MAVİ KART KABUSU VE FETHİYE KÖRFEZİ KİRLİLİĞİ

Gazetemizin bu köşesinde genel olarak Amatör Denizciliğin sıkıntılarından bahsetmek isterdim. Nitekim Amatör Denizciliğin çok sayıda ve çözüm bekleyen problemi var. Ama en büyük problemi BARINAK problemi ve bu sorunu çözmek için kurulmuş AdbDer – AMATÖR DENİZCİLER BARINAK DERNEĞİ’nin Kurucu Başkanıyım. Ama bazen istisna yaparak barınak sorunu dışında kalan problemlere de değineceğim. İşte bu yazım o isnistanalardan biri.

Bütün teknelere Mavi Kart zorunluluğu getirildi. Bu konuda çok sayıda yazı yazıldı. Kimi uygulamayı övdü, kimi yerdi. Bana göre bu siyah-beyaz ayrımını bir kenara bırakmak gerekiyor. Her uygulama gridir. Yani sakıncaları da vardır, faydaları da. Mavi Kart uygulaması da öyle işte. Faydaları var, ama cehaletten mi oluyor bilmiyorum, saçmalıkları da var. Belli bir büyüklükten sonra başlaması gereken uygulama 5 mt ve üzeri bütün tekneler için geçerli. O kadar ki, tuvaleti ve mutfağı olmayan teknelerde almak zorunda. Neden mi? Yağ değiştiriyorsa, onu da Mavi Karta işletmek zorundaymış. Bu ve benzeri uygulamalar sonucu Mavi Kart faydadan ziyade, yine on yıllarca Devletin Amatör Denizciye yaşattığı sıkıntılar gibi bir kabus olmuş vaziyette.

Mavi Kartın yoksa 18.000 TL ya kadar ceza var. Denizi kirletmememiz için uygulanan bir ceza imiş. Henüz bendeniz ceza yemedim ve ceza yiyen biri ile de karşılaşmadım. Ama ceza yazıldığını belirten çok sayıda Amatör Denizci var. Üstelik çoğu yerde pissu tankını boşaltacak tesis yokken. Büyük tonajlı (Her gün 100 veya daha fazla insan taşıyan günlük tur tekneleri ve mavi tur guletleri gibi…Herbirinde tonlarca pissu tankı var.) tekneler için bu uygulama tamam da, pissu tankı 50-100 litre çıvarında olan Amatör Denizci teknelerine niye uygulanır? 100 litrelik bir tankın % 90 ı deniz suyu, % 8 i idrar, % 2 si dışkıdır. Bu denizi kirletir mi? Üstelik bu teknelerin denizde durma süresi yılda ortalamada 30 gündür ve bu Amatör Denizci teknelerine bile ceza uygulaması var. Peki, tanklar boşaltıldığında nereye gidiyor bu pissular? Tabii ki kanalizasyona gidiyor, oradan varsa arıtma tesisine gidiyor. Arıtma tesisi yoksa yine çoğunlukla denize gidiyor. Arıtma tesisi varsa arıtılıyor ve şehrin arıtılmış suyu yine çoğunlukla ve büyük bir yanlış yapılarak denize gidiyor.

Arıtılmış su bile denize akıtılmamalı. Çünkü içinde bütün şehrin kullandığı ve denizde ayrışmayan, biyolojik arıtma yapan tesislerde arıtılamayan deterjanlar var. Bu konuda FETHİYE İBRETLİK VE ÇOK KÖTÜ BİR ÖRNEK oldu. Fethiye Körfezi (İç liman), artık yetersiz kalan, yani kapasitesinin üzerinde kanalizasyon alan ve bunları arıtamayan, arıtılmış suyu da, arıtılmamış suyu da dere vasıtasıyla denize boşaltan arıtma tesisi yüzünden Türkiye’nin en büyük kanalizasyon çukuru oldu ve körfezin içinde denize girmeyi bir kenara bırakın, Çalış Plajı ve devamı bile kirlendi. O kadar ki, Sağlık Bakanlığı sitesinde plaj kalitesi KÖTÜ olarak işaretlenmiş. Bir sonraki aşama DENİZE GİRMEK YASAK şeklinde olacak.

Bu duruma sebebiyet veren ise Muğla Büyükşehir Belediyesi ve tabii Belediye Başkanı. Amatör Denizci’ye cezayı reva gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bir çevre felaketi yaratan Büyükşehir Belediyesi’ne ne yaptı? Bilen yok. Valilik ne yaptı? Soruşturma açtıklarını söylediler ama sonucu hakkında bilgi sahibi olan yok. Devlet sırrı sanki. Bu bir suç. Suçun üstünü örtmek te bir suç. Arıtma tesislerinden kaynaklanan kirlilik, Marmaris ve Bodrum’u da tehdit ediyor. Büyükşehrin görevi arıtma tesislerine ek yatırım yaparak kapasitesini arttırmak, arıtılmamış kanalizasyon bırakmamak, arıtılmış suyu da denize boşaltmamak. Ama Muğla Büyükşehir Belediyesi 6 yıldır görevde olan Başkanı ile bu işlerin hiçbirini yapmadı ve Çevre Felaketine neden oldu.

Artık, Mavi Kart uygulamasını bu çevre felaketi ile birlikte değerlendirmeyi siz saygıdeğer okuyuculara bırakıyorum. Umarım Bakanlık ve/veya Valilik tatmin edici bir açıklama yapar. Umarım Amatör Denizci tekneleri de dikkate alınarak Mavi Kart uygulaması düzeltilir.

Hilmi Atilla ÖZBANK

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

Amatör Denizci - Yazar