Seğirmek ya da Seğrimek...
05 Şubat 2021, Cuma 21:42Seğirmek ya da seğrimek...
Vücudun derisiyle beraber altındaki kasların istem dışı titreşim yapmasıdır. "gözüm seğriyor acep kimi göreceğim.." şeklinde ifade edilir. Bir nevi anlık "tik" gibi bir şeydir.
Kesilen hayvanların gövdesinde böyle titremeler varsa, "bacakları seğriyor, daha canı çıkmamış.." denir. Burada seğirmek canlılığın alameti olarak görülür fakat bilinir ki biraz sonra o seğirmeler duracak ve koca gövde kesin ölüm sükununa ve sükutuna erecektir. Sükun; sakin olmak, hareketsiz kalmak. Sükut; susmak, suskun olmak, sözden ve sesden aciz kalmaktır.
Eti, insanlar tarafından yenecek, kemikleri köpeklerin önüne atılacak ÖLÜ HAYVAN budur işte.
Çoğu devlet yöneticileri, yönettiği toplumlarda seğirme görmek istemezler. Çünkü seğirme, az da olsa canlılık alametidir.
Çoğu zaman (hedef ve yönelişlerini tasvip etmesem de) ülkücü gençlerde görülen o kavgacı halleri, solcu grupların itirazcı, direnişçi, bazen aksi tutumlarını hep bir canlılık alameti, seğirmek olarak görmüşümdür. Vücut seğirmiyorsa ölmüş demektir çünkü.
Sükun ve sükut yönetici sınıfların işine gelebilir. Sakin ol ve sus..
Bir toplum için en büyük felaket budur. Kıpırdama, seğirme, itiraz etme, direnme kabiliyetinin yok edilmesidir.
Eğitim sisteminiz sorgulayıcı, şüpheci, araştırıcı değilse,
Kayıtsız şartsız itaat ve disiplin her yerde, her alanda makbul görülüyorsa, toplum gövdesindeki seğirmeler sönüyor demektir. "ÖLÜ CANLAR ÜLKESİ" olmanız kaçınılmazdır.
En basit bir gözlemle, haşarı çocukların daha sonra çoğunlukla BAŞARI ÇOCUKLARI olduklarını görürsünüz.
Kursta sus. Okulda sus. Partide sus. Askerde sus. Medyada sus.. Sadece liderlerin ve önderlerin yüksek volümlü haykırışlarını dinle.. Sükun ve sükut.. Yani ÖLÜM.
Büyük bir felaket veya düşman işgali karşısında, herhangi bir seğirme, itiraz, direniş görmediğiniz zaman şaşırmayın, " Ne oluyor yahu üzerinize ölü toprağı mı serpildi" demeyin. Onlar zaten ölü ruhluydular. Irak halkının ve Saddam'ın ordularının nasıl mecalsiz, takatsız kaldığını hep beraber izledik. Onları Amerika'dan önce Saddam öldürmüştü zaten.
Kim ne derse desin Gezi ve Boğaziçi eylemlerini, Soma ve PTT işçilerinin direnişlerini hep bir SEĞİRME yani canlılık alameti olarak görmüşümdür.
Amerikalı bir yazar, "Amerika'nın bugünkü başarısı; kıtaya ilk gelen maceracı serseriler sayesindedir" der. Daha da ileri giderek; " serserisi olmayan milletler yok olmaya mahkumdur " der.
Türkiye'nin bugünkü yöneticileri hiç bir eylemin, mücadelenin, kahrın ve çilenin içinden geçmedikleri, uslu öğrenci, uslu vatandaş oldukları için mi bu mevkilere ulaşmışlardır dersiniz. Cumhurbaşkanımızın koltuğunda Pınarhisar cezaevinin hiç mi kokusu, rengi yoktur.
Milletimizin canlılık alameti gençlerimizi fazla hırpalamayın. Bırakın yaramazlık yapsınlar, bırakın (size göre) yanlış yapsınlar. Yoksa ölü canlar ülkesi olacağız.
Mukadder Başeğmez
05/02/2021