A.S.P.
İstanbul
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

İSTANBUL’DA İLK TAYYARE

15 Temmuz 2020, Çarşamba 18:57
reklam yerim makale içi

 

İSTANBUL’DA  İLK  TAYYARE

 

Şu corona seferinde bazı konulara da agah olduk yani hiç yoktan, sıkıntıdan kendimizi okumaya verdik ve bazı lüzumsuz bilgilere de eriştik. Mesela hiç bilmediğim ve düşünmediğim konu da az da olsa bilgi sahibi oldum.

 

İstanbul semalarında tayyare ile cevalan eden kişiyi öğrendim mesela. Öyle bir değerli bilgi ki mezada çıkarsam kimse 5 para vermez. Bizim Osmanlı hayranı kişiler hemen yahu Lagari Hasan Çelebi veya Hezerfan’ı bilmiyor herif derlerse de işin aslı öyle değilmiş efendim. Bende hasbelkader Reşat Ekrem Koçu’nun muhteşem eseri İstanbul Ansiklopedisinin 5. cildinin 2451 ve 2897. saifelerini mütalaa ederken muttali oldum bu bilgilere.

 

Miladi 1909 yılının Kasım ayında Louis Bleriot namı diğer Fransız keferesi nereden aklına esmişse esmiş idaresindeki tayyare ile payitahtımıza teşrif ile târihi beldemizin semalarında tayyare ile cevelan ederek semavatımızda tayyare ile uçup ilk havacı olma şerefine erişmiştir. Her ne kadar devrin din alimleri, hacılar, hocalar küp uçuran kocakarılar bu kefere semavatta cevalan ile melekleri rahatsız ediyor katli vaciptir demiş olsalar da yenilik peşinde olan rical-i devlettekilerin çoğunluğu karşısında sesleri af buyurun davulcu yellenmesi mesebesinde kalmıştır.

 

Kendisi ilk namlı tayyareci ve tayyare yapımcısı olmakla maruf 1872 de Kambbre’de (Cembrai ) de doğmuş, 1936’da Paris’te vefat etmiş bir kişidir, Louis Blêriot nam Fransız keferesi.

 

Louis Blêriot (Lui Bleryo) milletlerarası şöhretini kendi yaptığı tayyaresi ile 25 Temmuz 1909’da Manş Denizi’ni havadan aşarak Fransa’dan İngiltere’ye uçmakla kazanmış ve bu uçuş ile tarihte ilk defa bir denizi havadan aşma şerefini elde etmiş kişidir. Tabi bu meyanda gene tarihte ilk defa bir deniz havadan aşılmış olup yepyeni bir devrin perdeleri de açılmıştır.

 

Blêriot Taksim meydanından havalanmış bir müddet uçtuktan sonra Tatavla (Kurtuluş) istikametine doğru seyre başlamış yükselme gayretlerine rağmen Kasımpaşa Deresi gerilerine iniş yapmak zorunda kalmıştır. Bu mecburi iniş esnasında tayyarenin dümeni kırılmış ve kendiside elleri ve göğsünden hafifçe yaralanarak Fransız Hastanesi’ne kaldırılmıştır.

 

Bu hadiseden sonra harp esnasında tayyareciliğin mühim bir yer işgal edeceğine kani olan zamanın yetkilileri Türk ordusu içinde Fransa’da R. E. P fabrikasına Türk ordusu için tayyareler sipariş etmişler ve 14 Nisan’da Hürriyet-i Ebediye Tepesi’nde yapılacak askeri resmi geçitte hiç olmazsa bir tayyarenin ispatı vücut ile gösteri yapmasını istemişlerdir. Talep üzere fabrika Gordon Bel adında bir pilot ve iki makinist eşliğinde bir adet tayyareyi de monte veziyette trenle İstanbul’a göndermiş ve mezkür tayyare Yeşilköy Tren İstasyonu civarında bir tarlada monte edilerek uçuşa hazır hale getirilmiş. 14 Nisan sabahı da pilot Gordon Bel bu teyyâre ile tek başına havalanmıştır.

 

Gordon Bel Yeşilköy’den kalkarak Davutpaşa ve Kâğıthâne vadisi üzerinden Hürrriyeti Ebediye Tepesi üzerine gelip geçit resmi yapan askerlerin üzerinde dolaşmış, hiç tayyare görmemiş ve hatta adını dahi duymamış askerler üzerinde büyük bir heyecan uyandırmıştır. Gordon Bel bu heyecanı artırmak için iyice alçalmak istemiş ise de resmi geçidin yapıldığı saha Kâğıthâne ve Alibey Köyü vadilerinden gelen hava cereyanlarının birleştiği nokta olduğu için başarılı olamamış ve henüz tekamül aşamasında olan o devrin teyyâresi sağa sola savrulmaya başladığından bu teşebbüsünde de muvaffak olamayıp tören sahasının 1200-1400 metre üzerinde uçmaya mecbur kalmıştır. Bu pilotun gösterisi muvaffakiyetle neticelenmiş. İyi bir reklam olmuş ve zamanın hükümeti Fransa’nın R. E. P fabrikasına yeni tayyareler sipariş ederek Fransa’ya pilotluk tahsil edebilmeleri için on genç zabit göndermiştir.

 

Ne demiş atalarımız; her işte bir hayır vardır. Bu corona belasında da evlerimizde enterne edildiğimiz zamanlarda vakit öldürmek için işte bu gibi bilgileri okuyup vakit öldürmekten başka bir halt ettiğimiz yok.

 

Hele bekleyip görelim mevlam ne eyler, ne eylerse güzel eyler.

 

Kaptan H. Tuncay Alpman

15/07/2020