiç kalmadığını son bir tanenin vitrinde olduğunu söyledi. Bakın dedim, '' Ben bu kitabı aylardır arıyorum, bulamadım, burada buldum, almadan gitmem, vermezseniz vitrin camını kırar çalar kaçarım'' dedim. Görevli çattık belaya der gibi baktı ve lütfedip kitabı vitrinden çıkartıp verdi. Eve gelip hemen okumaya başladım ve sabaha karşı bitirdim okumayı. İşte o kitap benim hayatımdı. Çalıştığım gemiler, işletme, arkadaşlar, zabitler, kaptanlar, beybabalar hepsi hepsi geçti gözlerimin önünden. Devrisi sabah hemen merhumun Kabataş Setüstü’ndeki iş yerine gittim. Kendimi tanıttım ve kitabını tarafıma imzalama lütfunda bulunmasını istirham ettim. Maalmemnuniyetle diyerek ‘’Kıymetli Denizci Sayın Kaptan Tuncay Alpman’a ‘’ diyerek imzaladığı kitap o günden beri başucu kitabımdır. O kitabı okumadım ki yaşadım bire bir. Hatmettim ve bir ikinci kitapla tanıştım yakınlarda. Denizci olmayan ama hepimizden fazla denizci Sayın Ali BOZOĞLU Beyefendi’nin İzmir Deniz Ticaret Odası tarafından basılan ‘’AKDENİZDE AY YILDIZLI GEMİLER’’ isimli kitabı. Kitabın adını duydum, hemen İzmir Deniz Ticaret Odası’na yazdım ama cevap vermek lutfünda bile bulunmadılar. Sonra Türdef’e epey kitap geldi hepsi nama yazılı ama benim adıma bir kitap yoktu. Fakat Sayın Ali Bey aradı ve Tuncay Kaptan sizin kitabınız bende dedi. Rahatladım açıkçası ve ertesi çarşamba günü aşk ve iştiyakla beklediğim kitabıma kavuştum Ali Bey’in elinden hem de adıma imzalanmış olarak.



         Şimdi bu satırları okumak lütfunda bulunan Sayın Okurlar! Yahu ne var bunda işte, iki muhterem yazar iki eser yazmış diyebilir ama bilmezler ki o iki kitap bir kaptan eskisi dinazor muadili bendenizin hayatıdır. Geçmişim, 58 yılım o ufkun ardında kaybolan gemilerde geçip gitmiştir. O gemiler ufkun ötesinde kayboldular, bütün arkadaşları da alıp gittiler bir beni bıraktılar artlarında.  Onlarca hovardadan  arda kalmış , kart ve kaypak şehirde bir başıma. Hepsi ama hepsi şimdi gök okyanusunda seyrediyorlar o muhterem beybabaların kumandasında, biliyorum, birgün benimde ordinom kesilecek ve bende gideceğim o gök gemisine sonsuz seferlerime başlamak üzere, arkadaşlarımla, dostlarımla, o muhterem beybabalarımla ama ne olur benim gücüm yetmez sefere çıkarken iki kitabımıda yanıma almama müseade edin.                  


        Kaptan  H.tuncay Alpman