A.S.P.
parcababa-erce
İstanbul
18 Mayıs, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.21
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2411.2
  • BIST
    10247.23
  • BTC
    61450.15$

Sıra Dışı Bir Armatör

11 Haziran 2023, Pazar 12:49
Sıra Dışı Bir Armatör
reklam yerim makale içi

* Yunanistan’da küçük dağ köyündeki bir koyun çobanın oğlu idi.
* Amerika’da 20th. Century Fox Stüdyolarının ve Prudential Lines
Denizcilik şirketinin sahibi olarak mucizeler yarattı.
* O, Spyros Panagiotis Skouras’tı.
* İnşa edilen gemilerinden birine “Türkiye” adını vermişti.



Tarih 18 Ekim 1970. Dünyanın ikinci Lash tipteki gemisi Lash Türkiye inşa edildiği Avondale Tersanesi’nden denize indiriliyor. Bu geminin isim annesi Türkiye’nin ABD
Büyükelçisi Melih Esenbel’in eşi Emine Esenbel olmuştur.


Spyros Panagiotis Skouras
NEO Magazine Spiros Skuras için “The most influential Greek since Alexander the Great? –Büyük İskender’den buyana en büyük Yunanlı” diye yazmıştır.
Spyros Skuras Yunanistan’ın Mora Yarımadasında Elia bölgesindeki çok fakir ve küçük köyünde Panagiotis isimli on çocuklu bir çobanın beş erkek çocuğundan biri olarak 1893’de dünyaya geldi. Beş kız ve beş erkek çocuktular.

İnsan yaratıcılığı mı, devlet himayesi mi

1907’da en büyük kardeşleri Charles P.Spyros Amerika’ya göçetti ve Missouri, St.Louis’te çok basit işlerde çalışarak yaşamını kazanmaya başladı. 1910’de iki kardeş; George(14) ve Spyros P.Skouras (17)Amerika’ya ağabeylerinin yanına göçettiler ve St.Louis’de kendilerine iş imkanları aramaya başladılar. Tek kelime İngilizce bilmeyen çok basit bir köyden gelen üç kardeş 1913’de Amerika vatandaşı oldular. Üç kardeş zamanla Hollywood’un, daha açıkcası Dünyanın en büyük flim stüdyosu 20th. Century Fox’un sahibi ve yaratıcı isimleri haline geleceklerdi. Ancak onlar böylesine yükseklerdeki parıldıyan bir yıldız oluncaya kadar çok basit otellerde barmen olarak, otobüslerde biletçi olarak çalıştılar. Ücretlerinden artırdıklarını biriktirdiler ve 1914’de
3500 dolarları olmuştu. Amerikaya göçetmiş iki Yunanlı ile birikimlerini ortaya koyarak günümüzde Kiel Opera Binası’nın olduğu 1420 Mark Caddesi’nde ilk çok mütevazı sinemalarını açtılar. Bu tiyatroya Olympia adını vermişlerdi. Eğlence dünyasındaki yatırımları diğer sinemaları satın alarak bundan sonrabirbirini izledi.

Skouras Kardeşlerin kurdukları ihtişamlı sinemaların en önemli ilk örneği 1926’da birkaç milyon dolar harcanan Ambassador Theatre oldu.Bu muhteşem bina yıkılmıştır.
Üç kardeş film ve sinema dünyasının yaratıcıları arasında yeraldılar. Charles P.Skouras birsüre sonra Fox Coast West film yapım devinin genel müdürü ve başkanı seviyelerine yükseldi.


Spyros P.Skouras 1919’da Amerika Hava Kuvvetleri’ndeki askerlik hizmetinden St.Louis’e döndüğünde kardeşleriyle yine sinema dünyasına yönelik çok hızlı çalışmalarına devam etti. 1920’de İtalyan asıllı Saroula Bruiglia ile evlendi. Bu evliliklerinden Daphne, Diana, Dioysia ismi verdikleri üç kızları ve Spyros ve Plate adını verdikleri iki oğulları dünyaya geldi. 1926’da St.Louis’te Paramount dahil 37 sinemanın, ayrıca Kansas City ve Indianapolis’teki sinemaların çoğunun sahibi ya da işleticisi olmuşlardı.
1942’de bu sayı 563’e yükselmiştir. 1924’de 400,000 dolar gibi bir sermaye katılımı ile St.Louis’te otuzdan fazla sinemanın sahibi haline geldiler. Beş yıl sonra tüm sinemaları Warner Brothers’a sattılar ve Amerika’nın doğu yakasına göçederek saltanatlarını oralarda kurdular. Bundan sonraki yaşamlarında mucizeler yaratan bu üç genç Fox Flim şirketi’ni hayata geçirdiler. Kurdukları Skouras Brothers Co. ile St.Louis’te dünya seviyesinde bir sinema hayal ediyorlardı. Bu hayallerini 1926’da 5.5 milyon dolar yatırımla Ambassador Tiyatrosu ile gerçekleştirdiler. Bu bina 1939’da yeniden New Fox Theatre olarak açılmıştır. Skouras kardeşler 1932’de birlikte 500 Fox-West Coast tiyatro,sinema zincirini yönetir oldular. Spyros P.Skouras flim yapımcılığına olan derin ilgisiyle çok daha hızlı bir büyüme kaydetti. Bu arzusuna 20th Century Fox’un en büyük hissedarı olduğu gün elde etti. Fox ile 20th Century film grubunun 1930’da birleşmesine öncülük ettiler


1938’de Spyros P.Skouras’ın aylık maaşı 254.000 dolardı ve bu haliyle Amerika flim dünyasında en yüksek gelire sahip beşinci isim oluyordu.
9 Nisan 1942’de 20th.Century Fox’un başkanı vefat edince, yerine başkanlık görevini üstlendi ve bu görevde 1962’ye kadar kaldı. Başkanlık yıllarında The Oxbow Incident (1943), Winged Victory (1944),State Fair (1945), Miracle on 34th Street (1947), All About Eve (1950),Twelve O’Clock High (1951), Gentlemen Prefer Blondes- Bazıları Sarışınları Sever (1953), Carousel (1956), The Diary of Anne Frank-Anne Frank’ın Hatıra Defteri (1956), South Pasific- Güney Pasifik (1958), The Hustler (1961) gibi birbirinden ses getiren flimlere öncülük etti.


Marilyn Monroe’yu yarattı
Spyros’lar sadece 20th Century Fox’un en büyük hissedarı olmakla kalmadı,ayni zamanda 1950 sonlarında kardeşleriyle beraber National Theaters, Fox West Coast Theaters, United Artists Theater Circuit, Skouras Theaters, Magna Corp ve Todd A-O’nın en büyük hissedarları haline geldiler. 
Skouras hisseleri 1952’de Schencks, Warners, Schuberts gibi Amerika flim endüstrisinin devlerinin veya kendisi gibi Amerika’ya göçetmiş Yunanlıların erişemediği bir rakama 108 Milyon dolara (Günümüz verileriyle 102 milyar dolar) varmıştı.


Flim dünyasındaki en çok ses getiren bir başarısı Norma Jeane Mortenson isimli çok özel diye anlattığı bir sarışın kadını birkaç yıl sonra 20th.Century Fox’un seks yıldızı haline getirmesi ve bu yıldızın Marilyn Monroe olarak efsaneleşmesiydi.


1950 yılı sonlarında Goldwyn Twentieth Century-Fox, Fox West Coast Theatres, National Theatres, Charles P. Skouras, T & D Junior Enterprises ve Skouras’lara ait diğer yan flim şirketleri dahil olmak üzere bağımsız flim yapımcılarına karşı haksız rekabet yarattıklarını ileri sürerek tazminat davası açmıştı. Ortaya çıkan bu son derece rahatsız ortadan kurtulmak için yıllarca tazminat ödemek durumunda kalmaları ihtimali mahkemeye taşınırken, Charles P.Skouras 1954 sona ermeden New York’da ölecektir.
1952’de Michael Todd ve Twentieth Century Fox’un önceki yönetim kurulu başkanı Joe Schenck ile flim dünyasının simge kurumlarından United Artists
Theatres’ı satın aldılar ve Spyros başkan oldu.Amaçları Todd-AO flimlerini yapan ve dağıtan Magna Theatre Corporation’i yeniden yapılandırmaktı. Hollywood endüstrisinin
bugünlere gelmesindeki kilit isimlerden biri de George P.Skouras’tı ve Amerikanın en eski flim yapım şirketi United Artists’in yönetim kurulu başkanı olmuştu..


Televizyon flim dünyasını değişime zorluyor
Televizyonun günlük yaşama girmesi,ardından renkli televizyon yayınlarının başlaması karşısında seyircisini kaybetmeye başlayan flim sanayini kurtarmak için çok yoğun propagandaya girişen Spyros P.Skouras ve kardeşleri 1953’de “The Robe” filmini Cinemascope flim olarak sunduklarında yeryerinden oynadı.1965’de Broodway’de Rodgers and Hammerstein’in tüm zamanların en yüksek gişe hasılatı yapmış olan “The Sound of Music” müzikalini filme çekerek büyük hasılatı yakaladılar.
Bob Hope, Bing Croby ve Dorothy Lamour..


Geride bıraktıkları 40 yıllık flim dünyasında Spencer Tracy, Janet Gaynor, James Dunn, Tyrone Power, Clark Gable, Don Amache, Henry Fonda, Sonja Henie, Gene Tierney,
Betty Grable, Shirley Temple, Alice Faye, Bob Hope,Frank Sinatra, Joan Collins, Cary Grant, Marilyn Monroe, Dean Martin, Elizabeth Taylor, Richard Burton, Charles Heston, Alan Ladd, Bing Crosby ve daha nice dünya flim yıldızı Skouras’ların yarattığı 20th Century Fox stüdyolarında unutulmaz flimlerde rol
almışlardı. İlk Kleoparta filmi 1913’de çevrilmiştir. 1963’de çevrilen Kleopatra filmi öylesine pahalıya mal olmuş ve tüm korkuların da üstünde öylesine zarara neden olmuştu ki, Spryros P.Skouras zorunlu olarak tüm haklarından vazgeçmek zorunda kaldı .
Kleopatra filmi Rex Harrison, Elizabeth Taylor ve Richard Burton’un sanatlarında en yükseklere çıktıkları bir eser olsa da, Skouras’ların 20th. Century Fox ile çok ağır para kayıplarına neden oldu. Hissedarlar ayaklanınca, Spyros P.Skouras koltuğunu ve tüm haklarını Darryl F.Zanuck’a devrederek 20th. Century Fox’dan ayrıldı.Yine de “Zorba the Greek- Zorba” filminin 1964’de gösterime girmesi için büyük gayret gösterdi ve bu filmi kalbindeki Yunanlılık duygularının borcu saydı.
Spyros artık nakid bulabilmek için stüdyolardan çoğunu satışa çıkarttı. Skouras Holding’in mücevheri sayılan St.Louis’deki Ambassador Theatre da satıldı.Bu ihtişamlı bina birsüre sonra yıkılacaktı!
Yunanlı-Amerikalılar Toplumunda çok etkindiler
Skouras kardeşler Hollywood’da hep rakipsiz olmak hayaliyle yaşadılar. Amerika’yı baştan başa saran sinemalara daha fazla sahip olmak hayalleri onların kendilerini adadıkları flim dünyasında hep gerçekleşti. Yunanlı- Amerikalılar Toplumu’nun en faal ve etkin üyeleri Skouras’lar ve en dikkat çekici ve itibar gören ismi Spyros P.Skouras’tı.
Spyros, 1942 Haziran ayında Milli Savaş Kahramanları Geçit Törenini’ düzenleyen heyetin başında yeraldı. New York Yunan Ortodoks Kilisesi Mütevelli Heyeti Üyesi’ydi. Kilise için çalışarak 9.7 milyon dolar topladılar ve 1952’de Saint Sophia Kilisesi’ni Amerika’ya göçetmiş Ortodoks Yunanlı toplumunun ibadetine açmak üzere inşa ettirdiler..

Prudential Lines’e ait Lash Turkiye Pire Limanı’nda
Sinema endüstrisinden armatörlüğe 1969’da eğlence dünyasındaki yaşamına nokta koydu ve çok hızlı bir dönüşle her Yunanlının geleneği olan deniz ticaretine yöneldi. O yıl kendisi gibi Yunanlı bir göçmen olan Stephan Stephanidis’in sahibi olduğu Prudential Steamship Corp. isimli armatörlük şirketi mali kriz içersindeydi ve Stephan kendisini
kurtarması için şirketi Spyros’a teklif etmişti. “Dostluklar sadece sakin denizlerde olamaz. Fırtınalı denizlerde yardımcı olmak esastır” diyerek bu şirketin en büyük hissedarı durumuna geldi. Böylece Prudential Shipping Lines doğdu.


Prudential’in ardından New York’un önemli finans kurumları olan Marine Midland ve Chase Manhattan Banks’tan sağladığı kredilerle ayrıca 24 gemilik filoya sahip W.R.Grace & Co. firmasına ait Grace Line filosunu satın aldı ve iki şirketi Prudential-Grace Lines adıyla birleştirdi . Gerekli olan 44.5 milyon dolarlık kredinin onayı gelince Skouras’lar dört misli daha büyük bir filonun sahibi haline geldiler. Armatör olarak işler yolunda gidiyordu; Prudential Lines ile yılda 1.5 milyon dolar net kar elde ederken, Grace Lines’ın net karı 100 milyon dolar olmuştu.
Daha fazla kazanırız umudu- Lash tip gemiler
Yale Üniversitesi mezunu olan oğlu genç Spyros S.Skouras, Lash denilen denizde yüzebilen konteynerleri taşıyan gemilerle kutulu taşımacılıkta devrim yaptıklarına inanarak bu tipte gemiler inşa ettirmeye girişti. Bu gemilerden birincisine Lash Italia, ikincisine ise Lash Türkiye adı verildi. Bu gemiler içlerine yükleme yapılan ve limanlarda denize bırakıldığından römokörlerle limana çekilen 73 adet barge veya layter alabiliyorlardı.Gemilerin limana yanaşmasına ihtiyaç olmuyordu. Limanında dışında demirliyorlardı. Layterleri römorkörlerle limana yedekliyor, limandakilerini getiriyor ve böylece limanlarda çok daha az zaman kalarak daha az maliyetle taşıma yapıyorlardı.
Görünüş böyle olsa da, zamanla bunun hiç de öyle hızlı bir yükleme boşaltma olmadığı ve işletme maliyetinin sanıldığı gibi düşük olmadığı anlaşılacaktı.
Perde kapanıyor
Spyros P. Skouras böylesine inanılmaz başarılara imza atmasına karşın İngilizcesi Bob Hope’in ince nüktesi haline gelmişti. Bob Hope “ Spyros Amerika’ya göçedeli yirmi yıl olduysa da lehçesi sanki daha geçen hafta gelmiş gibi..” diye takılırdı.
75 yaşına bastığı gün koltuğunu 45 yaşındaki oğlu Spyros S.Skouras’a bırakarak kendisi şirkette onur başkanlığı görevini üstlendi. 16 Ağustos 1971’de, Türkiye adını verdiği gemisinin denize indirilmesinden sekiz ay sonra 78 yaşında Long Island-Mamarocek’de kalp sektesinden vefat etti. Sadece kazanmadı, fakat yoksullara, eğitime ve inanç dünyasına bağışlarıyla da tanındı
Vefat haberi Amerika’da derin yankılar yarattı ve flim dünyası Hawthorne’daki Gate of Heaven Mezarlığı’ndaki cenaze törenine akın etti.
Bir Skouras daha ayrılıyor Prudential-Grace Lines da on yıl içinde değişen taşıma teknolojilerine yenik düştü. Artık Lash tip gemilerin hiçbir önemi kalmıyor, yerine gerçek anlamdaki konteyner gemileri geliyordu. Prudential-Grace Lines tarihe gömüldü. 29 Temmuz 2005 tarihli New York Times ve Amerika’nın diğer birçok öndegelen
gazetelerinde Mathiak Cassandra Skouras’ın vefat haberi yayınlandı. O, Spyros P.Skouras’ın ve ilk otomobil radyolarının uygulayıcı C.Russell Feldman’ın torunu, Cassandra Barbara ve Spyros P.Skouras.Sr’ın kızıydı ve George ve Damaris Skouras’ın kızkardeşiydi. Cenaze merasimi Bradenton’daki St.Joseph Kilisesinde yapıldı ve Gate of Heaven Mezarlığındaki aile mezarlığına defnedildi.Cassandra Barbara’nın vefatı ile Skouras efsanesinden bir isim daha ebediyete intikal ediyordu.
Dedesi Spyros Panagiotis Skouras, 1893’de Yunanistan’ın Adriyatik sahillerindeki çok küçük Skourahorion köyünde, yine çok fakir bir koyun çobanı Panagiotis Skouras’ın on çocuğundan biri olarak dünyaya gelmişti. Bilenler, ne koyun çobanı Panagiotis’i ve ne de onun herbiri dahi denecek kadar yaratıcı çocukları Charles, Georges, ve Spyros P.Skouras’ı unutmadılar ve hep hayranlıkla anlattılar, andılar. Zaten hep böyle olacaktır!
--------------------------------------------------------------------------
In the testimony of the Turkish Shipping agents Jan Akavi, Ernest Boutros,
Gabriel Couteaux, an extraordinary entrepeneur: Spiros Skouras.

By – Osman Öndeş
Turkish Maritime Historian


Well known Turkish shipping agent Michel Akavi moved with his 6ort he66ed 5 from Ottoman Beirut to Istanbul as his father sought work. Michel Akavi grew up in Istanbul, later fell in love with Yvonne daughter of Timothée Reboul and 6ort daughter of Laurent, from a French origin family who were shipping agents. The Reboul family lived in early 19th century on the Indian Ocean Island of Mauritius that was administered by France since 1715. The British took control of Mauritius in 1810 during the Napoleonic Wars. The Reboul family not wishing to become British subjects left the island for Marseille and after a short residency moved to Izmir in 1820. In this city they raised chickens, however left this city with hopes of 6ort trade to the Black Sea port of Trabzon. Here they established the L. Reboul shipping agency, starting their long association with the maritime trade.


Looking at the trade registers of Trabzon at the time, the following commercial houses and shipping agencies are listed:
- Mimbıyıkzade Haci Hüseyin – Shipping
- Üçüncüoğulları – Shipping
- Yelkenci Ömer – Shipping
- Haci Agosyan Istefan Ağa – Merchant
- Puluroğlu Nikola Ağa – Merchant
- Merküryan Agop Aga – Merchant
- Sargancioglu Nikola Aga – Merchant
- Kirzade Aci Ismail – Shipping & Merchant
- Yunuszade Ali Sefik – Shipping Agent
- J.J. Hochstrasser (Switzerland origin faily) - Shipping Agent, Import – Export
- Carlo Fonzi – Shipping Agent, Import – Export
- Nemlizade Mithat – Shipping Agent.
- L. Reboul – Shipping Agent Nemlizade were one of the established families
of the port whose past can be traced back to the 16th century to Nemlizade
Seyir Ağa.


We are able to follow the trail of the Reboul family in the Dutch Consular records of Izmir. In 1828 Alexandre Timothée Reboul and his wife Elizabeth (née Tricon) applied to the Dutch Consul of Smyrna, Jacop van Sennep, to register their son Laurent Timothée Reboul. As revealed in the registers, the witnesses to this registration was the well-known local 7ort he7 Charlton Whittall, together with J. Keun and D. Abro. A later generation of the Reboul family in 1885 move from Trabzon to Istanbul. From the next generation of Reboul, Ivonne Reboul was born in Istanbul in 1889, whose daughter Jan Akavi takes up the story: “My mother Ivonne Reboul was the eldest daughter of the family whose siblings were Laurent Reboul, Gil Reboul and Jacques Reboul.


Laurent was the one who grew up to be a shipping agent. My maternal grandfather and grandmother lived in Kadıköy in a house next to the sweet confectionary shop of Hacı Bekir’. My mother was also born in that house. Laurent Reboul was 2 years younger than my mother. He started the shipping agency around 1910, making it one of the oldest in Istanbul. Following WWI he went into partnership with the Belgian Gabriel Couteaux, and the firm’s new name became L. Reboul & G. Couteaux Shipping Agency. Laurent Reboul was the president of Chambre Des Maritime Pour Etrangeres for nearly 30 years and following his death, this role was taken over by Gabriel Couteaux.


Laurent Reboul’s tomb is in the Feriköy Latin Catholic Cemetery. The Reboul company represented Les Messageries Maritimes, La Compagnie Paquet going back to their Trabzon residency. The Paquet representation carried on till my time. This latter company was French and the specialized in the export of eggs from Trabzon to Spain. This company later abandoned the freight work and became a pure passenger transport line and changing its name to Cruvasier Paquet. Messagerie Maritimes was a French state shipping line.”


Jan Akavi was born in 1920 in Kadıköy, Bahariye (Cevizlik) quarter in a house on one of the streets next to the Saint Joseph Lycee. His brother Josef was also born in this house in 1919, and the other brother Robert later became a lawyer in France. Jan Akavi for his junior education went to French nursery at the nearby Sakıağacı Sokak and later the school within the French Consulate run by the St. Louis Capuchin order. In 1925, together with his father Josef Akavi he went to the South of France and continued his education in a priest run school in the town of Nimes. His father had gone to the same school. He
returned to Istanbul in 1938, applied to be accepted for military service in Turkey, was enrolled in 1940 and did his 3 and a half year service in the eastern Anatolian town of Diyarbakır. He would fondly remember his military service years thus: “It was the war years and each time service complete report would be followed by a declaration that the service had been extended by another 6 months. In 1941 the Germans had gone as far as Stalingrad, but finally I was released and returned to Istanbul.


My father had an antiques shop in the Covered Bazaar and I started working beside him. However with the Varlık Vergisi [Wealth Tax] life became unbearable. My father stated that despite everything this was his country and he would withstand this, but that we had to now look after ourselves. He recommended I join the Gabriel Couteaux shipping agency. However I declined the suggestion thinking I couldn’t compete amongst all the experienced staff at the agency. However I thought I could do another job and I found employment with the Van der Zee shipping agency. In those years the Van der Zee shipping agency was represented by Redon Vanoviç who had Yugoslav origins and was a banker. Amongst the staff were Josef Vonn 8ort he of the partner of the firm Vasiliadis. The offices of the Van der Zee Company was in Karaköy Hüdavendigar Han. Later I asked for a rise and not only was it
refused but stated since my wife also worked that our income should be sufficient for us. This was unacceptable to me and I immediately left and joined the Miloviç shipping agency belonging to Constantino Miloviç, whose offices were in Şarap İskelesi Sokaği. In this company were Bernard Stamboli who I trained as a shipping agent and also the cousin of Miloviç, Roberto Miloviç.

When later the Miloviç Shipping Agency folded, Kosta Schoneff, Roberto Miloviç and Bernard Stamboli established the Şark Ekspres Shipping Agency. Constantino Miloviç learnt the trade of shipping while working 8ort he Laurent Reboul agency, and later opened his own company.” Jan Akavi later leaves the Miloviç shipping agency and moves to a 8ort paid job with Air France, with whom he stays for 3 years. During this period there was a situation change as described by Mr. Akavi: “In the period when I left
the Reboul shipping agency its work began to falter. In my Air France job I lived modestly and save 8ort . In 1953 the Reboul Company came to me and offered the position of the Izmir branch with full powers. I accepted and in time I became a partner with increasing share of the company with time. By the time I owned half the shares of the company Laurent Reboul had died and
I thus became partners with Gabriel Couteaux. My share 8ort he Istanbul branch of the company was at around 25% and when later Gabriel Couteaux died (1981).


I set up two shipping agencies: Transmar in Istanbul and Egemar in Izmir. The various American, French etc. Shipping companies we represented for many years gradually disappeared, some withdrawing from the sector, many going bankrupt. Prudential Lines, Messagerie Maritimes, Paquet and Daher all went bust in time”.


Jan Akavi was the president of the Vapur Donatanları Derneği [Shipping Agents Association] in Izmir between 1955-1970. The offices of the association were in Pasaport. Mr. Akavi remembers the father of Hendrik Dutilh, the manager of the Van der Zee firm
Zakharides and Maltass, who was the Izmir manager of the Charles Wilkinson ’s shipping agency.


Jan Akavi first lived in Bornova and later moved to Izmir proper and two children in those years a son with the same name is he had and a daugher, Michelle. From left to right: Ernest Boutros, Jan Akavi, Gabriel Couteaux, Emine Esenbel, Melih Esenbel, Spyros Skouras jnr. Jan Akavi junior also chose the shipping profession and in time became the Antwerp representative of Koçtuğ.
Later when this firm withdrew its involvement in shipping, Jan junior set up a partnership with Ömer Araz for Normed Denizcilik
Taşımacılık ve Tic. AŞ, shipping agency.

Michelle Akavi married in 1971, lived in Hong Kong for 30 years and according to her father’s words: “In a miraculous way my daughter and her husband returned to Istanbul and opened a shop selling Chinese wares”. Mrs Emine Esenbel, the wife of the Turkish Ambassador to the US, christening the launch of Lash Türkiye by smashing the champagne bottle against the hull.The launch of Lash Türkiye at the Avondale Industries Corp. Shipyard, New Orleans, 1970.


Jan Akavi senior has a anectode from his time of work with the Prudential Lines: “The owner of the Prudential Lines was the shipping magnate Spiros Skuras who also owned the world famous American studio, 20th Century Fox. At the time it was like a huges school for famous film stars and major productions. Prudential Lines in turn was seen as the giant of containerised
traffic in the USA. From left to right: Hadrapoulos (Managing Director of Prudential Lines), Mrs (Saroula nee Bruiglia, married 1920) and Mr. Spyros Skouras (1893-1971), Ernest Boutros (1926-1987) on extreme left sitting next to his wife Pia (née Levante), Iskenderun Güney Palas Hotel, 1960.


They had perfected a new and efficient transportation system they called ‘Lash’. Shortly after the aging and ailing Spiros Skuras passed the management of the executive committee of the company to his son. In those years Prudential Lines was active across all the ports of the Eastern Mediterranean. In 1970 Spiros Skuras launched one of ships, built in New Orleans, with the name of Lash Türkiye and deliberately not using the English word ‘Turkey’ as a homage to the country. In addition he had invited Jan Akavi to the launch ceremony. Guests of honour of the day included the Turkish Ambassador to the US and his wife and Mr. Skuras has a photo taken standing next to them to record that history.
---***---

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.