DTO, TÜDEV Bu filmi daha önce gördük

Geçtiğimiz gün kısa adı TÜDEV olan Türk Deniz Eğitim Vakfı 25.ci yılını kutladı. Bu kutlamaya davet edilmeyen, içeri alınmayan deniz basını ile uğraşan gazeteciler tepki götermişler. Bu arkadaşlar kendilerince haklı olabilirler ama ben duruma öyle bakmıyorum.

Çünkü TÜDEV özel bir vakıfdır. Deniz Ticaret Odası ile bir bağlantısı yoktur. Sadece TÜDEV'in kurucuları Deniz Ticaret Odası üyesi hatta yöneticilerileridir.

Yıllardır süregelen TÜDEV'in DTO'ya bağlı olduğu söylemleri aslında denizcileri ve diğer DTO üyeleri için bir kandırmacadan başka şey değildir. Zira DTO'nun hiçbir şekilde TÜDEV ile gerçek ve hukuki bir bağı yoktur. DTO, TÜDEV'in kurucusu değildir. Üyesi değildir. TÜDEV'in kurucuları, üyeleri ve mütevelli heyeti açıktır. Herkes istediği anda öğrenebilir. Uzun uzun fazla araştırmaya da gerek yoktur. Sadece TÜDEV'in resmi internet sitesine girip bakmaları yeter.

TÜDEV yöneticileri, bir yandan da DTO yöneticileri olduğu için, her DTO seçiminde bir TÜDEV kuruluşu olan Piri Reis Üniversitesi konusu ortaya atıldığında DTO meclisinde ortam sertleşiyor. Dikkat edin halen DTO'ya aday olan iki taraf da, bir yandan da TUDEV üyesidir. Ve ortada da yılardır DTO'nun eğitime yaptığı hizmet konuşulur. Bu hizmet için de, DTO'nun gelirlerinin neredeyse yüzde 60'nın TÜDEV'e aktarıldığı DTO yöneticileri tarafından dile getirilir.

Bu filmi daha önce de gördük dememizin sebebi:

1-Birinci Olay
Yıllar yıllar önce, İstanbul Belediye başkanı olan Bedrettin Dalan tarafından kurulan İSTEK vakfı hikayesidir. O zamanlar istanbul belediye başkanı olan Bedrettin dalan İSTEK vakfını kurmuş, bu vakfın amacının da İstanbul'a hizmet gibi ulvi bir işi olduğunu her dafasında dile getirmiş. İstek vakfının yönetiminin başına da Atanur Oğuz'u getirmişti. Ama bir zaman sonra Bedrettin Dalan seçimi kaybedip sade vatandaş olduğunda görüldü ki, İSTEK vakfı aslında Bedrettin Dalan'ınmış...

Günümüzde ise İSTEK vakfı ve vakfın bir kuruluşu olan Yedi Tepe Üniversitesi Bedrettin Dalan'ın bir bakıma ekmek kapısı...

2- İkinci Olay:
Yine yıllar yıllar önce, kısa adı UND olan Uluslararası nakliyeciler derneği başkanı olan Saffet Ulusoy, Dalan gibi ulvi bir niyetle, uluslarası nakliye şirketlerinin kendi TIR'larının, kamyolarının denizden kendi gemileri ile taşınması için kolları sıvamış, Dernek gücü ile ünlü Roro şirketini kurmuştu adı, UND RORO.

Saffet Ulusoy'un da söylemlerine göre bu şirket, Uluslararası Nakliyeciler Derneğinin (UND) bir parçasıydı. Gün geldi yapılan bir seçimle UND başkanlığından Saffet Ulusoy gitti, UND başkanlığına Çetin Nuhoğlu geldi.

Görüldü ki UND RORO, UND'nin değil Saffet Ulusoy'unmuş. Mahkemeler birbirini kovaladı sonunda UND RORO oldu UN RORO, gemi bacaları değişti. Ama ne çare, UND üyelerinin paralarıyla kurulan şirket UND'den gitmişti.

Şimdi bu filmin üçüncüsü bence DTO ile TÜDEV arasında oynanıyor. Zira halen, hem TÜDEV hem DTO yöneticileri olanlar gün gelip DTO yönetiminde görev alamazlarsa görülecektir ki, TÜDEV ile DTO'nun bir hukuki bağı yoktur. Kısacası o gün geldiğinde, DTO'nun üyelerinin paraları ile kurulan TÜDEV ve ona bağlı olan Piri Reis üniversitesi kimlerin olduğu görülecektir.