TALEBENİN EĞİTİM HAKKI ENGELLENEBİLİR Mİ?

TALEBENİN EĞİTİM HAKKI ENGELLENEBİLİR Mİ?

Şu pandemi döneminde at izinin it izine karıştığı zamanlarda boğazın incisi Beykoz’un bir kıyıcığında resmen bir cinayet işlenilmekte ve kimsenin de bu cinayete dur demediği gibi bilakis ortak ve teşvik ettiği görülmektedir.

Bahse konu olay bir insan veya hayvan katli değil resmen bir neslin,okuyup öğrenmek,istikbale hazırlanmak ve vatan için,memleket için ve Türk denizciliği için hayata hazırlanan bir avuç evlad-ı vatanın eğitim ve öğretim alanının resmen rant uğruna gasp edilmesinden ibarettir.

Beykoz Belediyesi almış olduğu karakuşi bir kararla okulumuzun arsasını ve bilhassa eğitim alanını, mendireğini haksız yere gasp ve işgal etmiştir.

Olayın detaylarını dercetmeden önce kısaca okulumuz hakkında bilgi vermek istiyorum.

Okulumuz “İSTANBUL BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ SANAT ENSTİTÜSÜ”adı ile ülkemizde denizcilik, gemicilik, su ürünleri ve gıda teknolojisi alanlarında mevcut deniz kaynaklarımızın da değerlendirilmesinde etkinlik gösteren elemanlar yetiştirme gayesi ile kurulmuştur.

Türk ve Japon Hükümetlerinin işbirliğiyle 1967-1969 yıllarında yapılan görüşmeler sonucunda yapımına karar verilmesi üzerine Japon yardım kurumu JICA destekleri ile inşaat 1969 yılında başlamış ve bu tarihten itibaren muhtelef zamanlarda Japon uzmanların da Türkiye’ye gelmeleri, Tokyo Üniversitesi Su Ürünleri bölümünün birçok malzeme ve ekipmanı okulumuza göndermesi ile de Okulumuz ilk olarak Avlanma,Elektronik ve Elektrik bölümlerine öğrenci alarak 1 Ekim 1973 yılında eğitim ve öğretime açılmıştır.Mütakip yıllarda Su Ürünleri Bölümü, Gıda Teknolojisi alan İşletme bölümü açılmıştır.

Avlanma bölümü daha sonra bölümde verİlmek üzere olan gemicilik ve denizcilik eğitimini belirtmek için hem gemi adamı Yetki Belgesi alınmasını sağlamak amacıyle Güverte Avlama adını almıştır. Daha sonra avlama ismi kaldırılarak Güverte Bölümü adı kullanılmaya başlamıştır.

Bu bölüm mezunları daha ileriki yıllarda muhtelif kademe imtihanlarını başarı ile vererek Türk Deniz Ticaret filosunda görev almış, içlerinden birçoğu Uzak Yol Kaptanlığına kadar terfi ederek emekli olmuşlar veya muhtelif denizcilik sektörlerinde kilit noktalarda hizmet görmüş ve görmekte de devam etmektedirler.

Okulumuz ilk açıldığı yıllarda Tarım Bakanlığı’na bağlanılmak istenmiş ise de bilahare Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanarak yeni bölümlerin açılmasına olanak sağlanmasına zemin hazırlanmıştır.

Okulumuz 4730 metre karesi sahilde olmak üzere 42276 metrekarelik bir araziye yerleşmiş durumdadır. Okulumuzda son sistem similatör ve bilgisayar eğitimlerinin verildiği labaratuarlar ayrıca denizcilik öğrencilerinin meslekleri gereği öğrenmeleri gereken bilgileri teorik ve tatbiki olarak öğrenmelerini gerektirecek bir eğitim alanına da sahiptirler ki bu da meslek gereği deniz kıyısına koşullandırılmış matafora, yangın ekipmanları vs. gibi mesleki eğitim ve tatbikat yapmalarını gerektirecek alanlara sahip olmalarıdır. Okulumuzun bir özelliğide İstanbul’da mevcut diğer Denizcilik Meslek Liselerinin malik olmadığı bir eğitim gemisine sahip olmaları ayrıcalığıdır. Bu gemi ile yine talebelerimiz deniz eğitimi almakta ve mesleklerini bi hakkın öğrenebilmeleri için pratik yapma olanağına sahip olmanın ayrıcalığını yaşamaktadırlar. Bütün bu eğitim ekipmanlarının ve okul gemimizin muafaza edildiği okulumuza özğü mendireğimiz yine Beykoz Belediyesi’nin aldığı Karakuşi bir kararla işgal edilmiş ve okulumuza ait gemi, şalupa, filika gibi eğitim araçlarının kullanılmasına dolaylı olarak mani olunmuştur. Ayrıca tam teşekküllü bir matafora donanımın altına yine ne idüğü belirsiz balıkçı tekneleri bağlanılmış ve gemi terk, denize adam düştü vb. gibi eğitim manevralarının yapılabilmesi için denize atılması gereken filikanında çalıştırılması engellenmiştir.

Belediye yetkilileri duymadım, görmedim, bilmiyorum mantığı ile üç maymunu oynamakta ve böylece talebenin eğitim hakkını resmen gasp ve katletmektedirler. Esasında amaç ve gaye altın değerindeki okul arazisine el koymak ve alanı gasp etmek ise de alenen açık edememektedirler. Ancak işi bilenler bu işin rüknüne varmış olup Beykoz Belediyesi’nin şerrinden el aman diyerek susmayı yeğlemektedirler

Münhasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmemiz için Türk Denizciliğinin ilerlemesi için istikbalin göz bebeği evlatlarımızın eğitim hakkına üç kuruşluk rant için tecavüz edenleri gerçekleri görmeye davet ediyorum.

H. Tuncay Alpman

26.11.2020