PARA İÇİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ RİSKLERİNİ DÜŞÜNMEDEN SATAN TÜCCARLARIN CANI CEHENEME
24 Mayıs 2025, Cumartesi 17:22
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği firmalarda iş ayakkabısı denizcilik sektöründe, özellikle kimyasal gemillerde yoğun olarak kullanılması, makine ve ekipman çeşidinin fazla olması pek çok iş sağlığı ve güvenliği riski meydana getirmektedir.İş yoğunluğu ve seferlerin sürekli ve bu sektörde teknolojik, ekonomik yetersizlikler ile güvenlik kültürünün zayıf olması da iş sağlığı ve güvenliği şartlarını olumsuz etkilemektedir.Ayakkabı imalatı yapan dokuz işyerinde, iş sağlığı ve güvenliği risklerini tespit etmek ve çalışanların kullanılan kimyasallara maruziyetini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirdim. Küçük ve orta ölçekli ayakkabı imalathanelerinde gerçekleştirilen bu çalışmam ile sektörün durumu hakkında genel bilgi edinilmesi ve bundan sonraki benzer çalışmalara yol gösterici olması amaçlanmıştır.Ayakkabı imalatı sektörü Türkiye’de istihdam oluşturan, çoğunlukla orta ve küçük ölçekli işyerlerinin faaliyet gösterdiği önemli sektörlerden birisidir.Teknolojik ve ekonomik eksiklikler iş sağlığı ve güvenliği (İSG) şartlarını olumsuz etkilemektedir .
Tarihin ilk çağlarından itibaren insanların kullandığı vazgeçilmez bir giyim eşyası olan ayakkabı, insanların ayaklarını dış etkilerden korumak için yüz ve tabanı çeşitli malzemelerden yapılan ayak giysisi olarak tanımlanabilir. Ayağı muhafaza etmesinin yanı sıra, giysileri tamamlayıcı rolüyle ayakkabı, en önemli tüketim ürünlerinden biridir. Ayakkabı sektörü,imal edenler, yan sanayi imalathaneleri ve fason üretim yapan işyerlerinden oluşur. Ayakkabı üretiminde kullanılan hammadde ve yardımcı madde çeşitliliğinin fazla olması sektörde yan sanayiye olan ihtiyacı da arttırmaktadır. Sektör kullanılan hammaddeler bakımından deri, tekstil, plastik gibi birçok sektör ile birlikte çalışmaktadır.Çalışanların kullandıkları iş ekipmanı ve makinelere ilişkin kendilerini etkileyebilecek tehlikeler hakkında bilgi sahibi olmadıkları gözlemlenmiştir. İşyerlerinde üretici firmalar tarafından ekipman ile birlikte verilen kullanım kılavuzları ve iş ekipmanında öngörülen anormal durumlarla ilgili yazılı talimatlar bulunmamaktadır. Bununla birlikte saha çalışması yapılan tüm işyerlerinde kullanılan makinelerin periyodik kontrollerinin yapılmadığı tespit edilmiştir.
1. Bu kontrol listesi, risk değerlendirmesi çalışmalarınıza yön vermek üzere hazırlanmış olup ihtiyaca göre detaylandırılabilir. İşyerinizi ilgilendirmeyen kısımları, kontrol listesinden çıkarabilir veya farklı tehlike kaynakları olması halinde ise ilaveler yapabilirsiniz.
2. Firma olarak hazırlayacağınız tedarikçi Kontrol listesinde, ayakkabı imalatı yapılan işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından olması/yapılması gerekenler konu başlığı ile birlikte Cümledeki ifade; işyerinizde gözlemlediğiniz duruma uyuyorsa “evet”, uymuyorsa “hayır” kutucuğunu işaretleyiniz. “Hayır” kutucuğunu işaretleyerek doğru olmadığını düşündüğünüz her bir durum için alınması gereken önlemleri ilgili satırdaki karşılığına yazınız. Alınması gereken önlem ile ilgili sorumlu kişiler ve tamamlanacağı tarihi belirttikten sonra risk değerlendirmesini gerçekleştiren ekipteki kişilere dokümanın her bir sayfasını paraflatıp son sayfasının ilgili kısımlarını imzalatınız.
3. Çalışanlar, temsilcileri ve başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar ve bunların işverenleri; ayakkabı imalatı yapılan işyerlerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri ile düzeltici ve önleyici tedbirler hakkında bilgilendiriniz.
4. Alınması gereken önlemlere karar verirken; riskin tamamen bertaraf edilmesi, bu mümkün değil ise riskin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması, tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi ve riskler ile kaynağında mücadele edilmesi gerekmektedir.
5. Önlemler uygulanırken toplu korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmeli ve uygulanacak önlemlerin yeni risklere neden olmaması sağlanmalıdır.
Çelik burunlu koruma gerektiren ayakabılar çalışanların ağır nesneleri kaldırıp taşıdığı yerlerden korur. Bir kişi büyük bir nesneyi kaldırdığında,parçanın düşürülüp birinin ayağına düşmesi ve potansiyel olarak yaralanmaya neden olma riski vardır. Çelik burunlu botlar,ayakabılar darbenin büyük kısmını alabildikleri ve ağırlığın ayak parmaklarına düşmesini önledikleri için güçlü bir koruma sağlar.Koruyucu ayakkabıların önemli olduğu bir diğer konu ise büyük makinelerin kullanıldığı ve hareket ettirildiği alanlardır. Ağır bir makine, korumasız bir ayağın üzerinden kazara geçerse kolayca kemikleri kırabilir. Çelik burunlu ayakkabılar bu tür yaralanmaları önleyebilir. Kaver ,piston ,layner sökme takma vb, montaj alanlarında atölyeyede bu ayakkabıları kullanmak zorunludur .Ayak yaralanmaları yüksek riskli olan makine dairesinde Güvertede Ambar bölgelerinde yaygındır.Kazalar hiç beklenmedik Anda gerçekleşebilirler. Tek gereken, birinin ağır bir parçayı veya keskin bir nesne üzerindeki tutuşunu kaybetmesi veya hareket ettirilen büyük bir makinenin yoluna adım atmasıdır. Ciddi bir ayak yaralanması potansiyel olarak kalıcı sakatlığa yol açabilir.
Çelik burunlu iş ayakkabıları, ayağın ön kısmında yer alan çelik kaplama ile darbelere, düşen ağır cisimlere ve ezilme tehlikesine karşı ekstra koruma sağlar. Bu ayakkabılar, özellikle Gemi çalışanları ,gibi ağır sanayi iş kollarında zorunlu olarak kullanılan güvenlik ekipmanlarıdır. Çelik burunlu ayakkabılar sadece darbelere karşı değil; aynı zamanda kayma, delinme, yanma ve bazı kimyasallara karşı da koruma sağlamak için özel olarak tasarlanmıştır.İş Yerinde Çelik Burunlu Ayakkabı Kullanmanın Yasal Zorunlulukları ve Standartları vardır .İş yerinde çalışanların iş güvenliğini sağlamak için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar , özellikle tehlikeli çalışma alanlarında büyük bir önem taşır. Çelik burunlu iş ayakkabısı, bu donanımlar arasında en yaygın olarak kullanılan ve ayak yaralanmalarını önlemekte kritik rol oynayan ekipmanlardan biridir. Türkiye’de ve dünyada, çalışanların çelik burunlu ayakkabı kullanmalarını gerektiren çeşitli yasal düzenlemeler ve güvenlik standartları bulunmaktadır. Bu yazımızda, iş yerinde çelik burunlu ayakkabı kullanımının yasal zorunluluklarını, standartlarını ve bu ayakkabıların sağladığı korumaları detaylı bir şekilde inceleyip çelik burunlu ayakabı modelinde sahte çelik burunsuz ayakabıyı piyasaya sürüp ticaret yapmaya çalışan vatandaşları işi bilmeyen malzeme alımı yapan satın almacıların kontrollünden geçmeden direk gemiye gönderilmesi bire bir iş ayakkabısı olup gemi personeli tarafından personelle dağıtılması ve Allah gecinden versin olası bir kaza sonucu yaralanmaya sebep olan bu durum İşvereni Maddi Manevi zora sokar şirket satınalmacısı ceketini alır gider....
Çelik Burunlu Ayakkabı Kullanımının Yasal Zorunlulukları Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Bu kanun, işverenlerin çalışanların güvenliğini sağlamaları için gerekli önlemleri almalarını zorunlu kılar. İş sağlığı ve güvenliği kanunu çerçevesinde tehlikeli alanlarda çalışanlar için çelik burunlu iş ayakkabısı kullanımı zorunlu hale getirilmiştir.
1. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
Bu kanun, işverenlerin, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için gerekli olan kişisel koruyucu donanımları sağlamalarını ve çalışanların bu donanımları kullanmalarını zorunlu kılmaktadır. Çelik burunlu ayakkabılar, kanunun gerektirdiği temel KKD’ler arasında yer alır. Kanuna göre işveren, çalışanların güvenliği için gereken her türlü önlemi almakla yükümlüdür ve çalışanların çelik burunlu ayakkabı gibi güvenlik ekipmanlarını düzenli olarak kullanmasını sağlamalıdır.
2. Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği
Çalışanlara yönelik sağlanan koruyucu donanımların özelliklerini belirler ve işverenlerin bu ekipmanları ücretsiz olarak temin etmelerini zorunlu kılar. Çelik burunlu ayakkabılar da bu kapsamda yer alır ve işveren, çalışanlarının ihtiyaçlarına göre doğru koruyucu ayakkabıyı sağlamalıdır. Çelik burunlu ayakkabıların, yönetmelikte belirtilen güvenlik kriterlerine uygun olması gerekir.
3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Tebliğleri
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, tehlikeli iş kollarında çelik burunlu ayakkabı gibi koruyucu donanımların kullanımıyla ilgili tebliğler yayımlamaktadır. Bu tebliğler, iş yerinde alınacak güvenlik önlemleri konusunda işverenlere yol gösterir ve kullanımını daha belirgin hale getirir.
Çelik Burunlu Ayakkabı Standartları
Çelik burunlu ayakkabılar, belirli güvenlik standartlarına uygun olarak üretilir. Bu standartlar, ayakkabıların hangi koşullarda kullanılabileceğini, dayanıklılık seviyelerini ve sağladıkları koruma özelliklerini belirler. Türkiye’de ve dünyada kabul gören bazı çelik burunlu ayakkabı standartları şunlardır:
1. EN ISO 20345: Güvenlik Ayakkabıları İçin Uluslararası Standart
EN ISO 20345, güvenlik ayakkabılarının en önemli standartlarından biridir. Bu standarda göre üretilen ayakkabılar, minimum 200 joule darbe direncine sahip olmalıdır. Bu, çelik burunlu ayakkabıların düşen ağır nesnelerden ayakları korumasını sağlar. Ayrıca, delinmeye karşı direnç, antistatik özellik, su geçirmezlik ve kaymazlık gibi ek özellikler de bu standarda dahildir.
2. ASTM F2413: Amerikan Güvenlik Ayakkabısı Standardı
Amerika’da kullanılan bu standart, güvenlik ayakkabılarının çeşitli testlerden geçirilmesini gerektirir. ASTM F2413 standardına uygun çelik burunlu ayakkabılar, darbe dayanımı, sıkıştırma dayanımı, elektriksel iletkenlik gibi özellikler açısından test edilmiştir. Bu özellikler, çalışanların elektrik çarpması ve ağır nesne darbesi gibi tehlikelere karşı korunmasını sağlar.
3. CSA Z195: Kanada Güvenlik Ayakkabısı Standardı
Kanada’da uygulanan CSA Z195 standardı, çelik burunlu ayakkabılar için sıkı güvenlik gereksinimleri belirler. Darbe direnci, delinme direnci, antistatik özellik gibi testler bu standart çerçevesinde yapılır.
4. TS EN 20347: Türkiye Güvenlik Ayakkabısı Standardı
Türkiye’de uygulanan TS EN 20347 standardı, çelik burunlu ayakkabıların iş yerlerinde güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli olan dayanıklılık ve güvenlik kriterlerini belirler. Bu standarda göre üretilen ayakkabılar, farklı endüstriyel iş alanlarına göre özel olarak test edilir.
Çelik Burunlu Ayakkabı Kullanımının Sağladığı Avantajlar
1. Ayak Yaralanmalarını Önler
Çelik burunlu ayakkabılar, ağır cisimlerin düşmesi veya darbe alması durumunda ayağı korur. Özellikle inşaat ve madencilik gibi sektörlerde, çalışanların ayakları ciddi yaralanma riskiyle karşı karşıyadır. Çelik burunlu ayakkabılar bu riskleri minimize eder.
2. Kesilme ve Delinmelere Karşı Korur
Çelik burunlu ayakkabılar, kesici veya delici aletlerin neden olabileceği yaralanmalara karşı dayanıklıdır. Bu da çalışanların güvenliğini artırır.
3. Kaymaz Özellik Sunar
Çelik burunlu ayakkabılar, kaymayı önleyen tabanlara sahiptir. Bu, özellikle ıslak veya yağlı yüzeylerde çalışanlar için güvenlik sağlar ve düşme kaynaklı yaralanmaları önler.
4. Kimyasal Maddelere Karşı Dayanıklıdır (Tankerlerde)
Kimyasallara karşı dayanıklı çelik burunlu ayakkabılar, kimya ve ilaç sanayii gibi sektörlerde çalışanlar için idealdir. Bu özellik, kimyasal maddelerin ayakkabıya zarar vermesini önler.
5. Elektrik Çarpmalarına Karşı Koruma Sağlar (elektrik zabitlerinde)
Bazı çelik burunlu ayakkabılar, elektrik iletkenliğine karşı yalıtkan özelliklere sahiptir. Elektrik işlerinde çalışanlar için bu özellik, elektrik çarpmasına karşı koruma sağlar.
Çelik Burunlu Ayakkabı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
1. İşin Niteliğine Uygunluk
Çelik burunlu ayakkabının, çalışılan işin gerekliliklerine uygun olması önemlidir. Örneğin, Gemide çalışırken delinme ve ağır darbelere karşı dirençli bir model seçilmelidir.
2. Standartlara Uygunluk
Çelik burunlu ayakkabının yukarıda bahsedilen güvenlik standartlarına uygun olması önemlidir. Standartlara uygun olmayan ayakkabılar, yeterli güvenliği sağlamaz.
3. Taban Malzemesi
Kaymaz özellikte bir taban, iş kazalarını önlemek açısından önemlidir. Aynı zamanda taban malzemesi, kimyasallara veya elektriksel iletkenliğe karşı koruma sağlayacak özellikte olmalıdır.
4. Konfor
Çelik burunlu ayakkabılar genellikle uzun saatler boyunca giyilir, bu yüzden ayakkabının rahat ve ergonomik olması çalışanların verimliliğini artırır.
İş Ayakkabısı Kullanımı Neden Önemlidir.
Ülkemizde iş güvenliği,ILO iş güvenliği kanunları ile korunmaktadır. Koşullar ne olursa olsun, çalışanlar Gemideki işyerinin can ve güvenliğini korumalıdır. Bu, işverenlerin ve çalışanların temel sorumluluklarından biridir. Bazı işler diğer departmanlardan daha yüksek güvenlik gerektirir. İş güvenliğini sağlayan giysilerden biri de ayakkabılardır. Kuvvetli akımların olduğu yerlerde, ağır hizmet işyerlerinde, kesme ve delme işinin yapıldığı işyerlerinde ayaklar korunmalıdır.
Çelik Burunlu Ayakkabı Kullanımının Yasal Sorumluluğu
İş sağlığı ve güvenliği yasaları, işverenlerin çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı sunmalarını zorunlu kılar. İşverenler, gerekli koruyucu donanımları temin etmekle yükümlüdür ve çelik burunlu ayakkabı gibi düzenli olarak sağlamalıdır. Çalışanların güvenliğini riske atan işverenler, olası iş kazaları durumunda cezai sorumlulukla karşı karşıya kalabilirler. İş yerinde çelik burunlu ayakkabı kullanımı, iş kazalarını önlemeye yönelik bir adım olduğu kadar, işverenin yasal sorumluluğunu da yerine getirmesini sağlar.
İş ayakkabısı iş sahalarında kullanılan en önemli iş güvenliği ekipmanlarından biridir. Dayanıklı yapısı sayesinde standartlar dahilinde oluşabilecek darbeleri engelleyebilmesi ve insan sağlığını koruması sebebiyle bu ürünlerin kullanılması zorunludur. Özellikle ağır ve riskli işlerde, tehlikeli maddeler veya kimyasalların sıklıkla kullanıldığı işyerlerinde bulunan herkesin mutlaka iş güvenliği ayakkabısı kullanması zorunludur. Günlük hayatta kullandığınız ayakkabılardan farklı bir yapıya sahip olan bu ürünler kullanıcısını standartlar dahilinde elektriksel risklerden, kimyasal maddelerden, kayma ve ağırlık düşmesi gibi risklerden de standartlar dahilinde koruyacak şekilde tasarlanmıştır. ayak parmaklarında denk gelen bölümü koruma amacıyla dayanıklı çelik, kompozit, fiberglass malzemelerden imal edilir. İnsan sağlığına risk oluşturan etkenleri ortadan kaldırması sebebi ile kanunen de kullanımı zorunlu hale getirilmiştir. Çalışan kişilerin rahat hareket edebilmeleri ve aynı zamanda kendilerini farklı risklerden koruyabilmeleri için ayak yapısına uygun ve en rahat iş güvenliği ayakkabısı modelleri tercih etmesi gerekir. Birçok farklı tasarıma sahip olan bu ürünlerin seçimi mutlaka çalışma ortamındaki riskleri ortadan kaldıracak şekilde yapılmalıdır.
Riskli iş alanlarında kullanılması gereken darbe koruyucu ayakkabı modellerinde dikkat edilmesi gereken özellikler şu şekildedir:
⦁ Burun kısmında kullanılan kompozit materyalin maksimum dayanıklılıkta olması gerekir.
⦁ Burun koruma, standartlar dahilinde koruyucu olmalıdır.
⦁ Batmaya ve delinmeye karşı dirençli, esnek ve hafif tekstil ara taban kullanılması gerekir.
⦁ Antistatik olmalıdır.
⦁ Topuk enerji absorbe özelliği olmalıdır.
⦁ Tüm safaty shose ayakabılar akredite kuruluştan sertifikalı olmalıdır.
⦁ Kullanıldığı iş ortamında kullanıcıyı rahatsız etmeyecek ağırlıkta olması gerekir.
İş ayakkabısı modelleri hakkında belirlenen standartlar sayesinde hangi ortamda hangi özellikleri taşıyan ayakkabıların kullanılması gerektiği saptanabilir. Farklı şartlara sahip olan iş alanlarında doğal olarak farklı iş güvenlik ekipmanları kullanması gerekebilir. Bu sebeple en iyi iş güvenliği ayakkabısı modelleri farklı özelliklere sahip olarak üretilmektedir. Bu standartlar ise şu şekilde belirlenmiştir;
EN ISO 20345 (200J Burun Darbe Dayanımı)
⦁ SB: Temel güvenlik
⦁ S1: Antistatik, burun koruyucu, şok emici topuk bölgesi, yağa dayanıklı taban
⦁ S1P: Antistatik, burun koruyucu, şok emici topuk bölgesi, yağa dayanıklı taban, delinmeye dirençli ara taban
⦁ S2: Antistatik, burun koruyucu, şok emici topuk bölgesi, yağa dayanıklı taban, suya dirençli saya
⦁ S3: Antistatik, burun koruyucu, şok emici topuk bölgesi, yağa dayanıklı taban, suya dirençli saya, delinmeye dirençli ara taban
EN ISO 20347 (Burun Darbe Dayanımı Olmayan)
⦁ O1: Antistatik, şok emici topuk bölgesi
⦁ O1P: Antistatik, şok emici topuk bölgesi, delinmeye dirençli ara taban
⦁ O2: Antistatik, şok emici topuk bölgesi, suya dirençli saya
⦁ O3: Antistatik, şok emici topuk bölgesi, suya dirençli saya, delinmeye dirençli ara taban
Teknik Kısaltmalar
⦁ P: 1.110 N ‘ye kadar delinmeye dirençli taban
⦁ A: Antistatik (100 kΩ ile 1.000 MΩ arası elektrostatik yükleri dağıtan)
⦁ HI: Zemin sıcaklığına karşı yalıtım sağlayan (30 dk. 22 ˚C)
⦁ CI: Zemin soğukluğuna karşı yalıtım sağlayan (30 dk. 10 ˚C)
⦁ E: Topuk bölgesinin enerji emilimi
⦁ WR: Su geçirmezlik
⦁ WRU: Suya dayanım
⦁ HRO: Yüksek ısıya dayanıklı taban (1 dk. 300 ˚C)
⦁ FO: Yağa dayanıklı taban
⦁ ESD: Elektrostatik boşalım (750 kΩ ile 35 MΩ arası elektrostatik yükleri dağıtan)
⦁ Sertifikalı iş güvenliği ayakkabısı kullanmak, iş yerlerinin en önemli önceliği olmalıdır. Kullanılan ayakkabılar rahat olduğu kadar aynı zamanda diğer beklentileri de karşılamalıdır. Örneğin, standartlar dahilinde çok sıcak ortamlarda çalışan kişiler yazlık iş ayakkabısı kullanabilir fakat soğuk hava koşullarında çalışan kişiler ise mutlaka kışlık iş ayakkabısı kullanmalıdırlar. Her türden ürün için günlük olarak çorapların değiştirilmesi ve mümkünse pamuk içerikli çorap tercih edilmesi önerilir. Çalışan kişilerin rahatsız olmaması, rahat hareket edebilmesi ve aynı zamanda farklı sağlık sorunları yaşamaması için ise mutlaka risklere uygun iş ayakkabısı modelleri seçilmelidir.Her ortama göre farklı ürünler üreten iş ayakkabısı markaları, farklı iş ortamlarının daha güvenli hale gelmesine katkıda bulunmaktadır. Ayakkabıların kullanım harici kuru bir yerde havalandırılması, sayasının ve tabanının düzenli temizlenmesi, eğer mümkünse yedek tabanlık ile değişimli kullanılması tavsiye edilir. Ayakkabıların ıslanması durumunda ise 50˚C’nin üstünde bir sıcaklığa maruz bırakılmadan temizlenmesi gerekir. Poliüretan malzemeden yapılan tabanda, üretimden 3 yıl sonra bazı bozulmalar görülebilir. Ayakkabı tabanında gerçekleşecek belirli bir aşınmadan sonra ayakkabının değiştirilmesi Rahat iş ayakkabısı kullanmak, hem kişilerin hareketlerinin kısıtlanmasını engeller hem de iş güvenliğinin maksimum düzeye ulaşmasını sağlar. Bu sebeple en kaliteli iş ayakkabısı hangisi ve nasıl seçilmeli gibi soruların yanıtları kesinlikle bilinmelidir.
Diğer asıl önemli bir konuda piyasada merdiven altı dediğimiz kaçak göçek üretim yapan ne olduğu belli olmayan denetimsiz vergi kaçıran Serbest rekabetin varlığını ve korunmasını amaçlayan iki alandan biri olan haksız rekabet, hukukundan farklı olarak rakipler ve diğer piyasa katılımcıları arasındaki dürüst olmayan davranışları ve ticari uygulamaları yasaklamakta, bu surette dürüst ve bozulmamış bir rekabet düzenini sağlanması amaçlanmalıdır. Bu amaç doğrultusunda çeşitli haksız rekabet fiilleri aynı zamanda suç olarak düzenlenmiş olup bu fiilleri işleyenlerin cezalandırılması öngörülmüştür. Bu çalışma kapsamında da aynı zamanda ekonomik suçlardan olan ve TTK md 62/I-b, c, d’de düzenlenen haksız rekabet suçları incelenerek unsurları ortaya konulmuş ve tartışmalı noktalar belirlenerek bunlara ilişkin çeşitli çözüm önerileri getirilmeye çalışılmalıdr.Haksız rekabet günlük hayatta oldukça sık karşılaşılan bir olgudur. Rakiplerin, dolayısıyla rekabetin olduğu her alanda kendini gösteren haksız rekabet, adil bir yarış amacı güdenlerin engellemeye çalıştığı, “pastadan daha büyük pay almak isteyen” rakiplerinse kimi zaman başvurmaktan çekinmediği türden davranışlardır. Rekabet ilişkisinin niteliğine göre değişen ve adaletli yarış halini ortadan kaldıran bu tür davranışlara günlük yaşamın her alanında rastlamak mümkündür. Hayatın her alanındaki rakiplik durumlarında karşılaşılan bu türden haksız davranışların pastadan daha büyük pay almak deyiminin en sık referans olarak kullanıldığı ekonomik yarışta da kendini göstermesinden daha doğal bir durum olamaz.
Bu sebeple ekonomik yarışın adil olabilmesi, bu yarışa katılanlarla yarıştan etkilenenlerin korunabilmesi ve düzgün bir ekonomik sistem sağlanabilmesi piyasada bu türden davranışların yasaklanması, yasaklara aykırı davrananların da çeşitli yaptırımlara maruz kalmasıyla gerçekleşebilir. Ticari ilişkiler bakımından genel olarak bu çerçeveyi esas alan da haksız rekabet olup ülkemizde 6102 sayılı TTK’da düzenlenmektedir.Çalışmamız kapsamında da TTK’da yer alan bu yasaklara aykırı davrananlar için öngörülen ceza hukuku normları incelemeye tabi tutulmuştur. Ancak ekonomik düzenin korunması kapsamında rekabet merkezli ilişkilerden kaynaklanan sorunları çözmeye çalışan ve rekabete dayalı düzeni korumayı amaçlayan tek alan haksız rekabet olmayıp, bununla beraber kartel ya da rekabet hukuku olarak ifade edilen hukuk dalı da anılan amaçlara yönelmektedir. Haksız rekabet suçları açısından TTK düzenlemesi uyarınca seçimlik hareketli suçlar meselesi çözüme bağlanmıştır. Özellik gösteren ilkeler bakımından değerlendirme, çalışma başlığından farklı olarak, ayrım yapılmaksızın tüm haksız rekabet suçları için gerçekleştirilmiştir. Bu genel değerlendirmeden sonra çalışmamızın sınırını belirleyen suçlardan TTK md. 62/I-b,2’de düzenlenen gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamada bulunma suçu, suç inceleme metoduna uygun biçimde, Bu noktada TTK md. 62/I-a yollamasıyla TTK md. 55’te düzenlenen diğer haksız rekabet suçlarının çalışma kapsamına alınmamasının nedenlerini de izah etmek gerekir. Bu hususun ilk ve en önemli sebebi TTK md. 62 kapsamında inceleme dışı bıraktığımız TTK md. 62/I-a bendinde, diğer bentlerden farklı olarak tek bir suç düzenlenmesi yerine bu bendin TTK md. 55’e yollama yapması ve bu maddede yer verilen 24 farklı haksız rekabet fiilinin aynı zamanda farklı suçlar olarak düzenlenmesidir. Anılan bölümün çalışmaya dâhil edilmesi halinde çalışmanın bir yüksek lisans tezinden beklenen hacmi aşacağı düşünülmüştür. Bununla beraber çalışma kapsamında sıkça değinildiğiüzere TTK md. 55’te yer alan haksız rekabet fiilleri esasen özel hukuk bakımından haksız rekabet oluşturacak hallere yönelik örnekler göstermek amacıyla kanuna eklenmiş olup, burada yer alan fiillerden bir kısmı çalışma kapsamındaki bentlerin tekrarından ibaret olup, kalan fiillerin birçoğu da incelenen suç tipleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün fiillerdir. Keza bu fiillerden bir kısmı yalnızca özel hukuk ilişkilerine uygulanabilecek nitelikte olup aslında suç olarak düzenlenmeleri de eleştiri konusu yapılmıştır. Bu sebeplerle çalışmada bu yönde bir sınırlamaya gidilmiş ve bu durum aslında suçların daha detaylıca incelenebilmesine olanak sağlamıştır. Aksi ihtimalde 24 adet fiilin tek tek suç inceleme metoduna göre incelenmesi mümkün olmayacağından, suçların ortak unsurlarının incelenerek fiillerin yüzeysel ele alınacağı ve suçların tüm unsurlarının etraflıca tartışılamayacağı bir çalışma gündeme geleceğinden bu durumdan kaçınılmıştır. Dolayısıyla çalışma kapsamında TTK md. 62’de bağımsız olarak tarif edilen haksız rekabet suçları ele alınmış ancak bunlar arasında TTK md. 55’te karşılığı olanlar burada yer alan haksız rekabet fiilleriyle karşılaştırılmıştır. İlave olarak suçla korunan hukuki değer bahislerinde aynı hukuki değeri koruyan diğer haksız rekabet fiillerinin varlığı tespit edildiğinde burada yer alan fiiller de ilgili suç bakımından değerlendirilmiştir. Bu vesileyle TTK md. 55’te yer alan haksız rekabet fiilleri bütünüyle çalışmanın dışında bırakılmamış, aksine incelenen suçlarla irtibatlı oldukları biçimde değinilerek bağlantıları ortaya konulmuştur.Bu doğrultuda ilk olarak TTK md. 62/1-b’de düzenlenen gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamada bulunma suçu incelenmiş, bununla beraber ifade edildiği üzere fiilin TTK md. 55’teki karşılığı ve hatta aynı kapsamda değerlendirilebilecek diğer haksız rekabet fiilleri de gözetilerek suçun unsurları ele alınmıştır. Burada özellikle suçun konusu başlığı altında TTK md. 55’te yer alan diğer haksız rekabet fiillerinin durumu ile fikrî mülkiyete ilişkin konular bakımından değerlendirmelerde bulunulmuş, konu ile ilgili son dönemde verilen Yargıtay kararları ve yeni kanuni düzenlemeler de ele alınarak tartışmalı hususlarda çözüm üretilmeye çalışılmıştır. Suçun diğer unsurları bakımından da aynı yol izlenmiş, özellikle fiil unsuru bakımından konunun daha iyi anlaşılabilmesi adına uygulamadan ve sınırlı sayıdaki içtihatlardan mümkün olduğunca yararlanılmıştır. Yaptırım kısmında da suça ilişkin 4 özellik gösteren hususlar tartışılmış ve bu konuda çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.Çelik burunsuz ayakkabılar Suçun fiili bakımından kabul ettiğimiz kapsayıcı tanıma göre ticaret sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmenin suç olarak düzenlenmesi doğrultusunda yanlış yöneltme fiilinden anlaşılması gereken bu fiilin sırrı ifşaya ve ele geçirme açısından yöneltilenin iradesini etkileyecek nitelikte olması ve bu doğrultuda belirli bir yoğunluğa ve kesinliğe ulaşması gerekliliğidir. Diğer yandan belirtmek gerekir ki fiilin gerçekleşmesi bakımından işçi, vekil veya diğer yardımcı kişilerin iradelerinin etkilenmesine gerek bulunmayıp iradeyi etkileyebilecek nitelikte bir yöneltme fiilinin varlığı yeterli olacaktır. Çalışma kapsamında irdelenen son suç ise cezayı gerektiren haksız rekabet fiilini önlememe ve gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeme suçudur. Kanuni tarifte suç bakımından iki ayrı fiile yer verildiği görülmekte ve bu itibarla suç seçimlik hareketli suçlar arasında yer almaktadır. Suçun yükümlülüklerin yerine getirilmemesi haline ilişkin bir yaptırım öngördüğü anlaşıldığından ve yükümlülük bizzat kanuni tarifte yer aldığından suçun gerçek ihmali suçlardan olduğunu ifade etmek gerekir. Haksız rekabet fiilini önlememe biçimindeki fiil bakımından cezayı gerektiren haksız rekabet fiilinin önlenmesi için fiilin tamamlanmamış olması gerekmektedir. Aksi durumda bu fiilin önlenmesinden bahsedilemeyeceğinden tamamlanmış ve cezayı gerektiren haksız rekabet fiilleri bakımından bu fiilin gündeme gelmeyeceğini belirtmek gerekir. Diğer yandan gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeme biçimindeki fiil bakımından yalnızca gerçeğe aykırı beyanlar suretiyle işlenen bir haksız rekabet fiilinin varlığı gerekmektedir. Failin yükümlülüğü ise haksızlığın gerçekleştirilmesinden sonra meydana gelmekte ve bu bakımdan kişiye ihlali ortadan kaldırma gibi bir görev verildiği görülmektedir.Çelik burunlu ayakkabılar, iş yerinde çalışanın güvenliğini sağlamak için en temel KKD’lerden biridir. Hem yasal bir zorunluluk hem de güvenli bir çalışma ortamının sağlanması açısından büyük önem taşır. İşverenlerin, çalışanlarının güvenliğini sağlamak için çelik burunlu ayakkabı temin etmeleri ve kullanımı teşvik etmeleri gerekmektedir. Güvenlik standartlarına uygun ve işin niteliğine göre seçilmiş bir çelik burunlu ayakkabı, çalışanların daha güvenli bir ortamda çalışmalarına katkı sağlar.Her bilimsel çalışma, doğrudan veya dolaylı olarak pek çok Denizci insanın katkısı ile uzun bir süreç içerisinde yazılarım oluşmaktadır, Katkısı olan dostlarıma Teşekkür ederim .
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.
Gemi Makinaları İşletme Mühendisi
Birol Çetinkaya
Pruvanız neta, denizleriniz sakin, rüzgarınız kolayına olsun. Selametle…
KAYNAKÇA
⦁ Akıncı, Ateş: Mukayeseli Hukuk Açısından Amerikan ve Avrupa Topluluğu Hukukunda Rekabetin Yatay Kısıtlanması, Ankara, Rekabet Kurumu Yayınları, 2001.
⦁ Akıncı, Müslim: “Ekonomik Kamu Düzeni ve Rekabet Hukuku”, Rekabet Dergisi, S:5, 2001, s. 2-16.
⦁ Aygün, Esin: “Rekabet Kurulu’nun Kartellere Uyguladığı Para Cezalarının Değerlendirilmesi”, Rekabet Hukukunda Güncel Gelişmeler Sempozyumu-VI: 4-5 Nisan 2008, Ankara, Rekabet Kurumu Yayınları, 2008, s. 119-169.
⦁ Arıcı, Fatih: “Haksız Rekabet ve Yargıtay Kararları”, Yürürlüğünün 5. Yılında ve Yargıtay Kararları Işığında Türk Ticaret Kanunu Sempozyumu (Tebliğler ve Tartışmalar) 20 211 Ekim 2017, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2018, s. 11-25.
⦁ Arkan, Sabih: “Haksız Rekabet – Gelişmeler – Sorunlar”, BATİDER, C: XXII, S: 4, 2004, s. 5-20 (Haksız Rekabet).
⦁ Badur, Emel: Türk Rekabet Hukukunda Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşmalar Uyumlu Eylem ve Kararlar, Ankara, Rekabet Kurumu Yayınları, 2001.
⦁ Başel, Burak: Bankacılık Sırrının Açıklanması Suçu, İstanbul Üniversitesi SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2018
⦁ Baştürk, İlhan: “Türk Ticaret Kanununda Bilişim Yoluyla Haksız Rekabetin Hukuki-Cezai Sonuçları”, TAAD, C:1, Y:2, S:6, 2011 s. 279-320.
⦁ Şevket Memedali: Ticaret Hukuku Prensipleri: Ticaret ve Tüccar, 3. Bası, İstanbul, Duygu Matbaası, 1950.
⦁ Bozbel, Savaş: Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Karşılaştırmalı Reklam Hukuku, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2006.
⦁ Can, Ozan: “Rekabet Yasağı ve Rekabet Sınırlandırmaları Hukuku İlişkisi”, Rekabet Dergisi, S:32, 2007, s. 3-42.
⦁ Cantürk, İsmet: Rekabet Ortamı ve Rekabet Kurulu Kararları, İstanbul, ESC Yayınları, 2000.
⦁ Çakır, Murat: Türk Ceza Hukukunda Rüşvet Suçu, İstanbul Üniversitesi SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2013.
⦁ Çelikbaş, Nil Merve: Haksız Rekabette Yazılı Basının Sorumluluğu, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2013.
⦁ Çolak, Uğur: Türk Marka Hukuku, 3. Baskı, İstanbul, On İki Levha Yayınları, 2016.
⦁ Davis, Jennifer: “Unfair Competition Law in the United Kingdom”, Law Against Unfair Competition Towards a New Paradigm in Europe, Berlin, Springer-Verlag Berlin Heidelberg, 2007, s. 183-198.
⦁ Bayındır, Sinan: “Eser Sahibinin İzni Olmaksızın Eseri Umuma İletim Suçu”, TBBD, Y:27, S: 113, 2014, s. 307-338.

Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.