ARİF ERTEN - TRANSBOSPHORE MARITIME GEMİ ACENTESİ KURUCUSU VE BAŞKANI
24 Temmuz 2025, Perşembe 15:09Türk Vapur Donatanları ve Acenteleri toplumunda
Efsanevi bir isim - Arif Erten
Yazan:Osman Öndeş
Sanılmasın ki bu çalışmam ile Arif Erten Bey’i tüm yaşamıyla anlatıyorum. Çok yakından ve
senelerce tanıştığım halde, nasıl olduysa yaşamına ait hiçbir kayıt yapmadım. Zaten ortalıkta
da pek görünmeyen bir şahsiyetti. Fotoğrafları da olmadı!
Arif Erten Bey kimdi?
Bir soru olarak kaldı!
Bir anımı nakletmeliyim; Sovyetler Birliği çökmüş ve yeni Rusya Cumhuriyeti kurulmuştu. O
ilk aylarda Arif Erten ve İhsan Tezcan, Kaptan Umar Abbasov Beyoğlu’ndaki Rusya
Başşkonsoluğu’na davet edildiklerinde, beni de beraber götürdüler. Caddedeki demir
parmaklıklı kapıdan birer birer alındık ve avluyu geçerek başkonsolosluk binasına girdik. Bizi
ikinci kattaki hayli geniş ve anfi tarzındaki bir salona aldılar.. Aklımda heryer mermer kaplı
gibi kalmıştır..Ben sadece meraklı bir dinleyici oldum..
Anlıyordum ki, Maritime Transport Industry & Trade Ltd.- Transbosphore Denizcilik Nakliyat
San. ve Tic. AŞ. artık yaşamının sonuna gelmekteydi
Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği’nin eski üyelerinden Bumerang Vapur Acentesi
Turizm, Seyahat ve Ticaret A. Ş. ile Transbosphore Denizcilik Nak. San. ve Tic. A. Ş. kurucusu
ve sahibi Arif Erten 12 Mart 2019 günü hayatını kaybetti.
Arif Erten Bey’in cenazesi 13 Mart 2019 Çarşamba Edirnekapı Merkez Efendi Camii‘nden öğle
namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra Merkez Efendi Aile Mezarlığında
toprağa verildi.
Salim Düzgit –Düzgit Şirketler Grubu adına Hürriyet Gazetesi’ne ayrıca kişisel bir vefat ilanı
vermişti.
Bu ilanda şöyle yazılıydı; “Ticaret hayatına beraber başladığım ve 1966 yılında ilk şirketimiz
İstanbul Boğazı Vapur Hizmetleri firmasının kurucusu değerli dostum Ağabeyim Sayın Arif
Erten’in vefatını derin üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayım. Merhumun cenazesi (13 Mart
2019) Çarşamba günü Edirnekapı Merkez Efendi Camii'nden öğle namazını müteakip
kılınacak cenaze namazından sonra Merkez Efendi Aile Mezarlığına defnedilecektir.
Merhuma Allah'tan rahmet ve başla kederli ailesine,yakınlarına, dostlarına ve camiamıza
başsağlığı ve sabır dileriz.Salim Düzgit.”
Bu çalışmamdaki Mehmet Arif Erten fotoğrafı vefat ilanında yeralan fotoğraftır.. Ola ki bir
gün başka fotoğrafları da ortaya çıkar!
Mehmet Arif Erten Bey nereli idi? Annesi, babası kimlerdi? Kardeşleri var mı idi? Ailece
nereliydiler, yani ailenin kökleri nereye dayanıyordu? Çocukluk yılları nasıl geçti ve neden
Kuleli Askeri Lisesi’ne girmişti ve ardından Kara Harp Okulu’ndan mezun olmuştu? Nerelerde
görev aldı?
Rusca veya başka yabancı dilleri biliyor muydu?
Araştırmalarım sayesinde annesi ve babasına ait kayıtlara ulaştım; Aile Erzincan’lı idi. Annesi
Emine ve babası Rızaoğlu Mehmet idi. Aile Soyadı Yasası ilanından sonra “Sabah güneşinin
doğduğu zaman” anlamındaki “Erten” soyadını almıştır. Fakat bu konuda kesin bir bilgi
olmasa da, ailenin hayli önceki yıllarda bir kolunun Maraş Elbistan’a göçettiği bilgisi vardır.
(Kaynak:Arif Bilgin)
Atatürk’ün “Erten” soyadını verdiği H. Mehmet Erten 1886 Elbistan doğumlu idi. Kürklü
Mehmet Efendi ve Sofular ailesinden Hatice Hanım’ın oğlu idi. Elbistan’ın bir başka köklü
ailesi olan Nakipzâde Mehmet Ağa’nın kızı Feleknaz Hanım’la evlenmiş ve bu
evlilikten Lütfiye ve Makbule adında iki kızları olmuştu. Erkek çocuğu olmadığından büyük bir
vefasızlık gösterek eşini ve iki kızını da evlerinde yüzüstü bırakığı gibi İstanbul’a yerleşmiş,
bir dost meclisinde Muazzez Hanım’la tanışmış ve evlenmiştir. Bu evliliklerinden çocukları
olmamıştır. H. Mehmet Erten, nüfusunu 1952 yılında İstanbul’a aldırmış ve 27 Mart 1953
tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.. Kabri Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır. Rızaoğlu Mehmet
Erten ile H.Mehmet Erten arasındaki akrabalık bağları hakkında başkaca bilgi yoktur.
Yıldız Erten Hanım kimdi ve aynı soruları kendisi için de sormak gerekmekte.. Arif Erten Bey
ve Yıldız Hanım nasıl tanıştılar...Yine araştırmalarımda Yıldız Hanım’ın aile olarak önce Kadıköy Kızıltoprak’ta oturdukları görülmektedir. Annesi Asiye ve babası Mehmet Sait idi. 13
Ocak 1926 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Bu bilgiye göre Yıldız Erten, eşi Arif Erten’den
dört yaşa büyüktü. Eşinden daha önce vefat etmiştir.
İnanmak isterim ki, bu çok saygın ve muhterem şahsiyetleri tanıyan birileri ortaya çıkacaktır.
O zaman kendilerine olan vefa borcumuzu ödeyebiliriz umuyorum!
Arif Erten; kurmuş olduğu Transbosphore ve Bumarang ile çok yüksek gelirler sağladı ve
yıllarca İstanbul’da en yüksek Kurumlar vergisi ödeyenlerin ilk sıralarında yeraldı.
1984 yılı en yüksek kurumlar vergisi ödeyenler listesi sıralamasında iki gemi acentesi de
vardı;
Mehmet Ali Yümaç..... 814.659.368.
Yüksel Titanoğlu.......... 758.594.753.
Şank Tara....................600.206.983.
Ali Rıza Çarmıklı ...........464.529.735.
İnan Kıraç ..................... 354.181.382.
Mehmet Arif Erten .....346.251.313.
Nusret Arsel.................. 338.127.277.
Erdoğan Gönül............. 317.007.754.
L.Aleksandr Dabkoviç..248.316.998.
Tevfık Ercan.................. 210.271.445.
İkinci büyük vergi rekortmeni olan Aleandr Dabkoviç Yugoslavya kökenli bir aileden
geliyordu. II.Dünya Harbi yıllarında özellikle babası temsil ettikleri Yugoslav vapur
şirketleriyle çalışırken, ciddi sıkıntılarla karşılaşmıştır. Bu şirketlerden biri “H.Pakuriç Vapur
Acenteliği” idi. Bu acentenin temsil ettiği Lovcen isimli yolcu/yük vapuru; İstanbul, Köstence,
Pire, Korfu, Arnavutluk, Dalmaçya sahili iskeleler, Dalmaçya, Trieste, Venedik, Susak uğrakları
yapardı.
Arif Erten 1982-89 yılları Vergi rekortmenleri listesinde hep üst sıralarda yeraldı.
Asıl mesleği Kara Subayı olarak Kara Harp Okulu’undan mezun olmuştu. 1953 yılında Yüzbaşı
rütbesiyle muhtelif ve bazı özel görevler üstlendi. Bunlardan biri Kunuri’de Kuzey Kore
birliklerine esir düşmüş olan birkısım Türk askerini serbest bırakılmarı üzere, bu askerleri
İstanbul’da karşılamak görevi idi. Yeşilköy Havaalanı’nda Karşılama Temsilcisi olarak hazır
bulundu. Ayni karşılamada ABD Alb.Ellis Blake ve Bnb.George Lovegoy temsilci idiler.
Arif Erten Yarbay rütbesiyle istifaen Silahlı Kuvvetler’deki hizmetinden ayrıldı.
H.Pajkuriç ve arkadaşları İstanbul’da. Fotoğraf- Foto Français,
Doğan Bayın arşivi.
Beklenilmedik şekilde, hemen hiçbir deneyimi olmamasına karşın deniz acentesi olmak üzere
çalışmalar yaptı.Yaşamı hep bir gizemi korudu..Ortalıkta pek görünmedi, eşi Yıldız Hanım’la
sessiz sedasız sağlık ve eğitim vakfı gibi gençlerin öğrenimi ve sağlığı adına vakıflar kurdu.
Ayrıca bu vakfa bağlı olarak ana okulu kurdular..
Ben bu vakfın günümüz yönetimlerine ulaşmaya çalıştım.. Şaşarım ki ne Arif Erten’in ve ne de
Yıldız Erten’in tek bir fotoğrafı yok! Haklarında bircümlelik bilgi yok!
Arif Erten ve Yıldız Erten
“Arif-Yıldız Erten Sağlık ve Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi”ne yeterince ulaşamadım. Mevcut
telefonlarının Dr. Akif Akça’ya ait olduğunu öğrendim.1999-2014 yıllarında başkan olarak
görev yapmış olan Dr. Akif Akça Bey, halen Bakırköy’deki İstanbul Lepra Deri ve Zührevi
Hastalıklar Hastanesi Başhekim Yardımcısı’dır. Kendisine teşekkür ederim; telefonda çok
sınırlı da olsa değerli bilgiler aktardı.. Ancak kendisinde Arif Erten ve Yıldız Erten’in hiçbir
fotoğrafı yokmuş. Sadece Vakıf senedinin olduğu noterlik kayıtlarında vesikalık fotoğrafları olabileceğini söyledi.. Bunları bana email olarak gönderdi. Böylece Yıldız Erten Hanım’a ait bir
fotoğrafa ulaşmış olduk.
Beyoğlu 5.ci Noteri’nin 13 Aralık 1989 tarihli senedinde belirtildiği üzere Karaköy Rıhtım
Cad.Veli Alemdar Han Kat.8’de Taksim Nüfus İdaresi’nden 17 Mart 1958 tarihi ile tebdilen
verilmiş 929418 No.’lu Nüfus Cüzdanı’na göre;İstanbul, Kadıköy, Kızıltoprak Cilt 33, Sayfa 110
Kütük 109’da kayıtlı 1336 (1930) tarihinde Erzican’da Emine’den doğma Rıza oğlu Mehmet
Arif Erten ve Taksim Nüfus İdaresi’nden 17 Mart 1958 tarihinden tebdilen verilmiş
929419/0-53282 sayılı nüfus cüzdanına nazaran; İstanbul, Kadıköy, Kızıltoprak Cilt 33, Sayfa
110, Kütük 15’de kayıtlı 13 Ocak 1926 tarihinde İstanbul’da Asiye’den doğma Mehmet Sait
kızı Şükriye Yıldız Erten mhallinde müracaatla vakıf senedinin tanzimini talep etmişlerdir..
Bu suretle “Arif-Yıkldız Erten Sağlık ve Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi” resmileşmiş oldu.
Bu vakıf Fatih Camii civarında Fevzi Paşa Caddesi’ndeki Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin
olduğu vakıf binasında yeralmaktadır.. Bu vakıf neden Fatih’te kurulmuştur? Buna karşın
I.Levent Sümbül Sokak’ta “Yıldız Erten Anaokulu” vardır ve bu vakfa bağlıdır.. Fatih’ten
I.Levent’e uzanışın ardındaki gerekçe nedir? Acaba I.Levent’te mi oturmaktaydılar? O zaman
Fatih Camii civarı Fevzi Paşa Caddesi nereden seçilmişti?
Diyorum ya, bu çalışmam birçok bilinmeyenlerden oluşmaktadır!
1925 yılında İstanbul’daki vapur donatanı ve acenteleri
1925 yılı Mayıs kayıtlarına baktığımızda İstanbul’da faaliyet gösteren gemi acenteleri şöyle
verilmektedir:
• A.John Galani, Merkez Rıhtım Han, Galata.
• A. Cabaud (Theodore N. Curmussi’nin varisi) ve White Star, White Star
• Dominion & Red Star düzenli hat firmalarının genel acentesi; Merkez Rıhtım Han, Galata. • C.
Vuccino, Cité Français, Galata.
• D. Brazzafolli, Mumhane, Galata.
• Dabcovich & Co., Eski Lloyd Han, Rıhtım Cad. Galata.
• Danon & Danon, Kendros Han, Galata.
• Eustathopoulo, Nap. & Sons. Kara Mustafa Sokak, Ali Ekber Han, Galata.
• Edward La Fontaine & Sons; Mehmed Ali Paşa Han. No. 56-57 Galata.
• Jacob Lupovitz, Voyvoda Cad. Voyvoda Han, Galata.
• James. W. Whittall. Ltd., Aşirefendi Cad. Sansar Han, Sirkeci.
• Lourent Reboul, Galata. • Mango Foscolo, Mango & Co. Ltd., Hovagimyan Han, Rıhtım Cad. Galata
• Manuelidis G.A., Bros, Cité Français, Galata.
• Nahum & Gormezano., Büyük Kınacı Han, Galata.
• Pauer, E.C. & Co. Soc. An. Commerciale Fiumana, Erzurum Han No. 21-22, Galata.
• Rizopoulos, C.P. & D. G. Araboğlu, Rıhtım Cad. No. 46, Galata.
• Tagaris T.P. Merkez Rıhtım Han, Galata.
• The Turkish American Shipping & Trading Co., Hayri Araboğlu & Co. Arabyan Han VI Galata. • Victor
Algranti, Yeni Han, Sirkeci.
• Walter Seager & Co., Çinili Rıhtım Han, Galata.
Salim Düzgit’in tanıdığı ve ortağı Arif Erten
Arif Erten Bey’i çok önceki yıllardan tanıyan ve onunla ortaklık kurmuş olan Salim Düzgit
anlatmıştır ve şöyle der; “Boğaz acentesi olarak hemen tüm gemi acenteleriyle çalıştım.
Zihnimden hiç silinmeyen ve benim meslekte ilerlememde benzersiz yeri olan kişi Bay
Constantin Miloviç’ti. Müthiş bilgi sahibiydi, kendisi kazansın, ama birlikte çalıştığı kişi de
kazansın isterdi. Eğer adlarıyla sayarsam, tanıdığım ve iş yaptığım Galata ve Eminönü
merkezli gemi acenteleri şöyleydi; Alex Dabcovich, Italico, Theo Reppen, Van der Zee, Madam Scembri, Telemak Alexandridis, Constantino Milovich, Edrintio, Triton, Kaptan Kuves,
Siskidis, Zervoudakis, Teflamba, De Marki, Olivier, Reboul, Gabriel Couteaux, çok başarılı bir
Anglo- Levantine broker firması Gilchrist Walker, Schult, Comptoir Maritime George Besi,
Jacob Lupovitz, Irina Pantgazidis, Menuelidis, Hayri Araboğlu, İhsan Berkin, Kayhan Berkin,
Şark Ekspres. Şark Ekspres’i kuranlar Costa Schoneff, Niko Palavidis ve Bernard Stamboli idi.
Onlar Constantin Milovich acentasından gelmişlerdir. Jan Akavi ailesinin evi Kadıköy,
Bahariye (Cevizlik) mahallesinde Saint Joseph Lisesi'nin yanındaki sokaklardan birinde idi.
Kardeşi Josef de 1919'da bu evde doğdu ve diğer kardeşi Robert daha sonra Fransa'da avukat
oldu.
Arif Erten’in kurduğu Sovyetler Birliği gemilerine yönelik Transbosphore Maritime Transport
Industry & Trade S.A.-Transbosphore Denizcilik Nakliyat Sanayi ve Ticaret AŞ ve Bumerang
Vapur Acentesi Turzim Seyahat ve Tic.AŞ. isimli gemi acentesinde başlangıçta Ahmet Koral
genel müdürdü. Sonra İhsan Tezcan genel müdür olmuştur. Bu şirkette Kaptan Oumar
Abbasov, Vladimir V. Ivakhniouk, Kaptan Y.Tuğsal Ateşalp, Kaptan Mehmet Tuğcu hep genel
müdür ve yardımcıları olarak yer aldılar.
Berkin Vapur Acentesi’nin kurucusu İhsan Berkin idi. Vefatından sonra oğlu Kayhan Berkin bu
acenteyi üstlendi. “Romline’ı temsil ederlerdi. Salıpazarı’na doğru Frank Han’ın en üst
katındaydı. Aynı handa Dabcovich gemi acentesi üçüncü kattaydı. Bu acentenin ben
tanıştığım yıllarda başında Alex Dabcovich bulunuyordu. Muazzam bilgili bir kişiydi ve sanırım
dokuz ayrı dili şakır şakır konuşurdu. Madam Schembri son derece dirayetli, konularını çok iyi
bilen bir hanımdı. Acenteler arasında hanım olarak işini mükemmel yapardı.
Arif Erten’den de bahsetmek isterim; Marflot ile %50 ortaktı ve Transbosphore şirketi ile
Sovyetler Birliği zamanında otuz beş sene adeta imparator gibi yaşamıştır.
Bir gün Kemal Özgen’den 60 bin lira borç alıyor. Fakat Arif Bey, çok küçük görünen bir Boğaz
acentesi sahibinin bu kadar parayı verebilmesinden hareket ederek, bu işte kazanç var
olduğu kanısına varıyor ve aynı işi yapmak üzere İsmail Esen’le ayrı bir şirket kurmayı
öneriyor. İsmail Esen de ikinci eşi Fethure Hanımla çok yeni evliydi. Birgün nöbetten çıktık, o
Sarıyer’deki evine gitti. Akşam maalesef aniden vefat etmiş.
Arif Erten beni aradı
Arif Erten o zaman beni aradı. Ben de o sıralarda yeni evlenmiştim. Dıştan takma motorlu bir
sandalım vardı. 2-3 liraya gemilere adam taşıyarak harçlık çıkartıyordum. Sarıyer Vapur
İskelesi’nde bir noter vardı. O başka yere taşınınca orasını kiralayıp kahvehane olarak
işletmeyi planlıyorken, Şehir Hatları İşletmesi’ne ait olan bu yeri aylığı 200 liradan kiraladım.
Bizim bu yeni yerimizde gemilerden aldığımız kömürü kullanırdık. Bir kış kömür sobasını iyice
yakmıştık. Hemen tüm armatörler bizim bu yeni yere gelir, ya gemilerine gitmek için motor
beklerler, ya da gemiden gelen süvari, veya çarkçıbaşıyla iş görüşürlerdi. Şu hususu
belirteyim; bu yeni yeri acentelik olarak görmüyordum. Amacım denizciler kahvesi gibi bir
buluşma yeri yapmaktı.
Tanımak bahtiyarlığına eriştiğim Sıtkı Koçman başlı başına muhterem bir insandı. Son derece
yardımsever biriydi. Geldiğinde çalışanlarımıza çok büyük bahşişler verirdi.
Birgün Arif Erten, İsmail Esen’in vefatı üzerine acente kurmayı bana teklif etti. Kemal Özgen
de beni birkaç olayda çok kırmıştı. Kendisine çok içtenlikle Arif Erten Bey’in teklifinden
bahsettim. Birden kızdığını gördüm ve şirketten derhal ayrılmamı istedi. Tüm ricalarıma
rağmen samimiyetime inanmaması üzerine ayrıldım. Efendi gibi ayrılmama karşın, bazı
sevimsiz konuşmalarına muhatap olmaktan dolayı daha da üzüldüm.
Arif Erten benimle bir ortaklık kurdu ve Heybeliada’lı Jan Tamietti isminde beş lisan bilen bir
elemanını yanıma verdi. Bir de Çanakkale’de acentelik kuracaktık. Bana şirketten %35 hisse veriyordu. Komandit bir şirket kurulacaktı ve bana maaş verecekti. Benim yazıhanemde işe
başladık.
O yıllarda İstanbul’daki acenteler geleneklerine son derece bağlıydılar. Birbirlerinin
müşterilerine de saygılıydılar. Böylece Arif Erten’le kurduğumuz İstanbul Boğazı Vapur
Hizmetleri Komandit Şirketi hizmete girdi. Fakat bu haber İstanbul’daki acentelere ulaşınca,
hiçbiri bize iş vermemeye başladı. Yine de benim ilk adımlarım İstanbul Boğazı Vapur
Hizmetleri ile başlamıştır.
Geceleri hatta balığa çıktığımdan el feneriyle gemilerin isimlerini okur, acentelerine haber
verdiğimde üç beş kuruş bana bir yevmiye öderlerdi. Ömer Zaimoğlu, Comptoir Maritime ve
birçoğu benim bu çalışmamdan çok memnun kalırlardı. Miloviç bir gün bana “Salim Efendi
sen o adamdan ayrıl, tüm acente işlerini sana vereyim, yoksa bu haksız rekabet oluyor” dedi.
Derken Niko Palavidis, Kosta Schoneff ve Bernard Stamboli de Şark Ekspres acentesini
kuruyorlardı. Yerleri Meclisi Mebusan Caddesi Sigorta Han’da idi. Beni çok severlerdi. Bana
aynı öneriyi onlar da tekrarladılar. Aradan bir yıl geçince Arif Erten ortaklığı feshetmek
istediğini söyledi. Sonunda anlaştık.
Arif Erten 1989’da yaşamını tamamıyla değiştirecek bir ortalıkta “Ortak” olarak yeraldı.
Kurulan gemi acentesinin adı “Transbosphore Maritime Transport Industry & Trade Ltd.-
Transbosphore Denizcilik Nakliyat San. Ve Tic. AŞ. idi ve bu şirketin %50 hissesi Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB devlet armatörlük ve acentelik şirketi Morflot’a aitti.
Türkiye’deki genel müdür makamına Dağıstanlı Kaptan Umar Abbasov getirildi.
Kaptan Umar Abbasov
Ayrıca İhsan Tezcan, Arif Erten’in genel müdürü durumunda idi. İhsan Tezcan Deniz Harp
okulu kökenli idi ve Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Başbakan olarak görev yapmış olan
Oramiral Bülent Ulusu sınıfındandı. Fakat çok erken rütbelerde bahriyeden ayrılmıştı.
Umar Abbasov (Kayıtlı olan adı - Novomochaley köyü doğumlu Abdulikhat Umarovich
Abbasov) ömrünün tamamını Türkiye’de geçirmiştir. Evi İstanbul Bahçeköy’dedir ve 2025
yılında 93 yaşında idi.
Fatih’te Faih Camii vakfı olan Fevzi Paşa Caddesi’ndeki sıra binalardan
Bezmiâlen Vakıf Üniversitesi binasının olduğu kısım.
Arif Erten eşi Yıldız Hanım ile 1999’da Fevzi Paşa Cad. No.2 Fatih’te Arif-Yıldız Erten Sağlık
ve Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi’ni kurdular. Bu vakfın ilk başkanı İstanbul Bakırköy’deki
İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi Başhekim Yardımcı Dr. Akif Akça oldu ve
2014’e kadar bu görevi üstlendi.
Bu vakıf aynı zamanda başarılı öğrencilere burs veriyordu. Vakfı bulunduğu bina Fatih Camii
hizasında Fevzi Paşa Caddesindeki Vakıf binalarındadır. Ayni binada Bizmiâlem Vakıf
Üniversitesi yeralmaktadır.
Arif Erten ve Yıldız Erten ailesinin Ali Erten adında bir erkek çocukları olmuştur. AliErten
konusundaki bilgi bir kesinlik içermez. Kendisine ulaşılamamıştır.. Bilinen telefon da başka bir
kişiye ait çıkmıştır!Fakat Arif Erten’in oğlu ile arasının iyi olmadığı sadece bir söylentiden
ibaret kalmıştır. Ne yazıktır ki Ali Erten’in şirkete geldiği hiç görülmemiştir. Sadece babasının
vefatı ertesi günü Recep Düzgit’i telefon ile “Ben Arif Erten’in oğlu Ali Erten” diyerek aramış.
Kayıtlı telefonuna ulaşılamamıştır. Telefon eden “Ali Erten” kimdi, bilinmeyen halde kalmıştır.
Benim ulaştığım en yakın adreslerden cevap iletenler “Böyle birini tanımadıklarını”
yazmışlardır.
Arif- Yıldız Erten Vakfı adına Yıldız Erten’in I.Levent Sümbül Sokak’daki ana okulun da
hertürlü hizmeti üstlenildiği kaydedilmiştir. 1989 yılından buyana adı “Yıldız Erten Ana
Okulu” dur. Bu okulun kökeni, 1 Eylül 1972 tarihinde Levent İlkokulu bünyesinde açılan
anasınıfına dayanmaktadır. Tek şube olarak hizmet veren bu anasınıfına 1973-1974 ve 1974-
1975 eğitim öğretim yıllarında birer şube daha eklenmiştir.
I. Levent - Sümbül Sokak No14’da olan Yıldız Erten Anaokulu'nun halihazırda eğitim öğretim
faaliyetlerini sürdürdüğü Sümbül Sokak 14 numarada bulanan binasında ise, 14 Eylül 1981
tarihinde, yine Levent İlkokulu adıyla, dört derslik, laboratuvar ve kütüphaneyle hizmet
vermeye başlanmıştır. İlkokulun, Lütfi Banat tarafından aynı parsel üzerinde inşa ettirilen iki
katlı binaya nakledilmesinin ardından, ömrünü eğitime destek olmaya adamış Yıldız Erten,
binanın tadilat ve restorasyonunu yaptırtmıştır. Araç gereç eksikleri sağlanan ve iç donanımı tamamlanan yapı, "Yıldız Erten Anaokulu" adıyla 17 Ağustos 1989 tarihinde açılmış ve 1989
- 1990 eğitim öğretim yılında, yeni ismi ve bağımsız yapısıyla ilk öğrencilerini kabul
etmeye başlamıştır.
İstanbul Lepra Deri ve zührevi Hastalıklar Hastanesi Başhekim Yardımcı olan Dr. Akif Akça ile
2025 yılı Temmuz ayından yapılan görüşmede, Arif Erten ve Yıldız Erten’e ait sadece noter
belgeleri mevcut olduğu belirtilmiştir. Vakıf günümüzde Fatih Camii yakındaki Fevzi Paşa Cad.
üzerinde Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin de bulunduğu vakıf binalarındadır. Bu vakıf aynı
zamanda öğrencilere öğrenim bursa vermektedir.
Karaköy’deki Veli Alemdar Han
Karaköy, Kemankeş Kara Mustafa Paşa Caddesi’ndeki Vali Alemdar Han inşa edildiği 1900
yılından itibaren bir asır boyunca önce Levanten firmalara ve zamanla hayli sayıda gemi
acentesine adres oldu. Transbosphore bu Han’ın 8 ve 9, en üst iki katında idi. Han artık iyice
devrini tamamlamıştı ve koridorlarda yürürken sallandığı hissedilirdi. Aldo Campaner korku
duyardı ve ilk fırsatta bu hanı terk etmişlerdi..
Bu han geçirdiği büyük bir onarım, tadilat yenilemeden sonra J.W. Mariott Bosphorus Hotel
olarak işletmeye açıldı.
Transbosphore Denizcilik Nak. San. ve Tic. A. Ş, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği zamanında
MORFLOT ile %50 gibi eşit pat-ylarla kurulmuştu. Arif Erten Bey’i Morflot’a kim önermişti? O
yıllardak komünist bir firma ile işbirliği yapmak her babayiğidin harcı olamazdı!
Morflot ne demekti?
Morflot zabitlerinin şapka kokartlarında
Sovyetler Birliği’nin simgesi Orak ve Çekiç’le
düzenlenmiş bir sırma işleme yeralırdı.
Sovyetler Birliği'nin dağılması, 25 Aralık 1991 tarihinde Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov'un istifa etmesinin ardından Sovyetler Birliği'ni teşkil eden cumhuriyetlerin
bağımsızlığını kazanmalarıyla 26 Aralık 1991'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin
dağıldığı olaydır. CCCP-Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Deniz Ticaret Bakanlığı’nın
kısaltılmış adı Minmorflot idi. Bu bakanlığa bağlı deniz ticaret filosu da kısaltılmış şekilde
MORFLOt olarak tanındı. Sovyetlere ait tüm ticaret gemileri Morflot’a ve Morflot da
Minmorflot’a bağlı idi.
Minmorflot 9 Nisan 1939’da Halkların Deniz Yolları Komiserliği olarak kuruldu. Gerek deniz
ve gerekse nehirlerdeki ticaret gemileri ve örgütleri Minmorflot’a bağlıydılar ve 25 Mayıs
1939’da yeniden yapılandı. 15 Mart 1946’da ise Minmorflot adını aldı. 15 Masrt 12953’de
Deniz Ticaret ve Nehir Filosu Bakanlığı adını aldı.Morflot muazzam bir ticaret filosuna sahipti
ve bu filoda turistik yolcu gemilerine ayrıca büyük önem veriliyordu. Nitekim1964'te Ivan
Franko, 1965'te Alexandr Pushkın, 1967'de Taras Şevçenko, 1968'de Şota Rustaveli ve son
olarak 1972'de Mihail Lemontov ile gemiler teslim edildi. İnşa edildikleri dönemde Sovyet
yolcu filosunun amiral gemileriydiler. Bu gemierden Mihail Lemontov 1986 yılında o
dönemde dümende bulunan Yeni Zelandalı bir pilotun hatası nedeniyle Yeni Zelanda'da
batmıştır. (Neyse ki can kaybı yaşanmamıştır.) Geminin tarihi ve batışı hakkında daha fazla
bilgi için Yeni Zelanda Ulusal Denizcilik Müzesi'ne bakabilirsiniz.
Gemilerin tamamı, Sovyet devlet nakliye şirketi Morflot'un çeşitli iştiraklerine bağlıydılar.
Morflot bölgesel bölümlere ayrılmıştı. Yolcu taşımacılığında faaliyet gösteren üç şirket,
Odessa merkezli Karadeniz Nakliye Şirketi (BLASCO), Vladivostok merkezli Uzak Doğu Nakliye
Şirketi (FESCO) ve Leningrad merkezli Baltık Nakliye Şirketi'ydi.
Bir hatıra olması bakımında turistik yolcu gemilerinden Ivan Franko yıllarda BLASCO'da
bünyesnde seferler yaptı.. İstanbul’a muhakkak upradı... SSCB'nin dağılmasının ardından,
BLASCO'nun mali sıkıntıları nedeniyle 1995 yılında Ukrayna'nın İlliçevsk kentinde karaya
çekilene kadar çalışmaya devam etti. 1997 yılında Aliağa kentinde söküldü.
Black Sea Shipping Co. - BLASCO - Black Sea Steamship Co. – Morflot
Genel Merkezi Kiev idi. Şirket, 1833 yılında Rus İmparatorluğu yönetimi altında kurulmuştu. I.
Sovyet yönetimi sırasında şirket, birkaç yıl boyunca dünyanın en büyük nakliye şirketi
unvanını elinde tutmuş ve Sovyet hükümetinin önemli dış ticaret ve uluslararası yardım
girişimlerinde etkili olmuştur.1990 yılında, Black Sea Shipping, diğer nakliye şirketleri arasında Avrupa'nın en büyüğü ve tüm dünyada ikinci sıradaydı. Sovyetler Birliği'nin
dağılmasıyla birlikte şirket, Sovyetler Birliği Deniz Filosu Bakanlığı'ndan Ukrayna devlet şirketi
olarak geçti ve daha sonra Ukrayna Devlet Mülkiyet Fonu'na kaydoldu.
13 Ağustos 1993'te, Cumhurbaşkanı Leonid Kravchuk, "Black Sea Shipping Company"
temelinde "Blasko" adlı devlet holdingini kuran 303 sayılı Kararnameyi yayınladı. Kararname
Ocak 1995'te iptal edildi. Kravchuk, 2013 yılında yaptığı açıklamada, "Karadeniz Nakliye
Şirketi"nin iflasına yol açan kararların sorumluluğunu kabul etti. Blaco iflas etmişti!
Karadeniz Nakliye Şirketi, 1980'lerde deniz araçları sayısı bakımından dünyanın en büyük
şirketiydi. Şirketin en iyi zamanlarında 250'den fazla çeşitli ticaret gemisine sahipti.
Malta Summit- Malta Zirvesi, Turistik yolcu gemisi Maxim Gorkiy,
İhsan Tezcan ve Kaptan Ahmet Ağaoğlu
1989 yılı sonlarıydı. Berlin Duvarı ykılmış, diğer taraftan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
sona yaklaşmıştı. ABD Başkanı George H.W. Bush ile Sovyet Lideri Mihail Gorbaçov’un bir
araya gelmesi planlanmıştı ve bu zirve Sovcomflot'a ait Maxim Gorgiy turistik yolcu
gemisinde yapılacaktı.
O süreçte Kaptan Ahmet Ağaoğlu’nun daha yoğunlukla kumanyacı bir firma olarak çalıştığını
hatırlarım. Son derece ileriyi gören, araştırmacı ve atılımcı bir denizci, müteşebbis idi. Bir ara
Malta Zirvesi için hazırlanması kararlaştırılan Maxim Gorkiy gemisinin bir anlamda ihale ile
verilecek olan hazırlık işleriniüstlenmeye çok istekli olduğunu söyledi. İhsan Tezcan Bey ile
tanışmak istiyordu. Mutluluk duydum ve bu isteğini İhsan Tezcan Bey’e ilettim. Kısa
zamanda görüştüler ve Maxim Gorkiy’nin Malta Summit için istenilen tüm hazırlıklarını
Ahmet Ağaoğlu yaptı. Çok şık bir broşür de bastırmıştı. Bir kopyası bende kaldı yıllarca, fakat
sonra bir yerlere hibe ettim. “Malta Summit” i ben böyle hatırlıyorum.
SS Maxim Gorkiy Malta’nın Birzebbuġa'daki Kalafrana Körfezi'nde demirlemiş ve her iki
taraftan iki muhrip körfezin ortasına demirde idiler. Malta Zirvesi 2-3 Aralık 1989
tarihlerinde gerçekleşti. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov ve George H.W. Bush, Malta'nın
Marsaxlokk Limanı'nda demirli SS Maxim Gorkiy adlı yolcu gemisinde bir araya geldi.
Zirvenin, 9 Kasım 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasından yaklaşık bir ay sonra gerçekleşmesi
dikkat çekicidir.
Doğu Avrupa'daki komünist hükümetler çöküyordu. Macaristan, Batı ile sınırını yeni açmıştı.
Erich Honecker'in devrilmesinden sonra, yeni Doğu Alman hükümeti sadece yedi hafta
dayanabildi. Zirvede, Mihail Gorbaçov ve George H.W. Bush,Berlin Duvarı'nın yıkılması ve
Demir Perde'nin sona ermesinin ardından Avrupa'da yaşanan büyük değişimleri ele aldılar.
Avrupa'daki asker sayısında planlı bir azalma olduğunu ve silahların azaltılmasının Haziran
1990'da yapılması planlanan bir toplantıda görüşüleceğini açıkladılar.
Başkan Bush, Malta Zirvesi'nin Doğu-Batı ilişkilerinde “Kalıcı bir barışın” başlangıcı olacağını
doğruladı.Bush ayrıca, ABD de dahil olmak üzere dünya güçlerinin Almanya'da veya başka bir
yerde değişimi zorlamaktan kaçınmaları gerektiğini belirtti.Malta Zirvesi'nin ardından, 25
Aralık 1991'de gerçekleşen Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Gorbaçov görevinden istifa
ederek görevinin sona erdiğini ilan etti ve Sovyet Ordusu'nun liderliğini Rusya Devlet Başkanı
Boris Yeltsin'e devretti.
Karşımızda kocaman bir soru işareti durmaktadır.
Önceki yıllara gideceğim; Morflot, Türkiye bağlantılı olarak o yıllarda çok tanınmış bunca
gemi acentesine rağmen Arif Erten Bey’i seçmiş ve %50 ortaklık ile Transbosphore Denizcilik
Nakliyat San. ve Tic. A. Ş, Türkiye’de en güçlü ve en büyük gemi acentesi olmuştur..
Ve ben dahil şimdiye kadar rahmete kavuşmuş Arif Erten hakkında pek bilgi sahibi olan
çıkmamıştır! Belki vardır ve bilgilerini ileteceklerdir..
***

Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.