A.S.P.
İstanbul
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

SİYASET, HALK, BARINAK

04 Kasım 2019, Pazartesi 11:16
reklam yerim makale içi

Siyasiler, ancak halkın isteğini vaad edip oyu aldıklarında seçiliyorlar ve vaad ettikleri halk isteklerini yerine getirdiklerini zaman oylarını koruyor ve iktidarda kalabiliyorlar. Bunu Türkiye Cumhuriyeti çok partili siyasi geçmişinde en iyi yapan parti, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Akparti oldu. 17 yıldır tek başına iktidarda ve üstelik hem Akparti’nin başına, hem de Türkiye’nin başına gelen onca melanete rağmen. Bu dönemde iktidarda olmasına rağmen (ki iktidardaki partilerin genel olarak oylarında bir azalma olması beklenir.) oylarını çoğu seçimde arttırarak iktidarını koruması, dünya tarihinde de, Türkiye Cumhuriyeti çok partili siyasi tarihinde de bir ilk. Bazen bu başarı muhalefetin başarısızlığından da kaynaklandı. Ancak ortada objektif ölçülerle bakıldığında ciddi bir başarı var.

Bu başarının arkasındaki sır, çalışma biçiminden kaynaklanıyor. Hemen her halk kesiminin ihtiyaçları giderildi. Hizmet her alanda çok ciddi çalışılarak verildi. Üstelik genel hatları ile hazineden para çıkmadan yapıldı bütün bunlar. Müteşebbisler, vakıflar ve STK ların sağladığı finansmanlarla yapıldı. Bu kadar yatırımın devlet bütçesinden yapılması zaten imkansızdı.

Yani HALKIN GÜCÜ İLE, HALK İÇİN, HALKLA BİRLİKTE yapıldı. Hemen her kesim memnun kaldığı için de iktidar bu kadar uzun sürü muhafaza edildi. HALK İKTİDARA, İKTİDAR HALKA güvendiği için başarıldı.

Hemen herkes memnun. AMATÖR DENİZCİLER HARİÇ.

Akparti iktidarı zamanında Amatör Denizciler için marina yatırımları yapılmadı mı? Yapıldı. Çok sayıda yapıldı. Ama o kadar pahalı oldu ki, Amatör Denizcilik komaya girdi. Amatör Denizciler Balıkçı Barınaklarına yöneldi, onlarda fiyat arttırdı. MTV kaldırıldı, yerine ruhsat harçları kondu. Üstelik vergilendirmede adalet hiç dikkate alınmadan. 120 TL MTV ödeyen 30 yıllık 100.000.- TL değerindeki tekne, 1.000.- TL yıllık rihsat harcı öder oldu. 2.000.000.- TL lık 1 yıllık tekne de aynı miktarda para ödedi. Heyse ki bu yanlış ve haksız vergi kaldırıldı. Ancak bu vergiler yüzünden çoğu Amatör Denizci yabancı bayrak toka etmek zorunda kaldı. Yabancı bayrak altında yaşamak zorunda bırakıldı. Neyse ki buda ruhsat harçları kaldırılırken düzeltildi. Ama Amatör Denizci, bu dönemde her yıl deli gibi artan fiyatlar ile soyuldu, hırpalandı, ZULÜM gördü. Hala aynı zulüm devam ediyor.

İnsanlar deniz kenarında niye yaşar? Denizi sevdikleri için, denizle ilişkileri olduğu için. Plaja giderler, yüzerler. Deniz kenarında piknik yaparlar. Balık tutarlar. Vb. Ama bu uzun iktidar döneminde plajlar, koylar kiraya verildi. Sahillerin halka açık olmasına ilişkin Anayasal kural yok oldu. Parasız halkın deniz ile ilişkisi kesildi. Amatör Denizciler’de bu grupla birlikte değerlendirildiğinde, bu olay tabii olarak oylara yansıdı. Bu yüzden Akparti Ege ve Akdeniz kıyılarında sadece oy kaybetmedi, seçim de kaybetti. Son belediye seçimlerinde Ege ve Akdeniz kıyılarında Akparti’nin kazandığı belediye var mı? Ben yok biliyorum. Kıyı kesimlerinde oy kaybına neden olan diğer faktörler bir yana bırakılırsa, DENİZ – İNSAN İLİŞKİSİ’nin kesilmesi seçim kaybettirecek kadar büyük bir oy miktarını açıklayabilir. Eh, dost acı söyler.

DENİZ – İNSAN İLİŞKİSİ’nin kesilmesi şeklinde tezahür eden olumsuz vaziyetin mağdurlarından biri de Amatör Denizciler. Barınaksızlık yüzünden mağduriyetleri en büyük halk kitlesi Amatör Denizcilerdir.

İşin tuhafı, iktidarda ki Akparti’de, muhalefetteki partiler de, kıyılarda çok sayıda belediyeyi kazanan CHP’de konudan bihaberdir. Programlarında ne plajlardan, ne koylardan, ne de Amatör denizcilerin barınak probleminden bir satır yoktur. Akparti içinde hiç mi denizci yok?

Sayın Binali Yıldırım bir denizcidir ve ne Bakanlığı sırasında, ne de Başbakanlığı sırasında Amatör Denizcileri ağzına bile almamıştır. Sorunu görmemiş ve tabii olarak çözüm de bulmamıştır. Belki de bizim sorunumuz çevresindeki çalışma arkadaşları yüzünden ona hiç gitmedi.

Sayın Cumhurbaşkanımız bir denizci evladıdır. Halkın ihtiyaçlarını karşılamayı ön planda tutan, halk içinden çıkmış, halkının güvendiği, halkına güvenen bir siyasetçidir. Yatırımları halk için, halk gücüyle ve halkla birlikte yapıyor ve sorunları aynı şekilde çözüyor. Ona da biz ulaşamadık. Ulaşabilsek, sorunumuzu dinleyeceğinden, bize anlayış göstereceğinden ve çözüm önerimizi dikkate alacağından eminiz. Ama etrafında öyle bir çember var ki, ulaşmak mümkün değil. Yakınlarında görev yapanlara ulaştık ama onlar da bürokratların ördüğü duvarı aşamadı.

Bu vaziyet Akparti için metal yorgunluğu değil, komple yorgunluktur.

Tarihte ilk kez bir bakan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Mehmet Cahit Turhan, 2 ekim 2018 tarihinde Amatör Denizci kelimelerini telaffuz etti ve 1 milyon Amatör Denizci hedefini açıkladı. Daha sonra da 20.000 teknelik barınak müjdesini verdi. Geçen hafta yayınlanan yazımda bu konuya değindim. 20.000 teknelik barınak projesi şimdi var ama gerçekleştirecek para yok. Proje askıda.

Beş yıl önce kurulan AdbDer – AMATÖR DENİZCİLER BARINAK DERNEĞİ, Amatör Denizcilerin Barınak problemini çözmek için yola çıkmıştır ve adından da anlaşılacağı üzere tek amacı BARINAK sorununu çözmektir. AdbDer bir STK olup, Amatör Denizci olarak adlandırdığımız, MAĞDUR ve ZULÜM altındaki HALK KİTLESİNİ temsil etmektedir. Amatör Denizci Barınaklarını DEVLETE PARA HARCATMADAN yapmaya amadedir. Yani baştan beri belirttiğim HALK GÜCÜ ile HALKLA BİRLİKTE, HALK İÇİN yatırım yapmayı amaçlayan bir kurumdur ve projesi Akparti’nin ve Sayın Çumhurbaşkanımızın siyaset ve çalışma prensiplerine uygundur.

Bu durumda hala niye bekleniyor? Devlet niye bekliyor. Bu konu bir MİLLİ MESELE. (Bkz. 14.10.2019 tarihli “Milli Sorun Amatör Denizciliğin Önemi” başlıklı yazım) Devletin kasasından para çıkmayacak. Halk (Amatör Denizci) kendi gücüyle, kendisi için yatırım yapacak ve bir meseleyi gündemden kaldıracak. Bu siyasilerin işine gelmez mi?

Belki de biz siyasilere ulaşamadık. Artık, bürokratlar ile görüşmekten çok, siyasiler ile görüşme zamanı geldi gibi görünüyor ve AdbDer buna hazır. Siyasetçiler hazır mı?